vendredi soir

• filmdeki yol tıkanıklığı sahnesini gördüğüm vakit içimden "ulan parisin deli gibi bir metrosu varken insanlar bu trafiği nasıl çekiyorlar anlamıyorum" diye geçirmemden birkaç dakika sonra araba radyosunda yapılan "evet sayın dinleyenler paristeki toplu taşıma grevi trafiği felç etmiş durumda" anonsu ile beni dumura uğratmış olan film.
• daha ilk sahnesinden fransız filmi oldugunu seyircisine goz kıpan, cekimlerin fotografik acıdan muhtesemligi, yasanılanın gereksiz yerlerini kopartarak degil tum boyutuyla izleyicisine sunuldugu, ince simgeselligin muzikle bulustugu butunsel anlamda fransız filmi sevenlerin ilgiyle izleyecegi filmdir..
• (bkz: vendredi)
• anime izliycez diye kandirilip goturulurseniz tum fransizligiyla beklentilerinizi alt ust eden, suren bir filmden cok yavas yavas acilan bi fotografi andiran, kurgudan pek etkilenilmese de isleyisiyle, mizansenin, oyunculugun ozeniyle kendini izlettiren film. ciktiginizdaysa cok sey almis ya da filmi hayatinizin saheseri ilan etmis olmayacaginizi garantileyebilirim sanirim. tabii olmayan konulardan saatler dolusu detay cikaran fransiz milletine hayran degilseniz.
• müziklerini dickon hinchliffein yaptığı film, filmin sonunda ise yazılar akarken until the morning comesı dinleriz.
• claire denis'nin trouble every day gibi vahşi bir filmden sonra çektiği son derece naif film. iki filmi üst üste düşününce insanın kafası karışır. ancak iki film de aslında bir şeye bağlanmanın ne kadar problemli bir durum olduğu üzerine benzer şeyler söylerler.
• claire denis'nin en iyi filmlerinden biridir. yakın çekimlerle zaman/mekan algısını tamamen değiştirir filmde denis.hep bir merak halinde kalırız ama bir yandan kendimizi o iki kişi arasında olup bitene kaptırırız. ayrıca adam her an gidecek gibi bir durum vardır, o panik ve bekleyiş halini sürekli yaşarız seyirci olarak. çok acayip bir deneyimdir bu filmi izlemek. tam bir mood filmi bence. bir kadeh içki alın, kanepeye kurulun, ışıkları kapatın ve izleyin. şahane.