• (bkz: bella)
  • odtude bir zamanlar var olan cafe nin adi.tepsilerinin uzerinde "lutfen bana zarar vermeyiniz ve tilla sinirlari disina cikarmayiniz "yazan, onundeki cimlerde odtunun en sevisgen ciftlerinin yayildigi cafe.
  • eski istanbulun yitip gitmiş tadlarindan biri. çook eskilerde nu teras in oldugu binanın girisinde solda kurulmus bir pastaneidi . daha sonra topagacina tasinmisti. kendi kesfettigi ince uzun formatta madlenleri cok leziz idi.
  • eskiden kaşgar, semerkand, buhara gibi orta asya şehirlerinde “altın, altından, altın para” manasında kullanılan kelime.
    ayrıca, sultan abdülaziz döneminde kaşgar’da sultan adına bastırılan altın para(1873-77). bir yüzünde “sultan abdülaziz han tarih”, diğer yüzünde “duri be mahrusai(sonraları darüssaltanayi) kaşgar tarih” yazar.
    (bkz: kaşgar)
  • valla ve billa'dan sonra gelen yemiş çeşidi.

    - valla, billa, tilla !!

    ya da

    - vallahi de, billahi de, tillahi de !!!

    (bkz: gavur dinime dönsün)
  • 1958'den 1992 yılına kadar karşıyaka iskelesinin yanında, denize nazır konumuyla hizmet vermiş efsane bir restorandı. 35 yaşını geçmiş her karşıyakalının burada muhakkak bir anısı olmuştur. karşıyakanın en rağbet gören, en hareketli restoranıydı benim çocukluk yıllarımda.
    *
  • 1950'lerde beyoğlu'nda pera'yı meşrutiyet'e bağlayan -günümüzde yerinde yeller esen- pinto fresco pasajında, istiklal caddesi cepheli meşhur bir pastaneymiş tilla pastanesi. tıpkı markiz, inci, mabel'de olduğu gibi tilla'nın da sahibi gayrimüslim. mösyö tilla, 1960'larda niyeyse (!) pastanesini ve isim hakkını diyarbakırlı müteahhit salih tatlıcı'ya satıp antikacı olmuş. bir diğer antikacı raffi portakal anlatıyor: "istanbul için önemli bir dönüşümün habercilerinden biridir bu olay. yıllanmış bir kuruluşun, o sıralarda istanbul'da hiç tanınmayan diyarbakırlı bir aileye satmasıyla istanbul'a minik bir bomba atılmış gibi oldu ve bütün beyoğlu değişmeye başladı, istanbul burjuvazisiyle birlikte ve eski istanbullular bundan pek mutlu olmayacaklardır." (portakal'ın yüzyılı, enis batur, 2015, s.81).

    sevgili badim brownie, tilla pastanesinin madlenlerini tadan şanslılardan. (bkz: #3321581). lezzetine ilaveten raffi portakal'ın anlattığına göre paketleri de hayli orijinalmiş: "pastanenin kuryesi pastaları, bu iş için özel olarak düşünülüp yapılmış giyotinli, iki katlı, ahşap bir kutuyla naklederdi. çekiyorsun pasta geliyor. altında. veyahut üstünde başka bir pasta var. gustoya bak, pastaya verilen öneme bak! teslimat şekline hayrandım fakat hiç sevmiyordum seçtikleri o pastayı."

    babası aret portakal'ın amerikalı müzayedeci ortağı mösyö naum'un, tilla pastanesi'nden aldığı üstünde üç adet mum bulunan çikolatalı pastasını pek de sevmişe benzemiyor üç yaşındaki raffi portakal.
hesabın var mı? giriş yap