unterm rad

• hermann hesse'nin, çarpık eğitim sistemi altında böcek gibi ezilen ve yitip giden gençliği anlatttığı eleştirel kitabıdır çarklar arasında. kahramanımız hans giebenrath üzerinden, eğitim sisteminin öğrenciden çaldığı değerleri anlatırken, sistemi ve sistemi işletenleri de eleştiri yağmuruna tutar. hans'ın çarkın dişlileri arasında ezildiği bu hikayesi, manastır ile başlar ve tamirci çırağı olarak devam eder. bu anlamda "çarklar arasında" tabirinin esere son derece yakışan bir isim olduğunu da vurgulamakta fayda var.
  
  bana daha çok lise yıllarımı hatırlatır bu kitap. hans gibi okuldan atılmadık neyse ki; ama ortaokulda bilgi yarışmalarına davet edilip sonrasında istanbulun kaliteli anadolu liselerinden birine girmişken; lise boyunca adeta arda turan çöküşü yaşadığım zamanları getirir aklıma:) örneğin daha hazırlık sınıfının ilk dönemi ingilizce notlarım ~90 ile başlarken inek tayfadan bir anda kopup sonradan müdavimi olacağım dipçi cam kenarı tayfasına katılmamla birlikte ~60 ve sonra da ~30 mertebesine düşen ingilizce notlarımı ve hocanın sene sonunda kederle önüne bakıp "püfff, şu tabloya bak, yazıklar olsun" minvalindeki, şahsımı tüm sınıfa rezil eden sözlerini hatırlatır bana. neyse ki birçok yönden nefret ede ede bir şekilde sağ çıktık bu eğitim sisteminden.
  
  biz x kuşağı olarak dayağın hasını da gördük okul sıralarında. okul-dershane arası at gibi koşturulduk, girişimci ruhumuz daha olgunlaşamadan cesaretimiz kırıldı. kimimiz o çarklar arasında ezilip yok oldu maalesef. kimimiz şanslıydı ve gres yağı gibi akıp gitti arasından. kimimiz ise eğilip büküldü ama kırılmadı. biz çektik, bizden sonrakiler çekmesin diyelim o halde. gelecek nesillerin çok daha çağdaş, sistematik ve özgürlükçü bir eğitim sistemi ile yoğrulmaları temennisi ile bitirelim bu yazımızı da...
  
  ayrıca bunu seven bunu da çok sevdi:
  
  (bkz: çavdar tarlasında çocuklar)
  (bkz: çavdar tarlasında çocuklar/@budamikullaniliyo)