• withi ihimaera nin romanindan yonetmen niki caro tarafindan senaryolastirilarak cekilmis olan yeni zelanda-almanya ortak yapimi film.
    oldukca duygusal oldugunu sandigim,tc sinemalarinda oynayip oynamayacagini bilmedigim,ancak konusu itibariyle merak etmekten kendimi alamadigim filmdir.
    yeni zelanda da yasayan bir kabile ilk cıkıs noktalarinin,binyillar once kanosu parcalanan bir atanin balinaya binerek kendisini yeni zelandada bulusu olduguna inanir.kabile sef secimi esnasinda her daim ailesinin ilk cocugu olan oglan cocuklarini secmektedir.
    derken bugunlerde bir zamanda pai adli kucuk kizimiz kendisinde psisik bir takim gucler hisseder.kendisinin kabilesinin yeni lideri olmasi gerektigine inanmaktadir.
    olay zamanla bir drama donusur.
  • trailerini izledigimde coluk cocuk dolu pek bi olayi olmayan bi film gibi gozukuyordu (neremle izledim hatirlamiyorum), o acidan geyik modunda izlenir gecer diye dusunurken 1.5 saat goz kirpmadan oturmayi, put gibi kalmayi beklemiyordum.. filmde cok bi olay olmuyor esasinda, yavas da denilebilir.. bazi karakterleri ise adam gibi gelistirememisler, biraz havada kalmis onlar; ama hikayeyi cok cok da etkilemiyor dogrusu.. filmin son yarim saati ise nefes nefese gecti desem yeridir, ama gecen sene cape cod sahillerinde yasanan olaylari ici giderek takip eden biri icin cok anormal degil belki bu.. pai'nin yaninda paka da filmi goturen elemandi ayrica..
  • if 2004 kapsaminda balinanin sirtinda adiyla gosterilecek olan film.
  • insani izlerken buyuyelen film. keisha icin kelimelerim kifayetsiz kalacak.
  • gösterildiği festivallerde (toronto, sundance, rotterdam, cinemanila, san francisco) izleyici ödüllerinin sahibi olmuş film.. “maoriler bu filmi izleyecekler ve kendi kendilerine ‘evet, bu biziz, biz böyleyiz’ diyecekler; ama pahekalar (beyaz yeni zellandalılar) da akın akın filme gidiyorlar ve sinemadan ‘evet bu biziz’ diye çıkıyorlar. bu gerçekten olağanüstü bir şey.” demiş yönetmen niki caro bu film için.. 21 şubatta 10.30da if 2004 kapsamında son gösterimi var.. o saatte uyanabileceklere güzel bir ödül olabilir gibi..
  • keisha castle hughes bu filmdeki rolu ile en iyi kadin oyuncu dalinda oscara adaydir.
  • omercik filmlerinden animsayabilecegimiz duygu somurusunu iyi kullanan cok guzel bir film. izleyici kendini kusak catismalarinin ortasinda bulup, kime oynayacagini sasiriyor. sonra da pai'nin huzunlu bakislarina teslim ediyor kendini. filmden ilginc bir not ise basrol oyuncusu kizcagizin aslinda aktor olmadigi, casting ajansi tarafindan yapilan arayislar sonucu gittigi okulda kesfedildigidir. bir roportajinda kizimiz rol yapmadigini, filmde sadece kendisi oldugunu soyluyor.
    (bkz: kendisi olmak)
  • her ne kadar sinemanin dili evrensel de olsa, yeni zelandalilarin yerel kulturlerine cok yabanci oldugum icin tam olarak anlayamadigim ve sevemedigim film. oyunculuk iyi olabilir belki ama karakterlerin hissettiklerini bana hissettiremiyorsa o filmi sevmek zor.
  • bir masalın modern zaman uyarlaması olarak gördüğüm çok başarılı film. zaman zaman fazla yeni zelandalı gelse de özellikle küçük kızın arkaya oturmak yerine kalkıp gittiği sahne ve balinaların denize vuruş sahnesi çok etkileyiciydiler -duygusallık gereği okul müsameresi sahnesinde de ağlandı tabii. yine de, önceki sahnede bitmiş olması gereken filmlerden.
  • her ne kadar filmin hikayesi yeni yeni zelanda'lilarin yerel kulturunden veya efsanesinden geliyor olsa da, sanki tanidik, bildik bir yani vardi. yani yeni zelanda kulturu hakkinda hicbir sey bilmiyor olsaniz bile olayin gidis hattindan ne olacagini cikarabiliyorsunuz. kisacasi filmde islenmis olan efsaneye benzer bircok efsane veya hikaye var diyebiliriz. hatta filmi izlerken filmin adi* uzerinde bir kac saniye dusunulmesi bile neler olacagini hemen anlamaniz icin yeterli oluyor.

    sonu tahmin edilebilen filmleri zaten sevmem ve bu yuzden bu filmide cok begendigimi soyleyemem. hani sonu bilinen filmler de vardir. bu ornekte de oldugu gibi bir efsane anlatir veya tarihsel bir olayi yansitir. ama sanat*** veya ustalik dendiginde, sinema dendiginde onemli olan izleyici de bir seyler verebilmektir*. yani onu oturdugu koltukta bogmamak gerekir. ben bu filmde onu goremedim. ayrica oldukca agir bir ilerleyisi vardi filmin. bu da hosuma gitmeyen ucuncu nokta.

    ancak kucuk kizimizin performansi gercekten goz doldurucuydu. ozellikle okul musameresinde sergiledigi oyunculuk cok iyiydi. ama kucuk kizimizin oyunculugu bile filmin genelindeki duraganlik ve belkide siradanlik duygusunu alip goturemedi benden.
hesabın var mı? giriş yap