yalçın koç ^*

• bir vakitler, "egzotik cicekler bahcesi" diye tanimladigimiz bogazici felsefe bolumu'nun en muthis hocalarindan biri. saniyorum artik emekli ve kalkan'daki mutevazi evinde gercekten cicek yetistiriyor.
  
  yalcin hoca basta mantik olmak uzere bir suru ders verirdi. fakat, herhalde ogrencilerinin en cok yararlandigi ders, okulda bir efsane haline gelen kant dersidir. yalcin hoca ile ilgili bir suru hikaye vardir. universitelerin ozerkligini kaybettigi ve ogretim uyelerinin turlu eziyete maruz birakildigi 80li yillarda, yalcin hocanin okulu birakip hisar'da balik sattigi soylenir mesela. bunun dogrulugundan emin degilim ama kesinlikle tam ona gore bir sey. yapmis olabilir.
  
  benim onunla ilgili hikayem ise bir yuksek lisans mulakatinda vuku buldu. olaylar aynen soyle gelisti:
  
  - edebiyat okumussunuz, oyle mi?
  - evet, hocam.
  - hamlet hakkinda ne dusunuyorsunuz?
  - en sevdigim oyundur, hocam.
  - to be or not to be demis, oyle mi?
  - evet.
  - shakespeare hata yapmis.
  - !!!
  - "and" demesi lazimdi... to be and not to be.
  - hocam, simdi mantik, 'and', 'or', 1, 0 falan filan... kem kum...
  - shakespeare hata yapmis mi yapmamis mi?
  - hocam, shakespeare bu... yani hamlet demek istiyor ki...
  - tamam, bu soruyu gecelim.
• 1950 dogumludur. ayni zamanda bir fizik profesörüdür. odtü fizik bölümünü 1973 yilinda bitirmistir. artik akademik calismalarda bulunmamaktadir.
• kelimenin tam anlamı ile bir alpinist idi. tek basina daglarda, zirvelerde dolanıp dururdu ilk gencliğinde.
• geçenlerde rüyama girip fransızca olarak bana hayatın sırrını söyleyen kişi: “hayatın sırrı şudur ki, anacığım; gerçek, ölümü aydınlatırken hayatı gölgeler.” bu laf fransızca nasıl söylenir derseniz, bak işte onu bilmiyorum.
• kalkan'ın islamlar köyündeki çiftlik evinde yaşamaktadır. büyük bir kısmı zeytinlik olan meyve bahçesiyle uğraşmakta, zeytinlerle ağaçtan şişeye^* kendisi ilgilenmektedir. sahibi olduğu misket markasıyla zeytinyağı sabunları da üretmektedir.
  yakın zamanda anadolu mayası adlı bir de kitap yazmıştır.
• nazari musiki'nin esasları^* isimli bir kitabı vardır. anlatmak istediği konu bakımından türkiye'de bu alanda önce çalışmalardan birisi olmakla birlikte içerik açısından bakıldığında sadece yalçın koç tarafından anlaşılabilecek bir kitaptır. bu kitabı ondan başka anlayabilecek varsa beri gelsin.
• dağcılık yıllarına ait röportajı "yalçın koç anlatıyor" başlığıyla tirmanis sitesinden izlenebilir. röportajı ömer burhan tüzel ve burak özdoğan yapıyor
• bir dönem türkiyede dağcılığın öncülerinden olan, dağcılığın felsefesi hakkında daha çok konuşmasını istediğim felsefe profesörü.
  
  dağcılığı kişinin kendi içine yol arayışı olarak tanımlamıştır, kendi özelinde yaşadığı bir tecrübedir bu tabi, lise zamanlarında kayıkla balık tutmaya çıkarak da bu yol arayışına girişmiştir.
  
  kendi tecrübelerimden yola çıkarak bende bu ifadesine katılıyorum. fiziksel olarak tekrar eden aktiviteler yapıldığında insan bence bir nevi hipnoza giriyor ve ister istemez sadece kendi ile kalıyor, input olarak aldığı hiçbir veri yok, düşünce sürecini bozacak hiçbir şey yok. özellikle dağda yürürken yaşıyorum bunu, sadece bir sonraki adımı atmayı düşünüyorsun ne iş derdi ne okul derdi ne yapılacaklar umrunda olmuyor.
  
  yalçın koç anlatıyor adlı youtube videosunu izledikten sonra bunu aktif olarak yapmaya karar verdim, o durumumu aktif olarak gözlemlemek istiyorum bir daha ki faaliyetimde bu durumu sonuna kadar inceleyeceğim. kendisi solo tırmanmayı çok seviyormuş eskiden, bende öyle bir yürek yok yürürken zaten grup olarak yürümekle solo yürümek arasında fark olmuyor. kimse konuşmaz sohbet etmez herkes kendi içindedir.
  
  tecrübe edebilirsem bu hafta sonu editlemeyi düşünüyorum.
• türk kültüründen bir düşünce geleneği türetmeye çalışan düşünür. cemil meriç, nurettin topçu,ayhan çitil,teoman duralı,ahmet inam benzeri otantik bir tavrı var.