• (bkz: warhammer 40k)

    imparatorun* kişisel korumaları ve imparatorluk sarayının ve altın tahtın* muhafızları. bir space marine normal bir insandan ne kadar öteyse, adeptus custodes'in de bir marine'den o kadar öte olduğu söylenir.
  • adeptus astartes üretiminden daha karışık ve gelişmiş bir yöntem kullanılarak üretilirler, astartes gibi kardeşlik, birlik bağı pek yoktur aralarında, daha çok tek başlarına çalışabilecek şekilde eğitilirler. zırhları da astartes zırhlarından farklıdır, vücutlarının bazı kısımları açıktadır.

    yapılanmaları da astartes yapılanmasından farklıdır. bir chapter ya da legion söz konusu değildir, horus heresy sonrası sayıları da epey azalmıştır.

    imparator ölümlülerin arasında yürürken, pek çokları terra üzerinde kalsa da bir kısmı onunla beraber her yere gider, onun yürüdüğü her yerde hazır bulunurdu. imparatorun özel hizmetini gördüklerinden pek çok ayrıcalıkları vardı.

    custodes, açık bir şekilde astartes'e göre üstün olduğu halde çok sayıda üretilemediği için savaş alanlarında pek rastlanan bir birim değildir.
  • bu arkadaşlar özellikle bruva alfabusa'nın text-to-speech serisinden sonra aklıma direkt jojo'nun pillar men müziği ile gelm...

    ayayayayayayayayay

    öhm neyse. eski canonda zırh mırh hak getire biçimde yağlı torsoları ile imparatorluk sarayında gezdikleri söylense de modern canon kendilerine altın zırhlar (auramite ama işte altın lan yani en nihayetinde) vermiştir. bu arkadaşlar, horus heresy ile beraber imparatoru koruyamadıklarından ötürü, roboute guilliman'ın tekrardan (yazar olan değil, primarch olan) gelişine kadar saraydan ötürü çıkmayarak imparatoru koruma görevini üstlenmişlerdir. ancak heresy romanlarında ima edilen şey imparatorluk sarayında açık olan bir daemongate olduğu ve bu arkadaşların bu rifte karşı bitmeyen bir savaş sürdükleriydi ama bunu da retconladılar sanırım. zira guilliman'ın dönüşü ile beraber "gidin lan o kadar kudretlisiniz bari imparatorluğa bir faydanız olsun" kafası ile ortamlara saldılar bu arkadaşları.

    10000 adet oldukları söyleniyordu bu arkadaşların hatırladığım kadarıyla. ancak ve lakin bundan daha önemli olarak custodesların yaratılma süreçleri space marinelardan farklı ve imparator'a space marinelar veya primarchlardan daha yakın oldukları. nitekim bize söylenen custodesların moleküler temelde tekrardan yaratıldıkları yönünde ve bu tekrardan oluşturulma sırasında imparator ile bağlantıları da var. russ, valdor'a bu minvalde (işte biz onun oğluyuz, bizden daha kıymetlisi yok, siz kimsiniz falan filan) fırça çekerken valdor'un "bu cümlede o kadar çok yanlış var ki, düzeltmeye nereden başlayacağımı bilemiyorum" demesi çok manidar.

    custodeslar hayatları boyunca yaptıkları işlere göre isimler kazanıyorlar ve bu isimleri ekipmanlarına işliyorlar. o yüzden custodes ekipmanları kendilerine özel ve çok kıymetli. son olarak bu arkadaşlar biraz kuvvetliler. mantık olarak space marinelar köpek sürüsü iken - yani sürü stratejileri izlerken - custodeslar kurt ve tekil takılıyorlar. buna tek istisna sisters of silence ile beraber oluşturdukları kohezyon. null sisterlar kendilerine karşı gelen daemon ve warp şeyini sıfırlarken bu arkadaşlar da fiziksel düzleme düşmüş warpspawnı kıtır kıtır kesiyorlar.
  • (bkz: warhammer 40k)

    emperor of mankind'ın özel koruma ordusudur. uzaktan bakınca, space marine'lerin en iyinin iyisinin de iyisinin süzülmüşü gibi görünseler de, hiç alakası yoktur. çünkü custodian'lar space marine değildir. yani evet modifiye süper asker ikisi de, ama astartes (space marine) ile aynı kökten gelmiyorlar. çok az ortak noktaları var.

