• temmuz ayının birinde yayınlanacağı duyurulan editors albümüdür. ilk single olan a ton of love'un videosu yayınlanmıştır.
  • şimdilik a ton of love'dan edindiğim izlenime göre gayet güzel olacak gibi duran albüm. kuzeyli ne yaparsa güzel yapar.
  • malum ortamlara sızmıştır.
  • chris urbanowicz in ayrılışından sonra gelen ilk editor çalışmalası olması sebebiye, grubun mihenk taşı niteliğinde albümdür.

    3. albüm ile arasında bu kadar uzun süre geçmesini lead vokal tom smith "ilk yılların yeni şeyler denerken çok sancılı geçtiğini ve hiçbirini yeteri kadar iyi bulamadıklarını, chris'in yüreğinin onlarla olmaması ve 1 yıl boyunca kayıtları mutsuz ve ihlamdan yoksun olarak tamamlamaları" olarak açıklamış.

    bravo diyor, kendilerini tebrik ediyorum. şu enerji patlaması yaşamamız gereken yaz günlerinde melankolinin dibine vurmuş editors iyice depresifleşmiş, bizi de kendileriyle birlikte dibe çekmiştir.

    buyur buradan yak:
    1. the weight
    2. sugar*
    3. a ton of love
    4. what is this thing called love
    5. honesty
    6. nothing
    7. formaldehyde
    8. hyena
    9. two hearted spider*
    10. the phone book
    11. bird of prey

    edit: aklı olan sonbaharı beklesin, depresyon hırkası vakti geldiğinde dinlersiniz. ben ettim siz etmeyin.
  • "neden birkaç ay sonra çıkmadı?" dedirtmiştir.

    bence tüm albümler içinde ikinci ve üçüncü arasında bir yerlerde olmuş. çok beğendim mi? hayır. yine de fena değil. bence facia olan üçüncü albümden sonra biraz kendini toparlamış editors ama nerde ilk iki albümün gitarları diyoruz.

    favoriler:
    honesty
    sugar
    formaldehyde
    hyena (eski zamanları hatırlattı)
    what is this thing called love (ağlatacaktı)

    (bkz: yetmez ama evet)
  • hepsini bir dinleyeyim diye açıp, dönüp dönüp sugar'ı dinlediğim editors albümü.
  • iyi ki satın aldığım dediğim albüm.
  • editors'un yine yuzumu kara cikartmayan mukemmel son albumu. birkac gundur devamli dinliyorum, daha baya da gideri var. harbiden o sugar nasil bir sarki olmus oyle, cok basarili.
  • stereophonics'in graffiti on the train albümü ile birlikte 2013 yılı içinde kulağımı en çok yıkayan, yağlayan, cilalayan editors albümüdür. bu ingilizler de olmasa müzik dünyası apaçilerin eline kalacak valla.
  • mükemmel ötesi albüm. sözleri sade, mükemmel sound ve harika bir albüm.

    hiç sıkılmadan dinler insan. aradan belli bir süre geçer, sevgiliye kavuşurcasına tekrar dinler insan.

    hele sugar şarkısı, dillere destan.
hesabın var mı? giriş yap