• söz konusu aşık olma ihtimali olan biriyle yakınlaşmaksa beni yine çok tuhaf hislere gark eden durumdur.
    çünkü ne güzel bir an bu. onu bugünden daha çok sevecek miyim? yarın uyandığım anda aklıma ilk düştüğünde hislerim bu kadar kuvvetli olacak mı, yoksa kahvaltıdan sonra tamamen unutmuş mu olacağım? bu an çok güzel bir an halbuki. onu tanımıyorum, ona ilişkin her şey perdenin gerisinde. ve karanlığı da orda, ama şu an hiç bir önemi yok. insan bu anı tutmak istiyor böyle. koysan bir kutuya estikçe açıp baksan. hep aynı hissetsen, o ana bakınca.

    ama değil işte, yakınlaşma sadece bir aşamadır çünkü. hiç bir zaman sadece yakınlaşmada kalmazsın. ya zamanla söner, ya da bu illüzyonu besledikçe daha çok parlar ama orada kalmaz. gelecekte yatakta cenin pozisyonuna geçip uğruna delilerce gözyaşı dökeceğin sevgili işte o belki de. sana zarar vermeden önce, senden bir şekilde gitmeden önce. en güzel hallerinden biri.
  • medyada en geniş anlamıyla yakınlaşma çeşitli medya sistemlerinin bir arada bulunduğu ve içeriğin bu sistem içerisinde akıcı olarak dolaştığı durumdur.
  • ilerdeki bir amaca dönük olarak birisiyle samimiyet kurma çabası. kimi zaman sevişmeyle sonlanır.
  • (bkz: takrip)
  • bir ümit yaşar oğuzcan şiiri

    nereden bilecektim beni sevdiğini
    konuşmasaydı gözlerin
    aklımın kenarından geçer miydi
    daha dün yapayalnız yürüdüğüm sokaklarda
    bir gün seninle el ele gezeceğimiz
    diz dize oturacağımız meyhanelerde aynı kadehten içeceğimiz aşkı
    ve her mutluluğu paylaşacağımız sabahı olmayan gecelerde

    bilir miydim bir yangının başladığınıellerime konmasaydı ellerin
    bir kuş çırpınmasaydı avuçlarımda kalbimin vuruşunu duymasaydım
    bu kadar sevebilir miydim seni
    böylesine özlem kesilir miydim
    alev alev... tepeden tırnağa
    yıllar mı? sahi, nerede o geçen yıllar ben daha dün başladım yaşamaya

    kim olduğumu henüz yeni öğrendim
    iyi ki, adımı söyledi bir kez dudakların
    iyi ki; var oldum, sana yakınlaştım da
    iyi ki; seni gördüm, seni sevdim
    iyi ki; sevildim doyasıya
    kim bilir? bir yeraltı nehri gibi
    kaybolup gidecektim, beni bulmasaydın
    sularım bir denize varmayacaktı
    ve bu şiiri yazmayacaktım, sen olmasaydın
hesabın var mı? giriş yap