    ilk ortaya çıkışları age of strife dönemi gezegenimiz terra'ya dayanıyor. emperor gezegeni thunder warriors'ın yardımları ile fethetmeyi başarmıştı. thunder warriors, space marine'lerin ataları gibi düşünün. boyutları daha büyük, çok daha güçlü ve vahşi. durdurması inanılmaz zor, bir o kadar da emperor'a sağdık bir orduydu. lakin, bu adamların bir tane kusuru vardı, o da savaşın olmadığı ortamda biraz delirmeye başlamalarıydı. savaş olmasa da, içlerinden gelen o dövüşme isteği etraflarına zarar veriyordu.

    bu durumun sürdürülebilir olmadığı gören emperor gizlice 2 yeni ordu kurdu. biri legio custodes, diğeri de legiones astartes. custodes kendi özel koruma ordusu, kendi yakınında tuttuğu güvendiği ve sevdiği adamlar. astartes ise galaksiyi ele geçirecek, onun sözünden çıkmayacak ölüm melekleriydi. bu iki ordu ile, the great crusade başlamadan önce bütün thunder warrior'ları öldürdü. yanlış anlaşılma olmasın, thunder warrior'ların hiçbir ihaneti veya hatası yoktu. tek kusurları, emperor'un onları tasarlama biçimiydi. kendi ellerinde olmayan bir kusur yüzünden emperor onlara ihanet etmek zorunda kalmıştı.

    ----------

    şimdi custodian'ları özel yapan şeylere gelelim. bir kere custodian'lar genetik olarak kusursuzdur. insanoğlunun gelebileceği en ileri noktalardan biridir. 2 üst basamakta primarch'lar ve emperor'un kendisi var zaten. kafada şekillenmesi için şu sıralamayı yazıyorum

    emperor > primarch > custodian > astartes

    her bir custodian test tüplerinde teker teker elle yaratılırlar. space marine'ler gibi sağdan soldan aday almazlar, bizzat elle ipek gibi dokunurlar. bu yüzden genetik olarak kusursuzdurlar. bazıları dışardan aday aldıklarını iddia etse de, bizzat primarch lorgar'ın custodian'lara sinirlenip ''test tube abortions'' diye hitap etmişliği var, ben azılı bir chaos hayranı olarak lorgar'ın lafını referans alıyorum.

    emperor'un taht odasında binlerce yıl, hiç kıpırdamadan beklerler. hep odaklanmış, hep gözleri açık. bir sineğin bile uçmasına izin vermezler, o sinek sarayın yakınından bile geçemez zaten. nöbet tutmaktan ne yorulur, ne sıkılırlar. hiçbir zaman dikkatleri dağılmaz, başka düşüncelere dalmazlar. konu emperor'un güveliği ise, düşünecek başka bir şey yoktur.

    bu binlerce yıl nöbet tutmaları onların yavaş olduğu anlamına gelmiyor tabi. space marine'lerden her anlamda daha iyiler demiş miydim? hızları, refleksleri, odaklanmaları vs akıl almaz derecede keskindir, bir astartes ile kıyaslanamaz bile. eğer bir custodian'ın reflekslerinde nanosaniyelik bir yavaşlama olsa bile hemen emekli edilir, zırhı alınır, kendisine özel bir gemi verilir ve emperor'a uzayın başka yerlerinde hizmet etme imkanı verilir. eğer ki konu emperor'un güvenliği ise, hiçbir kusur kabul edilemez.

