schadenfreude
-
almanlarin kisa ve öz kelimelerinden biri daha.. bir baskasinin zarar görmesine sevinme anlaminda. sıfat olarak: schadenfroh
-
almanların en ii yaptigi is olan, bir cok duyguyu tek bir kelimede toplama sanatina gusel bir ornek. birinin basina kotu bir sey geldiginde, icinizde olusan, ozunde ne kadar kotu ve zayif oldugunuzu gosteren, huzur we mutluluk karisimi bir duygu.
-
schade kelimesi almancada kotu olay, durum anlamina gelir, freude ise sevinc demektir, zira schadenfreude bu iki kelimenin kaynasmasindan hasildir
-
skyclad'in "jonah's ark" albümünde yer alan harika parça:
schadenfreude
moonlit faces - ghostly white
robed in midnight leather
death - heads adorn their necks
but they have lived forever.
malign, nocturnal predators
in search of human cattle
drawn toward their anguished cries
drowned by machine gun rattle.
compassionless as mortals die
they feed as we lie sleeping
to our otherworldly overlords
we are a harvest for the reaping.
he said "hush my child, please don't fight
your faith is no salvation
which is worse - a fatal kiss
or slow asphyxiation?
i must eat so you must die
this is the natural order
lambs to the slaughter."
huddled in their barbed wire pens
these frightened rabbits cower
what shortlived comfort daylight brings
the jaws of night devour
shadowed by their twisted cross
they take their seats to dine
gorge themselves upon the blood
of the last of davids line
while outside in the frosty dawn
cold sentries dare not wonder why
when daybreak brings the reveille
their officers in slumber lie?
she cried "holy father save the children
of your chosen nation
from the dead that walk this earth
(living abominations)
we cannot fight what can't be killed
only the strong survive...
and evil never dies." -
(bkz: kicina kina yakmak)
-
suç ve ceza'da dostoyevski'nin bir güzel kelimelere döktüğü ruh hali:
"hepsinin halinde, en yakınlarının beklenmedik bir felaketi karşısında bile insanlarda her zaman görülen tuhaf bir sevinç duygusu vardı. en samimi acıma, acısını paylaşma duygularına rağmen, istisnasız olarak hiç kimse, böyle bir duyguya kapılmaktan kendisini alamamıştır." -
serdar turgut'un sevdigi kelimelerdendir.
-
gıcık bir almanın gözlemleri sonucu icat ettiği bir kelimedir. birlikte yürüdüğünüz bir kişi ayağı takılıp yada kayıp düştüğünde "ahanda ne biçim düştü salak muhaha" tepkisi veriyorsanız siz de bu kavramın bir kurbanısınız.
-
freude'nin anlamca almanca dost kelimesine denk dusen, freund kelimesinin, harfsel soz dizimi olarak benzerligi ya da soyle diyelim yakinligi, yakinlik ve uzaklik uzerine ufak bir cesitleme, bir bos kumedir.
-
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap