• ekşisözlük'te açılmamış olması ayıp olan başlık. bir bilim adamı olmadığımdan ben tanımlama ve istiklal marşı ile zaman kaybetmeyip, onu bilahere ilgileneceklere bırakıp belinden bodoslama gireyim:

    soldan geri dönülmez diyen trafik tabelasını çok severim. ama pis sürücüler ona da aldırmıyor, sağa sapılmaza da.

    hatta sosyolojik olarak ortalama türk şoföre sinyal lambası gerekmediğine göre; türk(iye) seçmeni fırsatçı ve kuralsızdır (sürüdür), partisini futbol takımı kadar bile tutmaz, çıkarına her partiye oy verebilir. kaçtı mı kaçar, kalabalıksa vahşidir (trafik kavgaları..), yakalandığında kahraman değil, diklenen değil kuzu (bireysel kahramanlık minimum).

    çok hareketli bir halk ama omurgası biraz yamuk. tam omurgasız diyemeyiz. ölüme (hatta bazen dünya malına/varlığa) karşı özgürlük refleksi en gelişmiş kitlelerden biridir. otoriteye karşı genetik olarak kambur, varlığa, ölüme, zenginliğe karşı diklenebilen.

    trafik sosyolojisinin tarihsel ve evrimsel tarafına değinelim. evrimde yeni neandertal kavşağını cep telefonu belirleyecek sanırım. akan trafikte cep telefonu kullananlar mı zamanla elenecek, kullanmayanlar mı.

    sağdan soldan kavram aparmaları ve uyarlamaları. zihin açar. hani mutfak ve yeme alışkanlıklarının yatağımızı/seviş hayatımızı göstermesi gibi. tavuk kardeşler şimdi de şunlara kafa yorun, rüyanızda görün bakalım:

    - trafik patlaması
    - trafik planlaması
    - trafik sikişıklığı

    buna göre tekrar;
    a) türkiye halkı herbiri midir?
    b) türkiya halkı e hiçbiri midir?

    kırmızı ışıkta geçen kürt, trafik polisini ceza yazmaktan alıkoymaya çalışıyor:

    "yaw abi! bi it, geçti-kaçtı-gitti say!"

    polis gülmekten kırılmış. ceza kesememiş. (seni özlüyorum hüseyin sayın.)

    istanbul'da özellikle hafta sonu trafiğine yakalananların "bu ne ya! ipini koparan yola çıkmış." deyişimiz. bu şikayet bir eleştiri olamıyor, totolojik saptama oluyor. belki o eleştiriye korkudan evde kapanıp kalmışların hakkı olabilir bak. katıldığımız sürecin eleştirisi bu düzeyden ve söylemden yapılamaz. burada hem mantık eksikliği, hem her şeyin sorumlusunu dışarıda arama, hem büyük resmi görememe gibi birçok bakış ve yorumlayış sorunu var.

    (bkz: sellektör)
    (bkz: trafik levhası/@ibisile)
    (bkz: trafik kuralları), gör görül
    (bkz: trafik cezası)
    (bkz: trafik polisi)
    (bkz: yazılı olmayan trafik kuralları)
    (bkz: hava ve yol durumu)
  • ilişkisel hareketliliği irdeleyen hede. verkehr kelimesi güzel bir özet-karşılık bu "trafik" kavramı için; hem hayatın hayhuyu var içinde, hem de naif alışverişler; hem devinim var, hem de çıkarcı hıyanetler. hem birbirini besleyenler var, hem de birbiriyle beslenenler. hem çoğalma var, hem de sikiş*. schadenfreude kelimesi aklıma takılırdı hep, "türk"lere ve onların artık iyiden iyiye alenen yüzünü gösteren yozlaşmışlıklarına böylesine cuk oturan bir kelime nasıl olmuş da alabildiğine refah içinde yüzen, gelişmiş ve akılcı bir milletin dilinde türemiş diye; verkehr de iki etti. wunderba!!11!!!1eins!!
hesabın var mı? giriş yap