    ekipmanları ise çok özeldir. her bir custodian, nasıl ipek gibi elle dokunup yaratılıyorsa, zırhları ve silahları da öyledir. her custodian'ın zırhı kendine özel çizilir, silahları kendine özel yapılır, bu yüzden her bir kılıç, her bir kalkan, her bir zırh parçası birbirinden farklıdır. adeptus mechanicus tarafından el yapımı olarak üretilirler.

    tahmin edeceğiniz üzere, bütün bu saydığım özellikler custodian'ların üretimi çok zor yapıyor. evet emperor için hiçbir masraftan veya zahmetten kaçınılmaz, ama artık devreye fiziki imkansızlıklar girmeye başlıyor. tüm bu maliyet, emek ve zaman faktörleri yüzünden, custodian'ların sayısı hiçbir zaman 10.000'i geçmez.

    silahları genelde yakın dövüş odaklıdır. mızraklar, kılıçlar, baltalar, kalkanlar, jet-bike kullanmak olsun, deep strike saldırıları olsun, asıl konu yakın dövüştür. uzun menzilli silahları, ağır tankları veya topçuları yoktur. bu işi daha iyi yapan imperial guard var zaten. kullandıkları araçlar da dayanıklılık veya ateş gücünden ziyade hız odaklıdır. önemli olan custodian'ın doğru yerde doğru zamanda olmasıdır, araçlar da bu amaca uygun olacak biçimde tasarlanmıştır.

    ayrıca, en önemli noktalardan biri olarak, custodian'ların hiçbiri psyker değildir. psişik özellikleri yoktur. bu yüzden warp'tan gelen saçma sapan sinyaller ile akılları bulanmaz, mutasyon ihtimalini azaltır. bunun onları psişik saldırılara karşı savunmasız bıraktığını düşünüyorsanız, sisters of silence ile tanışmamışsınız demektir. bunlar da custodian'ları psişik saldırılara karşı koruyan bir blank (warp'ta ruhlarının bir yansıması olmayan insanlar) ordusu. karşı bir psişik saldırı yapmıyorlar, sadece varlıkları ile hiçbir şey yapmadan etraflarındaki büyücülere dayanılmaz acılar yaşatıyorlar. psyker'lar için bir blank'in yakınında olmak, ölümden beter bir histir.

    custodian'lar sadece emperor'un korumaları değildir. eğer özel insanın hayatını kurtarmanın imperium'a faydası olacaksa, custodian'lar hemen o kişinin yanına teleport eder, kimseyi yanına yaklaştırmazlar.

    bir defasında, işini kötü yapan ve savaşı kaybetme noktasına getiren bir imperial guard komutanı bizzat inquisition tarafından infaz edilecekti. fakat bir anda o adamın yanında custodian'lar belirdi ve inquisitor'u durdurdu. bu komutanın göreve devam etmesi gerektiğini, imperium'a faydası olacağını söylediler. inquisitor bu teklifi kabul etti ve o komutan savaşı kazandı. zaferden sonra custodian'lar cepheyi terk etti, ve gittikleri anda inquisiton komutanı infaz etti. fakat custodian'lar geri dönmedi. neden? çünkü zaten komutan imperium'a yapabileceği bütün faydayı sağlamıştı, daha fazlasını yapamayacağını da biliyorlardı. günün sonunda imperium daha iyi bir durumdaydı, custodian'lar görevlerini tam olarak gerektiği gibi yerine getirmişti.

