*

  • 1893 - 1984. rus dilbilimci, romancı, senarist. şiir dilini inceleme derneği opoyaz'da çalışmasından başka rus biçimciliği denince akla ilk gelen isimlerden olan şklovski'nin türkçe'de önce zoo sonra da hayvanat bahçesi olarak yayınlanan mektup romanından başka bazı teorik yazıları da tzvetan todorov derlemesi yazın kuramı içinde yayınlanmıştır. bilhassa düzyazı kuramı öne çıkar. zoo'da, berlin'de sürgündeyken elsa triolet'ye tutulmasını anlatan şklovski, bu değerli hanımı daha sonra uğruna ünlü bir şiir düzecek olan louis aragon'a kaptırmıştır.
  • bu adam aşktan hiç bahsetmiyor , aşktan bahsetmeyen mektuplar yazıyor.

    zoo aşktan söz etmeyen mektuplar'dan bir bölüm:

    “sen benim oturduğum kentsin, ayın ve günün adısın sen,” diyor adam..

    “aşkın beni yaralıyor..günün birinde beni yaralayacaksın sen..çünkü bugün çok seviyorsun... diyor alia..

    “ağzını, dudaklarını ezbere biliyorum,” diyor adam..

    aşkın belki büyük ama hiç de neşe vermiyor insana,” diyor alia..

    senin ayaklarının altına serilmişim alia, tıpkı bir halı gibi, diyor adam..

    “aşktan söz etme bana, diyor alia.. “uçarı ol biraz..”

    “sana aşktan söz etmeyeceğim, havanın nasıl olduğundan söz edeceğim yalnızca. .bugün berlin’de hava güzeldi,” diyor adam..

    “sana yatağımdan yazıyorum.. dün gece geç saatlere kadar dans ettim de ondan,” diyor alia..

    “bana iki görev verdin..

    1-sana telefon etmemek
    2- seni görmemek..
    artık ben meşgul bir adamım.. diyor adam..

    ve işte sana teşekkür ederim..sevimli küçük tatar seni, çiçeklere teşekkür ederim, diyor alia..

    “bugün berlin neredeyse hiç kar görmedi..bugün şubat’ın 5’i. hala aşktan söz etmiyorum,” diyor adam..

    “sen kendin için benden söz ediyorsun..ben senin için kendimden söz ediyorum,” diyor alia..

    iyi ki isa rusya’da çarmıha gerilmedi..bizim oralarda şiddetli soğuklar olur,kar fırtınaları çıkar...bağışla beni velemir hlebnikov, yabancı yazıların ateşi karşısında ısındığım için, diyor adam..

    her şeyin tıpkı terbiyeli insanlar gibi sakınımlı ve sessiz bir hali var, diyor alia..

    pantolonun ütülü olmasına inan ki hiç gerek yok!..pantolon üşümemek için giyilir, diyor adam..

    gözlerim kapalı bir halde neden titreştiğini bilmediğim bir açelyaya bakıyorum, diyor alia..

    petersburg içimi sızlatıyor,.kaldırımlarını düşünüyorum...sen fazla avrupacı bir uygarlığın insanısın, diyor adam..

    “ilkbahar yaklaşıyor..bu mevsimde,sen bir şey kaybettiğin ya da unuttuğun ve ne olduğunu bir türlü anımsayamadığın izlenimine kapıldığını söylemiştin bana, diyor adam..

    ilkbaharda ben petersburg’da omuzlarımda siyah bir pelerinle,rıhtımlarda gezinirdim..orada uykusuz geçen geceler olur, güneş de köprüler de henüz yeniden açılmadan doğar..ben rıhtımlarda pek çok şey buldum..ama sen,sen hiçbir şey bulmayacaksın,sen yalnızca bir şey kaybettiğinin farkına varmayı bildin...” diyor adam..

    anlaşmayı bozuyorsun sen..bana günde iki mektup yazıyorsun..daha şimdiden bir yığın oldu bile, diyor alia..

    “aşktan başka şeylerden söz etmekten yoruldum artık,” diyor adam..hiç takım elbise giymemiş adamların aşklarından söz ediyor..

    nisan güzel..bahar esintisi, çiçek kokuları, yıkanmış taşlığa vuran ikindi ışığı...vapurlar..bunlara kayıtsız kalmak zor..kusursuz bir evrenin parçası olmaya çalışıp yoruluyor, sersemliyorsun..bir işe başlıyor, yarım bırakıyorsun. bir güzellik karşısında belki de kendini yetersiz hissediyorsun. aslında sen de sürgünde, çok tanımadığın bir memlekettesin. elin ayağına dolaşmış.. aşık adam gibi.. çiçeklerin yanıbaşında suçlar işleniyor.. belki de sadece aşktan söz etmek istiyorsun..

    aslında aşktan söz etmediğinde bile ondan söz ediyorsun..

    evet, nisan zalim bir ay..çiçeklere rağmen. çiçekler yüzünden..
  • kuramcı, eleştirmen ve yazar v. şklovskiy (1893- 1984) bir düşünce üreticisi ve çok seçkin ve parlak üsluplu bir düzyazı ustası (steme' e gönderme yapan ironik duygusal
    seyahat, 1923; bir göçmenin gözünden berlin'e bakış olan zoo , 1923) ve edebi türleri ve kuralları zorlayan bir yazardır. (bkz: jean bonamour) (bkz: rus edebiyatı)
  • “ne yazılmalı ki? benim bütün hayatım sana yazılmış bir mektup.”
  • the technique of art isimli yazısı edebiyatta büyük etki yaratmıştır. defamilizarisyon kavramı birçok yazar tarafindan kullanilir en önemli orneklerinden biri allen ginsberg'in howl kitabında görünebilinir.

    defamiliarization is found almost everywhere form is found… an image is not a permanent referent for those mutable complexities of life which are revealed through it, its purpose is not to make us perceive meaning, but to create a special perception of the object - it creates a vision of the object instead of serving as a means for knowing it…
hesabın var mı? giriş yap