• akla ve bilmeye değil de iradeye üstünlük tanıyan, ruhsal olayların ve bilgi sürecinin temelinde iradeyi gören bilim dışı öğreti.
  • fransızca volontarizm (volontarisme) sözü felsefe ve ruh bilimi alanlarında "akla ve bilmeye değil de iradeye üstünlük tanıyan, ruhsal olayların ve bilgi sürecinin temelinde iradeyi gören bilim dışı öğreti." anlamıyla kullanılmaktadır. bu söz için dilimizde istenççilik karşılığı bulunmaktadır.
  • onemli temsilcilerinden biri arthur schopenhauer'dur, ki schopenhauer istemenin belirleyiciligini saptadiktan sonra yapilmasi gerekenin 'reddetme', yani 'istemeyi reddetme' oldugu sonucuna varir. boylece cilecilik'e ulasarak aziz hayatini over.
  • "volontarizm, tüm ayrıcalıklara, monopollere ve sınırlamalara karşıdır ve özgür dünyada insanların kendi yaşamlarını kendilerinin serbestçe düzenlemelerini şart koşar." auberon herbert
  • içgüdü, tutku ve duygu gibi kavramları ruhun esası olarak gören ve bunları zihinden daha temel bir yere konumlandıran felsefi görüş.
  • metafizik anlamda iradecilik: evrenin özünün, aklın doğurduğu fikirleri örnekleme yolu ile değil de, iradenin akıldışı yönelimlerine dayanarak kavranmasıdır.
    en bilinen örnek arthur schopenhauer'un "yaşamak iradesi"'dir. bu anlamdaki öğreti spinoza'nın tinselciliğine karşıttır.

    iradecilik, psikoloji açısından ise çok daha farklı bir anlam taşır. örneğin jean-paul sartre'a göre insan duyduğu heyecanlardan da sorumludur. bir insanın öfkelenmesi aslında içinde bulunduğu durumu reddetmek anlamına gelir. dolayısıyla öfkelenmeyi tam olarak açıklayamasak da bilinçaltımızda var olduğu için ondan sorumluyuzdur.
  • iradecilik. ilk örnekleri skolastik filozof duns scotus tarafından ortaya konmuştur.
    bu düşünceye göre; tanrı evreni zorunluluktan değil kendi isteğiyle, iradesiyle yaratmıştır.
    tanrı özgür iradesiyle varlıkları meydana getirmiştir. bu nedenle bu evren olması gereken en iyi evren demek yanlıştır. öyle bile olsa bu zorunlu olduğundan değil tanrı öyle istediği için öyledir. tanrı bambaşka bir şey isteseydi o evren ve o varlıklar gerçek olurdu.
    yine yüzyıllar sonra leibniz, bu dünyanın mümkün dünyalar arasında en iyisi olduğunu savunur. voltaire ise bunla neredeyse dalga geçerek eleştirir.
hesabın var mı? giriş yap