• first founding chapterlardandir... primarch magnus the red emperorı horus'un ayaklanacağına dair uaymıştır... horusu çok seven imparator space wolves chapterını thousand sons homelandine yollar.. kurtlar orda taş üstünde taş bırakmaz.. leman russ magnus the redi öldürür... thousand sons librarianı ahriman herkesi kum olarak geri kaldırıp diger büyücülerle warpa kaçar...

    bu chapter tamamen psychic güçler üzerine çalışıp pek savaşmayı sevmezlerdi... ahrimanın şimdiki tek amacı eldarın black librarysini ele geçirip adamlarını tekrar eski haline çevirmektir...
  • imparatora sonuna kadar bagli bir first founding chapter olmasina ragmen, yasak olan psisik gucleri kullanmaya ve arastirmaya devam etmislerdir. imparator primarch magnus'tan psisik guclere ve dolayisiyla kaosa olan ilgisini kesmesini talep eder. bu sirada ise horus imparator'a karsi ayaklanma hazirliklari icindedir. bunu ilk farkeden psisik gucleri sayesinde magnus olur, ve yine ayni psisik gucleri kullanarak imparator'u uyarir. ancak horus'a kor bir sekilde guvenen imparator magnus'u iftira ve yasak olan gucleri kullanmasi gerekcesiyle cezalandirir. zaten magnus'dan hoslanmayan leman russ komutasindaki space wolves chapterini thousand sons ustune salar. psisik guclere olan ilgileri nedeniyle ihmal ettikleri gezegen savunmalarinin zayifligi nedeniyle, space wolves tarafindan hazirliksiz yakalanirlar. bu savasin ortasinda fiziksel olarak en guclu iki primarch, russ ve magnus teketek dovusur. dovus berabere bitecek ve thousand sons kaos'a geri cekilecektir. bu olaydan sonra kaos buyu tanrisi tzenteech'in emrine girerler ancak kaosun chapter uzerinde yarattigi mutasyona engel olamazlar. magnus'dan sonra chapterin en guclu buyucusu olan chief librarian ahriman 'rubric of ahriman' isimli bir buyu yapacak ve mutasyonu durdurmaya calisacaktir. buyu kontrolden cikar, normal marineler zirhlarinin icine hapsedilmis ruhlar haline gelirken psisik guclere sahip olanlar daha da guclenirler. ahriman buyusunu kontrol edemez ve chapter tamamen yok olmak uzeredir ancak magnus guclerini kullanarak buyuyu durdurur ve ahriman'i surgune yollar. 10000 yil sonra bile ahriman mutlak gucun pesinde oldugu bir surgunde olacaktir, ve ancak onbin yil sonra primarchinin tekrar gozune girecektir.
    thousans sons primarchi magnus the red tek gozlu bir devdir. psisik guc acisindan tum evrende tzenteech'ten sonra en guclu ikinci yaratiktir. dovusurken bir balta kullanir.
    oyun kurallari acisindan thousand sons buyu agirlikli bir chapterdir. sahip olduklari ozgun gucler ve artifactlar sayesinde tum oyunda surpriz potansiyeli en yuksek olan birliktir. ayrica tum diger ordulardan daha fazla buyucu kullanabilirler. chapterin normal marineleri zirh icine hapsedilmis ruhlar olduklarindan, iki wound sahibidirler. bu acidan cok zor oldurulurler. ancak karsiliginda yavasdirlar ve agir silah kullanamazlar.
  • ahriman'nın üzerlerine yaptığı büyünün kontrolden çıkması gibi bir şey söz konusu değildir, yaptığı her şey tzeentch'in kontrolü altındadır ve magnus the red ahriman'ı öldüreceği zaman tzeentch müdahale ederek magnusu durdurmuştur. chapter bundan sonra tamamen tzeentch'in olmuştur, tam da onun istediği şekilde.
  • bok yoluna chaos'a düşmüş bir lejyondur. magnus emperor'a haber vermeye çalışır, emperor işi bozulunca leman russ'a "git getir şu deli oğlanı ne bok yemeye çalışıyormuş anlayalım" der, horus yolda mesajı "git gebert şu pezevengi ne bok yediğini anlasın" diye değiştirir, space wolf'lar güzelim prospero'ya bodoslama dalarlar (bu hikaye prospero burning adlı romanda çok güzel anlatılmaktadır) arkasından hayvani bir magnus-russ kavgası, mutasyonlar, rubric of ahriman... kısacası külliyen bok yoluna giden bir legion. yazık.
  • (bkz: ahzek ahriman)

    ki bilerek ilk ismiyle yaziyorum, salt "ahriman" haksizlik olacagi icin.
  • lanetli birlik, talihsiz lejyon vs vs .