    ----------

    şimdi en sevdiğim özelliklerine geliyorum. custodian'ların bir kişiliği vardır. herkes space marine'leri sever. çünkü harika insanlar. onların bir işi var ve bu işi çok iyi yapıyorlar. fakat iyi olmadıkları bir özellikleri var. space marine'ler çok... aydın insanlar değiller diyelim. sanattan, edebiyattan, felsefeden vs anlamazlar veya ilgilenmezler. bu bir zeka meselesi değil, daha çok kişilik meselesi.

    eğer warhammer 40k kitaplarını okuduysanız, space marine diyaloglarının biraz tek düze ve sıkıcı olduğunu görürsünüz. çünkü öyle insanlar. bunlar birbiriyle kardeşler, tek bir amaç için girmesi çok zor bir kalıba girdiler, ve bu kalıp onları işlerinde en iyisi yaptı, öte yandan da bazı konularda kısıtladı. bu aslında güzel bir olay, çünkü space marine'lerin mümkün olduğunca aynı kafada olmasını istersin. eğer kafası çok düşünmeye başlarsa, yanlış yollara girebilir. (bkz: chaos space marines) evet, felsefe yapamıyor, ama zaten yapmaması gerektiği için yapamıyor. ortada bir yanlış yok.

    custodian'lar ise kendilerine özel karakterlere sahiptir. sanattan, felsefeden, edebiyattan, politikadan, tarihten vs her şeyden anlarlar. resim çizebilir, heykel yapabilir, beste yazabilir vs bunları yapabilecek bir kişilikleri var. bu yüzden custodian'lar sadece savaşta değil, savaşın olmadığı ortamlarda da değerli ve kullanışlıdırlar. emperor bazen karar veremediği yerlerde custodian'ların fikrini sorar, onlardan yardım isterdi. çünkü bunlar değerli insanlar, fikirleri önemli. kendilerine ait fikirleri, bakış açıları var. dümdüz sadece savaşa odaklı ölüm makinaları değiller. savaşın olmadığı bir evrende de insanoğlunun en iyileri olmaya devam edebilirler.

    ----------

    peki horus heresy? emperor'u korumayı başaramayan custodian'ların akıbeti ne? durumdan pek memnun değiller diyelim. yakın tarihe gelene kadar custodian'lar çok depresif resmedilirdi, çünkü emperor'u korumayı, yaratıldıkları tek amacı başaramadıkları için muazzam bir utanç duyarlardı. o kadar utanırlardı ki, bazıları zırhlarını giymeyi bile reddederdi, hak etmediklerine inanırdı. zırhları vücudunu kapatmayan custodian resimlerinin sebebi bu, zırhı giymeye utanıyorlar - dı, taa ki yakın tarihe kadar.

    şimdi biraz daha yakın tarihe bakalım ve legio custodes'ten adeptus custodes'e dönüşümlerine bakalım. bu dönüşüm fall of cadia hadisesinden sonra gerçekleşiyor. eye of terror fermuar gibi açıldıktan sonra kutsal terra üzerinde 8 bloodthirster ortaya çıkmıştı ve bu daemon'ları öldürmek için custodian'lar uzun bir aradan sonra ilk defa sarayı terk etti. savaşta ağır kayıplar verdiler, horus heresy zamanında emperor'u görmüş custodian'lar bile savaşta hayatını kaybetti. telafisi mümkün olmayan kayıplar bunlar.

    peki ya custodian'lar cadia'ya gitselerdi? ya orada abaddon the despoiler'ı öldürme şansları olsaydı? savaşın seyrini değiştirselerdi? o zaman ne cadia yok olurdu, ne eye of terror galaksiyi ortadan ikiye yarardı, ne de terra'nın üzerinde khorne'un şeytanları dolaşırdı.

    işte bunu anladıktan sonra custodian'lar tarihi bir karar verdiler ve artık sarayın dışına çıktılar. bundan sonra saldırının onlara gelmesini beklemeyecekler, önleyici saldırıları bizzat onlar yapacaklar. felaket anında kahramanlık yapmayacaklar, felaketin olmasını önceden engelleyecek hareketler yapacaklar. zırhlarını tam giymeye başladılar, jet-bike'larının bakımı yaptılar, orion gunship'lere atlayıp galakside emperor'a başka yollarla hizmet etmek için yola çıktılar.
  • they were always there.

    görsel
hesabın var mı? giriş yap