• öncelikle: (bkz: turf)
    büyük ölçekli şirketler ya da bürokratik yapılarda ayak kaydırmaca işlerini anlatan ingilizce bir terim. genellikle sermayeye ya da kaynaklara birbirinden önce el atmaya çalışan birimler arasında yaşanan teknolojik ve psikolojik savaşlar. terimin amerikan futbolu'nda iki rakip takımın çayır-çimen karşılaşmalarında da kullanılan turf deyiminden çıkmış olması muhtemel. biz kısaca "iki yiğit çıktı meydane" deriz belki de ama yiğitlik bu mücadeledenin neresinde, bilinmez. onda dokuzu kaçak döğüşüyordur kesin bu "turf savaşganları"nın. atı alan da üsküdar'ı geçiyordur bu arada tabii...
    (bkz: banksy turf war exhibition)

    türkçesinin ali cengiz oyunu olma ihtimali var ama olmayabilir de.
  • artık oval mi oral mi bilinmez ama böyle bir takım ofis savaşları.
  • çok eski bi ifade, o kadar eski ki amerikan futbolu yanında -muhtemelen- çok genç kalır. turf eski ingilizceden geliyor ve hatta sanskrit falan kökenli *. çete bölgesi anlamında. çimen çayır, hipodrom falan gibi anlamları -yine muhtemelen- hipodromlarda yaşanan hadiselerden çıkmıştır.

    sokak çeteleri arasındaki savaş, fiili çatışma ve çekişmeler, tam turf war oluyor bu durumda. şirketler için kullanımı daha da yenidir düz mantıkla. tam gang işi olduğundan gangster'lı mafyalı filmlerde dizilerde bolca geçer.

    otorite hakkı ya da bölge sınırı belirleme için çıkan savaşlara böyle der gavurlar. tabii kabinesiyle arayı bozan başkan da, mücadelesini verirken, kimin hangi sınıra işediğini belirleme derdinde olduğundan içerik olarak yine bir turf savaşı vermektedir. günümüze güzel uyarlanmış. (oval ofisteki savaşlar turf savaşı mıydı bilemem. sanki orada sınırlar ofiste oral-oval durumda bulunanlar arasında diildi gibi. ama taraflardan birisinin oval ofis dışındaki dünyadaki sınırlarını epeyce daraltmıştır, diğerininkini ise epeyce genişletmiştir, o ayrı).
  • aynı zamanda bir blue heelers bölümü.
  • çete savaşından kayıkçı kavgasına, çocukların parklardaki salıncak/oyuncak kavgasından danışıklı dövüşe kadar pek çok yerde karşınıza çıkar. tümünün deyimsel olarak ortak noktası üzerine kavga edilen şeyin ve/veya ulaşılan sonucun aslında gerçek dünya ölçeğindeki eften püftenliği ve anlamsızlığıdır. uğruna kavga edilen hatta insanların öldüğü çimen hemen her yerde yetişir, ama asla ürün vermez.

    (bkz: boş işler)
  • avrupa birliği kurumları arasındaki ilişkilerin dinamiği için de kullanılan bir deyimdir.
  • drug dealerların kendi aralarındaki sözüm ona savaşlar için de kullanılır, ingiltere’de özellikle
  • (bkz: territory)
hesabın var mı? giriş yap