    -- spoiler --

    emperor primarch projesi'ni geliştiriken ürettiği 20 genetik kopyasına da güçlerinin değişik kısımlarını harmanlayarak verdi, bu kopyaları temel alarak ta space marine chapterlarını oluşturdu. doğal olarak hiç bir genetik kopyasına (ya da kullanılan terimle oğullarına) güçlerinin tamamını vermemişti. bu oğulların her birinin farklı özellikleri ön plana çıkıyordu. bazıları yeterince iyi olmamıştı. 15. lejyon psişik güçleri kullanabilecek bir lejyon olacaktı, magnus the red bu şekilde yaratıldı, doğal olarak o genden mutasyonunu alan thousand sons'ta psişik güçlere sahip olarak ortaya çıktı.

    ancak gen değişikliği ile kazanılan bu psişik güçleri space marine bünyesi bile kontrol edemiyordu, sık sık mutasyon kontrolden çıkıyor ve thousand sonsları bir hilkat garibesine dönüştürüyorlardı. emperor evreni feth etmek ve kaybolan çocuklarını bulmak için yola çıktığında thousand sons sadece hayatta kalmaya çalışıyordu o kadarki prosperoya ulaşıp primarchlarını bulduklarında 1000 space marine anca kalmıştı. kadermi yoksa çok önceleri hazırlanmış bir oyunun parçasımı bu bilinmez ama thousand sons adını alan lejyon 1000 kişi kalınca anca primarchını bulmuştu.

    magnus ordusunun başına geçince prosperoda bulunan bazı güçlerle bir anlaşma yaptı emperor'dan gizlice ve bunun yardımıyla mutasyon gelişimini neredeyse durdurdu. magnus warp taki tanrılar(umarın dinci gazetecilerden biri bana dava açmaz) ve onların yaratıkları ile baş etmenin en etkili yolunun bu psişik gücü kullanmak olduğunu savunuyordu.

    ancak emperor bu gücü kullanmanın eğer kişi yeterince sağlam bir altyapıya sahip değilse kullananı warpın kucağına atacağını biliyordu. diğer primarchlarla ateşli toplantılar yapıldı her ne kadar en sevmediği kardeşi magnus olsa bile leman russ her hangi bir yok etme operasyonuna karşıydı, (zaten iki kardeşimi kaybettim bir tanesini daha kaybetmek istemiyorum) (iki kayıp lejyonun akıbeti tam bilinmemektedir, imparatorluk kayıtlarından haklarında ki her bilgi silinmiştir, ancak yok edilmeleri için kullanılan lejyon büyük ihtimalle space wolves lejyonudur. çünkü bir tek onlar her hangi bir diğer lejyonu yok edebilirler ve bu yok etme işlemi diğer herkes için yeterince caydırıcı olur)

    bu sebeple emperor nikea toplantısında kesin bir dille magnus'a bir daha kendisinin ve thousand sons'ın psişik güçleri kullanmamasını emretmişti. he ne kadar magnus bu işe çok bozulduysa bile kendisine verilen bu emri uygulamak istemiştir. yalnız burada yaklaşık 50-60 yıldan bu yana horus heresy'i planlayan warpın güçleri özellikle tzeentch iplerini ince ince örmüştü.

    space wolves'un içerisine soktuğu bir casus sayesinde (leman russ bu casusunun (kasper ansbach hawser ya da space wolveslara söylediği adıyla ahmad ibn rustah) nikea toplantısı esnasında magnus tarafından gönderildiğine inanmıştı) thousand sons'a karşı leman russ'ın öfkesi artmıştı. oysa tzeentch'in asıl amacı fiziksel olarak en güçlü lejyon ile psişik olarak en güçlü olan lejyonun birbirleri ile savaşıp birbirlerini yok etmesiydi. bu olaylardan kısa süre önce emperor ordularının komutanlığını horus'a bırakıp terra'ya döneceğini söylemişti.

