*

  • dostoyevski'nin karamazov kardeşler adlı romanının, bence en güzel bölümüdür, din sömürüsü eleştirilir.
    isa çölde açtır, yalnızca bitki kökleriyle beslenir, şeytan ona ekmek teklif eder. isa bu öneriyi reddeder, ekmek ile inanç satılmaz, insanların ekmek için inanmasını istemez.
    isa bir kilisenin tepesindedir, şeytan "eğer sen tanrı'nın oğluysan kilisenin tepesinden atlasan da ölmezsin, göster mucizeni" der. isa bunu reddeder, tanrı'nın gücüne gidecek böyle bir hareket yapmayı reddeder, insanlara dini kabul ettirmek için mucizeler sunmayı reddeder.
    isa dağın tepesindedir, şeytan yanına gelir ve tepeden yeryüzünü gösterir, ona itaat etmesi karşılığında isa'ya yeryüzü krallığını teklif eder. isa yalnızca tanrı'ya itaat edeceğini söyler ve yeryüzü krallığını elinin tersiyle iter.
    oysa papalık, insanları ekmekle kendine bağlamaya çalışır, ermişlere ilişkin türlü mucizelerle hristiyanlığı yaymaya çalışır. son olarak, ruhlarını şeytana satıp din sömürüsüyle ülkeyi yönetir, yeryüzü krallığı uğruna şeytanın kulu olurlar.
  • her engizisyoncu bir gün isa ile karşılaşacaktır.

    onlara de ki, siz bilmez misiniz kibir sahipleri boynu altında kalasıcalardır?

    tapınağa tezgah açanlar bir gün elbet isa'nın baskınına uğrayacaklardır. ve her engizisyoncunun gelip dayanıp kafasını vuracağı bir isası vardır.

    o gün onlara af yoktur.

    o zalimler isa'dan hiç bahsetmemelerinin onun varlığına hazırlıklı oldukları anlamına geldiğini bilmez miyiz sanırlar?

    her engizisyoncu bir gün isa ile karşılaşacaktır!
  • islam peygamberi de isa gibi dünyaya dönse ve günümüz siyasal islamcılarını eleştirseydi islam’ın büyük engizisyoncuları da aynısını yapmaz mıydı?
  • manyak roman bölümlerinden biridir. yine bu metinden etkilenerek bir tık daha manyağını sunan kara kitap'taki mehdi bölümlerini de tavsiye ederim.
  • dostoyevski'nin baş yapıtı olarak gösterilen karamozov kardeşler romanının en beğenilen bölümüdür. buradan hareketle dostoyevski'nin edebiyatının zirvesinin zirvesidir denebilir.

    roman, freud, einstein, atatürk gibi tanınmış kişiler tarafından övgüyle anılırken, orhan pamuk en iyi romanlardan biri belki de en iyisi olduğunu beyan etmiştir.

    roman, dönemin önemli düşünce akımlarını ör: (bkz: nihilizm) konu edinip, yeri gelip 8 yaşında bir çocuğun ağzından yerden yere vururken, din istismarcıları da büyük engisizyoncu bölümü ile payına düşeni almıştır. bölüm içerik açısından herkesin beğenisini ve takdirini toplarken, kanaatimce bu bölümü asıl güzel yapan şey, akabinde okuyucuya gitgeller yaşatan rus keşiş ve alyoşabölümlerinin gelmesidir.

    --- spoiler ---

    hikayemizin baş kahramanı alyoşa adında bir delikanlıdır. kendisini manastırdaki staretz (yani tarikat şeyhi gibi bir şey) zosima'nın öğrencisi olarak dini ilimlere adamıştır.

    büyük engizisyoncu hikayesinin yer aldığı "lehte ve aleyhte" bölümünde ise, abisi alyoşa'ya kendi yazdığı bir hikayeyi anlatır. hikaye isa'nın dünyaya geri gelmesi, fakat engisizyonun başında olduğu anlaşılan bir din adamı tarafından isa olduğu bilindiği halde, kendisinin kurduğu düzeni bozmasını istemediği için tutsak alınmasını ve ikisi arasındaki diyaloğu konu alır. okuyucu, bu diyalog sayesinde din istismarcılarının düşünce yapılarına yakından bakarken, büyük dini kurumların bu istismarın bir parçası olduğuna gönülden ikna olur. içten içe staretz zosima'nın da alyoşa'yı kullandığını düşünür.

    bir sonraki bölüm olan rus keşiş ise staretz zosima'nın hayat hikayesini ve öğretisini konu alır. konu büyük engizisyoncudan birden zosima'nın hayatına atlayınca okuyucu odağını bir anda değiştirmek zorunda kalır. bir anda zosima güzellemesiyle başbaşa bulur kendisini. bu ani değişim okuyucunun savunma gardını düşürmesinde etkilidir ve zosima'ya karşı oluşan antipatisi azalmaya başlar. ölüm döşeğinde anlattığı hikayeler arasında, abisinin anlattığı hikayelerdeki (okuyucuda acabalara sebep olan) ateist tezi çürüten düşüncelere yer verir ve sevgi öğütleri ile konuşmasını tamamlar. zosima'nın ölümü ile bölüm sonlanırken, okuyucuda önceki bölümdeki zosima ile ilgili düşünceleri sebebiyle hafif bir vicdan azabı ve pişmanlık hissi uyanır.

    zosima'nın ulvi kişiliğine dair tam ikna olmuşken bu sefer alyoşa bölümü ile ulvilik mevzusunu çok da abartmamak lazım, sonuçta o da bir insan nispetinde dengeleyici bir olaylar dizisi izliyoruz. staretz'in ölümü ile gerçekleşecek bir mucize bekleyen halk manastırın önünde toplanıyor. bu arada keşişler dualarını okumakta staretz'i gömmeye hazırlanırken gerçekleşecek mucizeyi merakla beklerken hiç beklenmedik bir şekilde cenaze, normalinden çok daha önce ve müthiş bir yoğunlukla kokmaya başlıyor. staretz'in mucizelerine körü körüne bağlı olan alyoşa bu olayla sarsılıp manastırı terk ediyor.

    --- spoiler ---
  • bu başlık altında öyle satırlar var ki ürkütücü. su açıdan: günümüz turkiye'sinde yaşadıklarımıza cevap gibi.
    bunu dikkatli okuyan güncel olaylarımızın tesadüf ya da kader değil bir senaryo olduğunu ve o senaryonun eksiksiz işlediğini anlar.
    müthiş bir başlık. şaheser.
    ıvan karamazov ağzından. merak edin, okuyun.
  • insan dehasının ulaşabileceği son noktalardan birini gösteren karamazov kardeşlerdeki muhteşem bölüm. detaylı bir analizi için;
    (bkz: #112673012)
hesabın var mı? giriş yap