• kitabı alırken yazarını tanımıyordum. raftaki kitapların arasından ismiyle dikkatimi çekti. hele bir de kapağın güzelliğini görünce hemen arka kapak yazısına kısa bir göz attım ve hemen kasada bekleyen diğer kitapların yanına eklendi:)
    ben çok beğendim. ve yazarın diğer kitaplarını da almayı düşünüyorum.
    birkaç alıntı belki size fikir verir:

    * sanatın yaptığı garip şeyse, zamanı hem sıkıştırması hem de genişletmesi. örneğin bir roman okuduğunuzda, birkaç saatlik bir okuma süresi içinde çok büyük olaylar, çok uzun zamanlar geçip gider. şiir belki bir anlıktır ama yaşamın tümünü içerebilir.

    * okumak bize okumamaktan daha çok zaman kazandırır.

    * bir yerin haritada olmaması ne fark eder ben orayı tarif edebildiğim sürece?

    * o kadının yüzü, göze almaya cesaret edemeyeceğim bir deniz yolculuğuydu.

    * yüzü içimde bir sevinç uyandırdı.
  • jeanette winterson tarafından yazılan, zamandan soyut bir kitaptır. edebi açıdan çok bir şey beklemek doğru olmaz fakat felsefe kısmı oldukça sağlamdır. okumanın bize okumamaktan daha fazla zaman kazandırdığını öğütler. insanın ağzında tam olarak reçel tadı bırakır. okumazsanız pek bir şey kaybetmezsiniz, okursanız ağzınız tatlanır. son olarak; vişnenin cinsiyeti ananas hakkında bir kitaptır.
  • "gelecek, parıltılı bir kent gibi uzanır önümüzde, ama çöldeki kentler gibi, yaklaştığımızda yok olur. belirli bir ışıkta kuleleri, kubbeleri, hatta oraya buraya koşuşturan insanları görmek kolaylaşır. hep özenle, sevgiyle ederiz sözünü. gelecek. oysa sahtedir o kent. gelecek de, şimdi de, geçmiş de yalnızca bizim kafamızda vardır. uzaktan bakıldığında her birinin sınırları çekilir, eriyip yok olur, aynı gökte yüzen bir kentten bakıldığında düşman ülkelerin sınırları gibi. ırmak, bir ülkeden bir başka ülkeye akar hiç duraklamadan. en katı, en elle tutulur şeyler bile, en gerçek, en sevilen, en iyi tanınan şeyler bile duvarın üstüne düşmüş el gölgeleridir. boş uzam ve ışık noktaları."
  • berci kristin çöp masalları 'nın hissettirdiklerini hissettiren kitap. bir an icin ayni kitaplar mi diye suphe etmedim değil. rahatsız edicilik, mide bulantısı aynen devam.
  • "zaman, mekan ve gerçeklik... ya bunlar bizim kendi kafamızda oluşturduğumuz kavramlarsa? ya zaman dediğimiz şey sadece içinde bulunduğumuz andan ibaret değilse? ya bulunduğumuz yerden başka bir yerde olmamız mümkünse? ya gerçeklerimiz hayal, hayallerimiz gerçekse?"

    vişnenin cinsiyeti / jeanette winterson
  • zaman kaybı
  • "aşkı uyandırmak olasıysa, engellemek de mümkün olmalı… hiç de öyle değil, çünkü herkes aşka yatkındır. uyandırmak kolaydır ama kendi kendine sona ermedikçe yok etmek imkansızdır."
  • “okuyoruz da ne oluyor/ben okuduklarımı unutuyorum ki zaten yiaa” diyenlere hep önermek istediğim kitap.

    basit ama güçlü aforizmalardan oluşuyor.

    dört koca yıl sonunda bana kendini anımsattı bu gece. “gelecek, parıltılı bir kent gibi uzanır önümüzde, ama çöldeki kentler gibi, yaklaştığımızda yok olur” derken buldum kendimi.

    ne tuhaf oysa; kurduğumuz hayaller gün gelip gerçeğin sınırlarını çiziyor. uzak bir gelecek ya da uzak bir ihtimal sanıyoruz, bir bakmışız içindeyiz, anlamıyoruz olup biteni.

    zamanla, mekanla, sınırlarla derdiniz varsa ve hayalleriniz gerçekleşmiyor sanıyorsanız, mutlaka okumanız gerek.
  • insanın parçalanmışlığı üzerine kurulur ve artık insan kendi özüne dönemez post-modernizmde. burda da vişne sembolik olarak cinsiyetinin bile belirlenemediğine bir gönderme var .
hesabın var mı? giriş yap