worth
-
ing. deger, kiymet, servet.
-
değerinde olmak, -e değmek, değmek, etmek anlamındaki fiil halinde de kullanılır.
-
(bkz: league of legends) oyununda sıklıkla kullanılan kelime. yapılan hareket sonrasında takımdan biri ölebilir ama rakipten 2 kişi ölmüştür ya da rakip takımdan birini öldürmeye çalışırken fırsattan istifade kule veya ejder alınır. bu durumlarda #worth denilir. buna değdi!
-
-
2000 neslinin diline yapışmış yeni bir kelime.
"abi onu almak worth değil bence. 100 lira daha verip şunu al"
"onunla arkadaşlık worth değil, adam yalancının teki ya"
"değmez" demek istiyorlar, diyemiyorlar. -
bir insanın değeri nedir?!
konusuyla ilgi çeken ama (görsel) anlatımı amiyane tabirle konuşan kafalardan ibaret olan bir başka film.
hakkını yemeyeyim michael keaton'ın performansı oldukça iyi.filmin yaptığı en iyi tercih keaton'ın canlandırdığı ken feinberg'e olan son derece tarafsız yaklaşımı,onu kusursuz bir kahraman gibi göstermekten özenle kaçınmasıdır.stanley tucci de dikkat çekiyor.
izleyicileri bazı zorlu sorularla başbaşa bırakıyor ama kendini sıklıkla tekrara düşüyor ve en nihayetinde de, 11 eylül bağlantılı bu netflix işi drama,hiç de büyük bir beceri gerektirmeden kotarılan ortalama bir seyirlik olarak kalıyor.
2.5/4 -
11 eylül'de ölenlerin yakınları ödenecek tazminat miktarının belirlenmesini merkeze alan yapım. michael keaton devlet ile mağdurların arasında köprü görevini üstlenen avukatı oynadığı ve bu yoldaki genel işleyişin gösterildiği film.
worth'teki en büyük problem fonun hesaplama tekniklerinin anlatım dışı bırakılması bana göre. çünkü ana karakterin savrulmalarını rakamlar üzerinden anlamak epey zor. diğer yandan senaristler seyirciyi çok fazla hesap tekniğe boğmak istememiş olabilirler, ama işin hesap kısmı biraz daha net olabilirdi.
onun dışında konu kasvetli olmasına rağmen worth rahat izlenebilen bir yapım. amy ryan ve stanley tucci yardımcı roldeki başarılı performanslarıyla filme kalite katmışlar. normalde akla gelmeyecek mağduriyet türlerinin de gösterilmesi önemli. -
hakkında neredeyse hiç entry girilmemiş film. imdb, metacritic, rotten tomatoes, letterboxd kullanıcı oylarına baktığımda da çok az oylandığını gördüm. anlaşılan çok bilinen bir film değil.
başrolünde michael keaton var ve gerçekten çok iyi bir performans sergilemiş. karakterin yaşadığı ahlaki ikilemi, kararsızlığını, kendi içindeki hesaplamasını çok iyi yansıtmış. stanley tucci ve amy ryan da çok iyiler. film 11 eylül kurban tazminat fonu'nun başına geçen ken feinberg isimli bir avukatın gerçek hikayesini anlatıyor. biraz yavaş tempolu olsa da bence izleyiciyi sıkmıyor. o süreci bize de yaşatıyor ve zaman zaman duygulandırıyor. -
güzel bir film ama hayat,
--- spoiler ---
çocuğu ölenin kan parasi olarak 3000 papel istediği, öldürenin de 2000 papel teklif ettiği ve sonunda 2700 papelde anlaşmaları kadar basittir, felsefeden uzaktır, rakamlar konuşur.
--- spoiler --- -
netflix yapımı olan ken feinberg ve camille biros isimli iki avukatın 11 eylül kule saldırısından etkilenenleri konu alan olağanüstü bir filmdir.
--- spoiler ---
film rasyonel zeminde her insanın bir değerinin maddi olarak karşılığı olduğunu düşünen ama charles wolf'un düzenlemesini istediği sivil toplum mantığı ile ilerleyen ve aslında ölenlerin bir değer biçmekten ziyade onun bambaşka bir insan olduğunu ve insan değerini hak edecek muamele ve uygun teklifle bir anlaşmaya varılabileceğini yani bir değerin olduğunu gösterdi.
--- spoiler ---
7 milyar dolar dağıtılmış bu saldırı sonucu yaklaşık 7 bin aileye. tartışılır bir rakam. ama sonuçta %97 oranında bir anlaşma yapılmış. düşünün 2 kişi bile anlaşamıyorken bu oran gerçekten tanrısal düzeyde bir başarıdır.
ben filme bir de türkiye'den, türkiye şartları ile bakarak kendime değer biçtim. (bkz: worth) um nedir benim acaba diye??
ve ne buldum biliyor musunuz?
(bkz: sıfır)!!!
50 bin insanın öldüğü binlerce yapının yıkıldığı bir depremde insanlara verdikleri para 250 dolardı sadece. ki alabilenler e devlet başvur ama internet yok? başvursan evin ağır hasarlı değil bla bla..
yıkılan evlerde devletin çıkardığı imar affı yüzünden -hdp hariç tüm partiler evet demişken- yıkılan onca bina… istifa etmeyen, özür dahi dilemeyen onca vekil???
insanların ölüme terk edilmesi…
çadırların satılması… aylar sonra görevden anca alınması… (bkz: istifa)değil görevden affff!!
akp nin küçük ortağı bahçelinin memleketine gidememesi.. ama osmaniye'nin yine mhp demesi…
peki ne oldu??
değişim istenildi mi?
hayır!
bu halk yine benzer tercihte bulundu!
bu ülkede hiçbirimizin bir (bkz: worth)u yok. çünkü bir adalet anlayışı yok.. tabi ki amerika'nın 100 yıl gerisindeyiz. 20 yıl önce verdikleri kararların bile 100 yıl gerisindeyiz…
maalesef kaderimiz buymuş ve gerçekten film beni çok etkiledi…
sürekli kafamda takıldı bazı sorular. cevaplayamadım bir türlü…
devlet demek adalet demek aslında. ama adalet yoksa devlet var mıdır?
acaba ilk insanlardan olsaydık değerimiz şimdiden daha çok olur muydu??
yaralanan insanlara devlet ne verdi?
ya da devlet dediğimiz akp-mhp senelerdir vergi mükelleflerinin payını hak etmeyenlere mi dağıttı??
hani bir köyde elektriği suyu ısınması bedava olan bir cebine aylık 100 dolar giren ve hayata hiçbir katkısı olmayan ve yaşlandığı için sağlık sistemine yük olan bu insanlara karşı devlet vergi mükelleflerinin hakkını savundu mu???
her şeyi geçtim biz bunları ne zaman konuşabileceğiz gerçekten ??
bulamıyorum bir türlü cevapları…
bu ülkede gerçekten en büyük problem (bkz: adalet). ve bunu istemeyen bir halk…
sosyolojik anlamda patolojik bir halk!
peki adaleti isteyen halka ne olacak? onlar da milyonlar aslında…
aihm kararları, anayasa mahkemeleri kararları bile tanınmıyorken yargıdan nasıl bahsedeceğiz??
işte bu yüzden bu filmi izleyin ve ne kadar değersiz olduğunuzu her saniyesinde görün.
benim değerim türkiye'de yok…eğer filmin başında gibi herkesin bir sayısal karşılığı olduğu fikri
doğruysa bile o sayı türkiye'de (bkz: sıfır).
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap