*

  • esra özmen in mutluluk dolu, hayat dolu, insanı insana anlatan şarkısı.

    (bkz: esra özmen ve yedi zenciler)
  • henüz ünlü olmamışken inek bayramı na gelen ışın karaca tarafından söylenen ve milleti acaip gaza getiren şarkı...
  • alp arslan' ın oğlu. 1062-1095 yılları arasında yaşamıştır. ağabeyi melikşah tarafından 1078' de şam emiri olarak suriye' ye gönderildi. ağabeyinin ölümünden sonra (1092) başlayan iktidar mücadelesinde, melikşah' ın oğlu berkyaruk' un kuvvetlerini ilk önce yenmesine ve çok güçlü durumda olmasına karşın, ordusunun 1095 de rey yakınlarında girdiği savaşta yenildi ve öldürüldü.
  • aynı zamanda çorum'un dodurga ilçesine bağlı bir köy.
  • sultan alparslan’ın oğlu ve selçuklu devleti hükümdarı.

    '’aynı yılda (1093-94) araplar 400,000 kişi oldukları halde toplandılar ve bütün bâbil ile musul eyâleti üzerine yürüdüler. arap askerlerinin şefi, kureyş’in oğlu şeref-dola’nın kardeşi olan ibrahim idi. bunun üzerine sultan tutuş (sultan alp arslan'ın oğlu ve birinci suriye selçuklu devleti hükümdarı.) nuseybin’e gelip bu şehri hücumla zapt ve talan etti. sultanın ordusunda bulunan ermeni askerleri de takriben 10,000 arabı kılıçtan geçirdiler. arap ordusu da mıdzbin topraklarına gelip hermez denilen yerde karagâh kurdu. bunun üzerine sultan, urfa’ya haber gönderip emîr bozan’ı yeminli teminatlarla kendi tarafına kazandı ve büyük bir orduyla beraber yanına getirtti ve arap hükümdarına karşı yürüdü. mıdzbin ovasında karşılaşan iki hükümdar kanlı bir muharebeye tutuştular. sultan, arapları firara mecbur kıldı, onları takip etti ve arap hükümdarı ibrahim’i esir etti. bu, çelik miğferini delmiş olan bir okla başından ağır surette yaralanmış olduğundan ölmüştür. türkler, arapların karılarını, çocuklarını, koyun sürülerini ve sayısız atlarını aldılar. sultan tutuş, bu büyük zaferden sonra iran’a doğru hareket etti. ordu, git gide çoğalıp şark memleketinin ova ve dağlarını kapladı.'’

    (urfalı mateos vekayınamesi (952-1136) ve papaz grigor'un zeyli (1136-1162), türk tarih kurumu basamevi, 3. baskı, 2000, türkçeye çeviren; hrant d. andreasyan, s.181)
  • tutumdan tutumlu, tutuştan tutuşlu.

    (bkz: tutum)
  • esra özmen'in, “tutuş” albümünde yer alan bir parça.

    söz & müzik: altan çetin
    düzenleme: altan çetin, özgür yedievli

    şarkının video klibini buradan izlemek mümkün.
  • okul öncesi çocukluğumun geçtiği köy. dünya gözüyle tanıdığım ilk yer. annemle babam köyün öğretmeni idiler. tutuş o zamanlar 2000'e yaklaşan nüfusuyla epey büyük bir köydü. hatta sonradan ilçe olunca bağlandığı dodurga ile yarışırdı. çok temiz ve çok modern bir köydü.

    hatırladığım üç tane okul binası vardı. biri köyün girişinde 2 sınıflı taş bina, biri onun yukarısına yapılmış 5 sınıflı sarı okul binası, biri de köyün öte ucundaki yine 5 sınıflı yeni okul.

    ilk taş bina artık yetmediği için hemen onun üstüne yapılan okul binası epey büyüktü. ama o bina da heyelan tehlikesi nedeniyle boşaltıldı. çünkü tutuş'un yakınlarında alpagut-dodurga linyitleri'ne bağlı kömür ocağı vardı. kötün altı da olduğu gibi kömürdü. ordan kaynaklandığını sanıyorum.

    ben ilkokula bu köyde başladım. abim ilkokulu bu köyde bitirdi. yeni okulda çok fazla öğrenci olma şansım olmadı ama bir dönem ikili öğretim* yapıldığını bile hatırlıyorum. o zamanlar o kadar okul çağında çocuk varmış demek ki köyde...

    çok özledim bir de... fırsat olsa da gitsem... üstelik şimdiki köy muhtarı ilkokuldan sınıf arkadaşımmış. annemin de öğrencisi üstelik...
hesabın var mı? giriş yap