• (bkz: fables)
  • ilk bölümü faith'i kendimden geçerek iki buçuk saatte bitirdiğim oyun serisi. en az telltale games'in bir önceki serisi the walking dead the game kadar güzel olmuş. 'heavy rain' tarzı, hikayeyi kararlarınızın şekillendirdiği oyunları sevenler kaçırmamalı.
  • bir dizisi çıksa on numero olurdu dedirten oyun. gerçi oyunun kendisi dizi gibi ama olsun, şöyle uzun soluklu bir dizisi olsa fena mı olurdu be..
  • şu an yükleme aşamasındayım ve heyecandan çıldırmış durumdayım. yine umutluyum telltale games ekibinden. oynayan bazı arkadaşlarım the walking dead the game'den daha iyi diyor ama bakacağız.

    -oynadıktan sonra gelen edit-

    kesinlikle harika bir hikayesi var. sonunda ağzım açık kaldı. bu tip oyunlara değer gösterin.
  • telltale'in bir önceki oyunu walking dead the game'den daha iyi olduğunu düşündüğüm oyun. öncelikle oyunun sanatsal olarak daha detaylı olması, oynanabilirliğin çeşitlendirilip geliştirilmesi, qtelerin artırılması oyunun üzerinde daha çok uğraşıldığını gösteriyor (ki qte'den hiç hoşlanmam normalde).

    ancak tabii ki yine en önemli ağırlığı hikaye ve işleyiş alıyor. oldukça merak uyandıran, başarılı bir sürükleyicilikle ilerleyen oyunu sevmemek elde değil. ayrıca telltale'in adventure türünü bu şekilde geliştiriyor olması ekstra bir desteği hakediyor.

    walking dead serisini sevenlerin bunu da seveceğini düşünüyorum.
    fakat oyun (episode 1) tabii ki çok uzun değil. "oyun dizisi" fikrinde pek emin olamasam da bekleyip göreceğiz bakalım nereye varacağını.
  • oyun değil demo'dur adeta. bir saatte mi ne bitti, tadı damağımda kaldı. atmosferini beğendim. gameplay tatmin edici değil ama olmasına da gerek yok zaten. film gibi oyunları sevenleri tatmin edecektir genel olarak. verdiğimiz kararların hikayaye yön verdiğini vtmb, fallout veya gta serilerinde olduğu gibi hissedemiyoruz. daha film gibi olmuş ama yine de güzel. dizi gibi bitmiş zaten. "gelcek bölüm twau'da" diye bitti ilk bölüm. ilerde diziler filmler falan böyle interaktif olur belki. neyse, entry'nin sonunu getiremeyeceğim diye korktum bir an; ikinci bölüm çıksa da oynasak diyerek çekiliyorum huzurunuzdan.
  • telltale nin hikaye kurgusu ve atmosferi muhteşem yaptığını söylebiliriz. lakin ben artık bu episode olaylarından çok sıkıldım, para kazanmak istiyorlar tamam fakat 1-2 saatte biten bir episode tan sonra insan isyan ediyor. ve yine ve yine verilen kararların aslında hiçbir şeyi değiştirmemesi mevzusu gerçekten can sıkıyor. walking dead the game den beri üstüne koydukları tek bir şey yok diyebilirim (aksiyon sahnelerinde o tuşa bas bu tuşa bas olayı dışında, ki hiçte bir yenilik sayılmaz bence).

    lakin atmosfer ve hikaye, tekrar ediyorum, çok güzel. ah biraz daha hikayede kimliğimizi koyma şansı olsaydı keşke, korkuluk gibiyiz.
  • bill willingham'ın yazdığı fables adlı çizgi roman serisi üzerine kurulu telltale games oyunu.

    oyun atmosfer, hikaye anlatımı ve sanat yönetimi konusunda çok başarılı. seslendirmelerden grafiklere, diyaloglardan kullanılan renk paletine kadar herşey muazzam bir film-noir tarzında işleniyor. ayrıca senaryo gerçekten çok başarılı, amma velakin bütün bu güzel özellikler, telltale'ın sevimsiz pazarlama stratejisi yüzünden gölgeleniyor bana göre.

    oyun firmaları son bir kaç yıldır dlc denen illet ile tonla para kaldırıyor bildiğiniz üzere * *. bir çok kaliteli yapım, sırf bu illetten para kaldırma endişesi ile yarım, özensiz ve sorunlu bir halde piyasaya sürülüyor. telltale'in bu son oyununda böyle bir durumdan bahsetmek mümkün değil, zira oyunda bazı item'lara geçici olarak tıklayamama sıkıntısından başka bir sorun yaşamadım. fakat iş pazarlamaya gelince, şirket bu amansız illeti bir adım daha ileriye götürüp, hikayeyi 1,5-2 saatlik bilmem kaç episoda bölüp, her birini teker teker satma yoluna gidiyor. totale bakıldığında, bu kadar kısa süreli bir deneyim için * böylesi bir satış politikası, piyasada bunca "akbaba" oyun firması varken pek de dostane sayılmaz. ayriyetten, episodları periyodik şekilde yayınlama fikri de ayrıca sinir bozucu. güzel yazılmış kaliteli bir hikayeyi sırf kendi kazanç stratejilerini desteklemesi için parça pinçik etmek, hem kendilerine hem de oyuncuya zarar veriyor: ilk episodun bende bıraktığı izlenim, hikayenin ilerlemesine dair hiç bir katkımızın bulunmadığı yönünde, en azından şimdilik diyelim. tamamını oynamadan konuşmamak gerek ama tamamını oynayamamak oyuncuların suçu değil.

    yarın bir gün bir başka firma aynı oyun yaratım tarzını farklı bir etik anlayışla birleştirdiğinde, telltale oyunlarının hem geçmişi hem de geleceği tehlikeye girebilir. çünkü ben de satın aldığım oyunu, her birini ayrı ayrı ve istediğim zaman ödemek koşuluyla faizsiz olarak taksitlendirsem, telltale buna "hiç etik değil" derdi.

    demez miydi? kesin derdi.
  • öncelikle şunu söylemeliyim ki telltale games oyunları her episode için para istemiyor. oyunu bir kere aldığınız zaman, yeni episode'lar geldikçe oyuna ekleniyorlar. bana kalırsa tek can sıkıcı yanı episode'ların kısa olup, 5'inin bir seneye bölünmesi. steam'in yaklaşan kış indirimlerinden faydalanın, bu oyun da indirime girecektir elbette, alın derim. tabii eğer bu tarz sinematik oyunları seviyorsanız. oyuna gelirsek, the walking dead the game'den şimdiden daha çok sevdim diyebilirim, belki de bu daha önce çizgi romanını okumadığım ve daha orijinal bulduğum içindir. ama öyle bir meraklandırdı ki, çizgi romanını okumamak için kendimi zor tutuyorum.

    bigby başkan sen çok yaşa.

    edit: eklemeden geçemeyeceğim, prologue'da çalan müzik de pek bir hoştur, oyuna cuk diye oturduğu kanaatindeyim.
  • (bkz: wolfgang amadeus mozart)*
hesabın var mı? giriş yap