• ing. havlamayan/havlamamis kopek.

    efenim sir arthur conan doyle'un silver blaze isimli sherlock holmes hikayesinden gelen bir deyimmis bu. soyle ki olayin oldugu evin bir kopegi vardir ama kopek olayin oldugu gece birak havlamayi tik bile cikarmamistir. kopek kardeslerimiz henuz grevdi, oturma eylemiydi gibi seyler bilmiyorlar dikkatinizi cekerim. sherlock holmes'un da dikkatini cekmis olmali ki kafaya takiyor "bu kopek niye havlamadi?" diye ve suclu kisinin o evden biri, yani kopegin sahiplerinden biri oldugu sonucuna variyor. kopegin havlamamis olmasi gibi olmamis bir olaydan (non-case) yola cikarak olayin cozuyor.

    sherlock holmes sayesinde ingiliz diline kazandirilmis bu deyim simdi pek cok degisik yerde karsimiza cikabiliyor. misal google arastirmasi yapinca 9/11 ve terorizm ile ilgili yazilarda bu deyimin sikca kullanilmis oldugunu goruyoruz. "neden gizli servisler, istihbarat kurumlari terorist eylem hazirliklari konusunda alarmlari devreye sokmadilar ki?" diye soruyorlar. soradursunlar, bence bu the dog that didn't bark deyiminin hic de heyecan vermeyen bir kullanimidir.

    the dog that didn't bark'in asil bilimsel metodolojide kullanimi beni ellerimi cirpa cirpa yerimde ziplayacak, kendimden gececek kadar heyecanlandiriyor. malum ilim dedigimiz sey ona buna bakip "neden?" diye sorup bu sorunun cevabini bulmaya calismak en basit ifade edimiyle. "kuleden tas atinca neden yere dusuyor?" veya "kanser hucreleri neden olusur?"dan tutun, "sovyetler birligi neden coktu?"ye kadar pek cok sorunun cevabini ariyor insanlar. su yuzden, bu yuzden diye makaleler, tezler, raporlar yazip omur tuketiyorlar.

    ama bir de "neden degil?" seklinde kiytirik bir direkt ceviriye maruz biraktigim "why not?" sorusunu sormak var, iste beni heyecanlandiran asil bu. counterfactuals dedigimiz, non-case analizi dedigimiz sey iste aslen bu havlamayan kopeklerin neden havlamadigini sorusturmaya benziyor. bir yerden atilinca yere dusmeyen bir tas bulup da(imkansiz degil bu) hemen "neden dusmedi bu? lannnn?! lannnnn!?!" diye uzerine atlamayan adama bilim adami demem ben. ayrica da kanser hucrelerinin neden olustugu uzerine uretilen teoriler ayni zamanda kanser hucrelerinin neden olusmadigini, sovyetler birliginin neden coktugunu aciklayan teoriler de sovyet sisteminin yillar boyu neden cokmeden ayakta kaldigini aciklamak durumundadir. bir nevi kontrol grubu yoksa ne anladim deney grubu'ndan olayi, hatta bakalim kontrol grubundan bir seyler ogrenebilecek miyiz? olayi. mesela bizim iki hoca var, "etnik catisma* etnik catisma deyip duruyoruz, ama aslinda bakarsak etnik gruplar arasinda catismadan cok bariscil iliski var. biraz da etnik gruplar neden isbirligi yapar onu aciklayalim" demis, isbirligine yolacan mekanizmalarin olmadigi yerde catismalarin olasiliginin arttigini gostererek sag gosterip sol vurmus, ve bu calismayla da zrilyon kere cite edilmislerdir. ornek alalim, aldiralim...

    fazla yayilmak gibi olmasin da bir de alakali game theory kavrami var: off-the-path-equilibrium deniyor. oyun teorisi kuraminda iste "soyle soyle bir equilibriuma varilir, sonuc da o olur" diyebilecegimiz cozumlere ulasabilmek icin kafa patlatiyoruz. ama aktorler a ve b arasinda a'yi seciyorlarsa a'yi neden sectiklerini aciklamanin yaninda b'yi neden secmediklerini de sormak aktorlerin yaptiklari hesap kitaplar hakkinda cok guzel fikirler sunuyor.

    bu kadar hosuma giden bu bilimsel yontemi kendim de kullaniyorum tabii ki. ama sonuclarini sunmak biraz manasiz olabiliyor. gerci sadece havlamayan kopegim, yani non-case'im uzerine bir sunum yapmak en azindan "i'll explain why we don't observe x in y. in a way, this is a presentation about nothing**" seklinde bir saklabanlik yapmama firsat veriyor. havlamasin kopekler, havlamayanlari da seviyoruz...

    * (neden y'de x gozlemlemedigimizi aciklayacagim. bir bakima, bu hicbir sey hakkinda bir sunum)
  • kuvvetle muhtemel "is not gonna bite" (ısırmayacak) diye bitecek olan cümlenin başlangıcı...
  • türkçe'ye gümüş şimşek ismiyle çevrilmiş, orjinal adı silver blaze olan eserde geçen çarpıcı diyalogu özetleyen cümle.

    albay ross, dostuma karşı hissettiği güvensizliği belli eden bir bakışla duruyordu, ama müfettişin yüzü merakla doluydu. 'bunun önemli olduğunu mu düşünüyorsunuz? ' diye sordu. 'hem de çok.'

    -'özellikle dikkatimi çekmek istediğiniz bir nokta var mı? ' 'köpeğin o geceki garip davranışları.'
    -'ama köpek o gece bir şey yapmamış ki.'
    -'garip olan da bu ya, ' dedi sherlock holmes.
hesabın var mı? giriş yap