    aslında asıl amacı golden throne adıyla bilinen (ve bu isim yüzünden yanlış anlaşılan) bir yıldızlar arası geçit kapısı oluşturmak ve bu sayede artık yolculuklar için warp atlayışı kullanımını ortadan kaldırmaktı. bu sayede warp yaratıkları gerçek dünyaya geçmek konusunda oldukça zorlanacak, sürekli warp için yolculuk yapan insanları etkileme şansları olmayacaktı. bu da bazı lejyonlarda savaşın sonuna az kaldığı o yüzden de artık emperor'un kendilerini terk ettiği gibi bir düşünceye yol açmıştı. burada emperor'un bu planını çocukları ile paylaşmaması da önemli bir hataydı. bunu fark eden warp içindeki varlıklar planlarını hızlandırmışlardı.

    bu sayede magnus horus'un ihanetini öğrenmişti, bu ihaneti en kısa sürede babasına haber vermek için psişik güçlerini kullanıp emperor'a ulaşmaya çalıştı. emperor ise o esnada golden throne üzerinde çalışıyordu ve bu çalışmaları warpın gözlerinden saklamak için binlerce psişik gücü olan insan ile psişik bir kalkan oluşturmuştu. bu kalkanı warp taki şeytanların kendisini engelemeye çalışması olarak algılayan magnus tüm gücü ile saldırdı bu kalkana sonuç olarak ortaya muazzam bir psişik enerji çıktı, bu enerji kalkanı yaratan binlerce psişik insanı öldürmekle kalmadı golden throne'un yapısınada düzeltilemez bir hasar verdi.

    bu davranışı emperor doğrudan magnusunun ihaneti olarak yorumladı, horus hakkındaki sözlerininde yalan olduğunu lejyonları birbirine düşürmek için söylediğine inandı. gene de tepkisi leman russ'ın prosperoya gidip magnusu ayağına getirmesini emretmek oldu. oğlunu kendi sorguya çekmek istiyordu. ancak yolda horus'un isteğiyle (ki kendisi o esnada emperor'un tüm yetkisine sahipti) görev bir yok etme görevine dönüştü.

    sonrası ise trajikti, null maiden'ların da desteğiyle psişik güçlerini kullanamayan thousand sons'ın zaten kurtlar karşısında şansı yoktu, bu güne kadar uğraştığı emek verdiği her şeyin yok olduğunu gören magnus leman russ ile son bir dövüşe başladı ancak leman russ'ın ellerinde can vermek üzereyken tzeentch'in teklifini kabul edip chaos'a geçti.

    bir anda sağ kalan tüm thousand sons askerleri yok olmuşlardı. space wolves geride kalan herkesi öldürdükten sonra (sivil halkın savaştan önce gezegeni terk etmesine leman russ izin vermişti) prosperodan ayrıldılar. chaos ağlarını çok güzel örmüştü bu sayede hem çok güçlü bir yandaş kazanmışlardı hemde space wolveslar ve adeptus custodes'in önemli bir bölümü horus'un terraya saldırısına zamanında yetişemeyecek kadar uzaklar gitmişti.

    -- spoiler --
  • şimdi gözünüze heresy gibi gelecek ama bir dinleyin kardeşlerim;

    gözümüzden sakındığımız kutsal emperor'umuz** primarch'ları yaratırken genlerini kendi istediği gibi ayarladı. dolayısıyla magnus'a ve onun oğullarına psyker'lık olayını kendisi verdi.

    hali hazırda kendisi de bir psyker, magnus'u da o psyker yapmışken, bu lejyona ve primarch'ına olan tahammülsüzlüğü biraz iki yüzlülük olmuyor mu?

    dur inquisitor kardeşim ne alakası vagdfğısdıwğdks
  • hakkı yenmiş bir lejyondur. magnus, tam olarak kendi iyi çevresi kötü,saf bir adamcağız. "baba, baba horus, chaos'a katılmış" diye ilk ben haber vereyim diye mis gibi ama yavaş astrotelepati yerine sorcery( astral projeksiyon) ile acele edince kendini de lejyonuda yakmıştir. bu adamların melankolisi 10 numaradır, 10 bin sene geçmiş hala prospero diye inlerler, ciğerleri sönmez. heyhat imparatorda az değildir, çoğunluğu psişik olan lejyona psişik güçler yasaklamak nedir? sen bu adamlari böyle yaratmadin mi?
hesabın var mı? giriş yap