*

  • algılarımızdan bazılarının çevreyle ilgili bilinçli olmayan bazı varsayımların sonucu olduğunu açıklayan helmholtz kuramı. bu kuram, birden fazla uyarandan aldığımız bilgileri algılama yeteneğimize karşılık ortaya çıkmıştır. "olabilirlik ilkesi"ni de içerir,bu da maruz kaldığımız uyaranın en olası halini algıladığımızı ifade eder.

    (bkz: unconscious inference)
  • hermann von helmholtz'un özellikle görsel algılarla ilgili olarak 1867'de ortaya attığı teori. beynin, görsel verileri işlerken birtakım tahminlerde bulunarak bazı boşlukları doldurduğunu öne sürer.

    bu çıkarsama bilinçsizdir, refleks gibi kendiliğinden olur ve durdurmak, engellemek mümkün değildir.

    bu da dünyayı "olduğu gibi" algılamadığımızı, beynimizin bilinçaltı süreçlerle dış dünyanın görsel bir temsilini oluşturduğunu gösterir. bu çıkarsamalar bilinçaltında olduğundan bunların meydana gelişini farketmeyiz ve bu yüzden dünyayı olduğu gibi, dışarıdan gelen bir etkiyle algılıyormuş izlenimine kapılırız.

    beynin bu şekilde çalıştığını anlamanın en iyi yolu optik yanılsamalardır.
    (bkz: dama gölge illüzyonu)
    (bkz: müller-lyer illüzyonu)

    benim favorim ise ames odası. örnek gif
    ilüzyonun mantığını, odanın nasıl kurulduğunu biliyorum. adam topu diğer tarafa attığında top geri geliyor, yani zeminin yamuk olduğu da belli. yine de ne yaparsam yapayım başka türlü görmem, bu yanılsamadan kurtulmam mümkün olmuyor. bu da tamamen bilinçdışı bir şekilde gerçekleştiğinin en çarpıcı kanıtı.

    karl friston'ın free energy principle'ında bahsi geçen active inference kavramı ve predictive brain teorileri de buradan esinlenmiştir.

    (bkz: gerçekliğin kontrollü halüsinasyon olması)
hesabın var mı? giriş yap