• ntvmsnbc yazarı.
  • yamulmuyorsam 2 senelik itf gecmisi olan yazar. okulu birakmisti, bir daha da kendisinden haber alamamistik. gerci ntvmsnbc sonrasi yine alamiyoruz.
  • "hoş gelişler ola" isimli tek kişilik gösterinin, malum, tek oyuncusu.
  • hiroşima'ya atom bombasının atılmasının üstünden tam 34 yıl geçmişti ki, çekik gözlü kardeşlerinin “utku”su olarak 6 ağustos 1979’da yaşam denen mutluluğa gözlerini açtı. tarsus'ta ilköğrenimini tamamlayıp, "hüznünün başkenti" ankara'ya koştu. ankara fen lisesi'ni türkiye 80.'si olarak kazanıp geleceğin bilimadamı adayları arasına alındığında bilmiyordu ki, beş yıl sonra türkiye 200.'sü olarak istanbul tıp fakültesi'ne girip oradan da sıkılarak yazarlığa soyunacağını... böylece, bilimadamı olmak amacıyla gördüğü lise öğrenimi de, doktor olmak üzere gördüğü iki yıllık tıp öğrenimi de, eğitim-öğretim sistemimizin en büyük yanılgısı olarak kişisel tarihine geçti. sistem, fena halde yanılmıştı onun hakkında… bu şaşkınlığını atlatır atlatmaz onu askere aldı. adres yine ankara'ydı… yatılı lise yıllarından sonra bir de askerlikte de karşısına aynı kent çıkınca, ankara onun için "hüznünün başkenti" olmasının yanında bir de "yemekhane ve yatakhane" demek oldu.

    çarşı iznine çıkmış utku "er"işik adında bir er olarak ankara bozkırında deniz özlemiyle yanıp tutuşurken "güverte cafe" tabelası önünde dondu kaldı bir gün…

    heyecanla girdi içeri, denize dair bir şey bulmak umuduyla… tuvaletteki aynanın can simidi içine yerleştirilmesi dışında deniz yoktu. yazar, cebinden kalemi çıkardı ve can simitinin üstüne, "bunun ne anlamı var ki!.. ya bu şehre denizi getirin ya da ankara'da boğulmamak için bu can simitine daha çok sarılın!" yazdı… okur, yanıt vermekte gecikmedi. üç hafta sonra, yazar, kendi cümlesinin altına şu yanıtın yazıldığını gördü:

    "sen de istanbul'da yüz!"

    istanbul…

    istanbu'da bir “yaz” günü ikinci sınıfın finallerine hazırlandığı bir gece, tıp fakültesini “yazmak” uğruna bıraktı. ilk kitabı bir özkıyımın özü'nü aynı gece yazmaya başladı.

    ikinci kitabı tünel korkusu'nu yazmaya başladığı günse, çınar yayınları'nın yayın editörlüğünü yürütüyordu. ntv internet gazetesi ntvmsnbc.com'da büyük bir ilgiyle okunan yazılarını üçüncü kitabı olan hava atışı'nda topladı. edebiyatın spora, sporun edebiyata hava atışıydı kitap… okuru edebiyatın şeref tribününe çağırdı bu kitapla…

    çınar yayınları editörlüğü görevini 5 yıl sürdürdükten sonra, can dostu barbaros uzunöner ile tiyatro birileri’ni kurdu ve ilk oyunları olan “aydın mısın?”ı sahnelediler.

    birçok gazete ve dergide yazıları yayımlanan utku erişik, balıkesir üniversitesi’nce üniversite öğrencileri arasında düzenlenen “cumhuriyetin 75. yılı şiir yarışması”nda başarı ödülü’nü almıştır.

    ibb gösteri sanatları merkezi tiyatro yazarlığı bölümü ile bilge adam grafik tasarımı bölümü mezunudur.

    http://www.tiyatrobirileri.com/

    (bkz: tiyatro birileri)
  • iki dünya bir araya gelse olmayacak bir şeyi başarıp fettullah ile apo'yu olmayacak bir şekilde eleştirmeyi başarmıştır: fetoş ile apoş. bu ne len? sen ki sanatçısın, eleştiri düzeyin bu mudur? bu kadar sözcü okumamak lazım.

    (bkz: homofobi)

    http://www.ilk-kursun.com/…yle-dans-fetos-ile-apos/

    başlık: "yok böyle dans - fetoş ile apoş"
  • az önce "yazık ettiğiniz bir ülkede, yazık ettiğiniz çocukların titreyen sesleriyle, yazık ettiğiniz anaların keskin çığlıklarıyla, yazık ettiğiniz babaların acılı haykırışlarıyla yazıyorum. tüm nezaketimle, ihanetin piçleri ile onlara karşı sesi çıkmayan muhalefetin hiçlerine yazıyorum" diye başlayan "ihanetin piçleri ve sesliğin hiçleri" adlı yazısını okuduğum tiyatro oyuncusu, yazar kişi.
  • pek bir cevval kaleme sahip ama "sabahat"ı küçük harfle ve kesme işaretsiz yazarak suç işlemeyeyim tasası taşıyan yazarımsı. ayrılıkçı. bölücü.

    http://www.ilk-kursun.com/haber/87147

    (bkz: fahiş bir kabahat ile fahişe bir sabahat)
  • sakarya üniversitesi'nde sergilediği "hoş gelişler ola" gösterisiyle beni derin bir iç hesaplaşmaya sokmuş tiyatrocu-yazar kişi ... söylediği bir cümle hala beynimde yankılanıyor "eğer korkuyorsan atatürk'ün adını ağzına almayacaksın "... hava muhalefetinden dolayı oyunda bir kaç kez elektriğin kesilmesi bunların da arınç ve erdoğan'ı eleştirdiği kısımların tam üzerine denk gelmesi pek bir komik olsa da baştan sona kadar bir nefeste izlenen sürükleyici ve etkileyici bir gösteriye imza attı kendisi . eğer bu gösteriye gitmeseymişim çok şey kaçırırmışım diyorum şuan ve şiddetle tavsiye ediyorum .
  • ilk kurşun gazetesi için dikkat çekme gereği duymuş gazeteci, oyuncu.
    http://www.ilk-kursun.com/haber/77635
hesabın var mı? giriş yap