*

  • beyond twilightin 2001 yilinda cikardiklari konsept album.

    1. hellfire
    2. godless and wicked
    3. shadowland
    4. the devils waltz
    5. crying
    6. the devil's hall of fame
    7. closing the circle
    8. perfect dark
  • (bkz: jorn lande)
  • beyond twilight ın 2001 de yaptığı konsept albüm. hayatın anlamı nedir diye dolanan bi elemanın kendi kafasında yaptığı yolculuğu anlatır.. son şarkı perfect dark tüm albümü gayet güzel özetler, ama sözleri sindirebilmek için 2 soda şarttır..
  • aynı zamanda albüme adını veren harika parça...

    music: finn zierler
    lyrics: finn zierler & jorn lande

    surrender
    lost in the dark
    without the angels to guide me

    hands of death reaching out for me
    i'm longing to rest
    i see myself move in need of power

    time will mend
    ease the sorrow
    take my hand
    there's no tomorrow

    i've looked straight into the eyes of
    demons rising
    so close
    i've had one foot on the other side
    for so long

    i've seen evil
    so evil that all living died
    the devil is near

    you may fool the people
    but you can't fool me
    no more
    not anymore

    time will mend
    ease the sorrow
    take my hand
    there's no tomorrow

    and all the souls turned black
    there is no way back
    no!

    bronto cyber (virtual god of sector 29031972 - main character)
    spiritech dicus (spirit virus launchers)

    la dominus pratos (dominant verbal talk)
    mutantus spiritus (mutant souls with programmed spirits)

    stranded with the darkness
    it's so cold in here
    i feel the rush within
    within me

    time will mend
    ease the sorrow
    take my hand
    there's no tomorrow
  • albümün konseptinden de bahsetmek gerekirse hikaye dört boyutta süregelir... ilk olarak bilgisayar desteğiyle kendi zihninin derinliklerine inen ve bu yolculuğunda bütün hayatını ve yaşadıklarını bilinçaltında bulan bir insan anlatılır... birisi beynine bir çip yerleştirmiş ve bunun sonucunda hafızasındaki bilgilerin bir kısmı kaybolurken bir kısmı da ciddi zarar görmüştür... daha da derine inerek kaybolan hafızasının parçalarını bulup birleştirmeye çalışırken kendini zaman içerisinde dolaşıyor bulur... geçmişte yaşadıklarının yanısıra gelecekte yaşayacakları da gözünün önüne serilir... kendi cenazesini görür... hayatının farklı dönemlerinde aynı kadınla yaşadığı ve bitirdiği ilişki kapsamında tutku, korku, nefret ve acıyı görür... insan doğasındaki en güçlü ve tutkulu aşkın anahtarını sadomazoşizmde bulur... kendisini "s" olarak, bilinçaltındaki kadını ise "m" olarak görür, ve beraber en güçlü, en derin rüyalarını yaşarlar...

    hikayenin diğer bir bölümü din ve felsefe üzerinde yoğunlaşır... din sadece bir felsefe olabilir mi? din temel ihtiyaçlardan biri olan "inanç"'ı doyurmak için insanlar tarafından uydurulmuş olabilir mi? insanlığın varoluşundan itibaren tanrılara (güneş, yağmur vs) inanılmıştır... tarih ve bilim, güçlü bir inanç, tutunacak bir şey olmadığı sürece insanlığın yok olmaya mahkum olduğunu öngörmüştür... bununla beraber dünya ve cennet arasında bilinmeyen pek çok şey olduğu da herkesin farkında olduğu bir gerçektir... bilimin açıklayamadığı pek çok şey vardır... tanrı var mıdır??? din felsefe midir, kurgu mudur yoksa gerçek midir??? başka gerçeklikler de var mıdır??? hangi gerçeklik gerçektir???

    kahramanımız çevremizdeki herşeyin sadece bir iluzyon olabileceğini düşünmekle başlar... bu iluzyon, insan dışında, başka gelişmiş varlıklar tarafından mı yaratılmıştır? farklı bir yaşam formu olabilir miyiz? kontrol makinaların eline geçmiş, bilgisayarlar bizi yönetiyor olabilir mi??? yavaş yavaş gerçekleri geri kalan insanlardan daha farklı görmeye başlar... maddenin insan için ne kadar önemli olduğunu, bireyselliğin ne kadar ön plana çıktığını düşünür... sanki bir yasaymış gibi insanlar herşeyden önce kendilerini düşünür hale gelmişlerdir... büyük bir robot karınca kolonisi gibi 365 günün her saati çalışmaktadırlar... herkes kurallara uymaktadır... neden bir dakika için durup düşünmezler???

    gerçek nedir??? kendi zihninin derinliklerine indikçe karanlık ve gizli şeyler su yüzüne çıkmaya başlar... sonunda gerçeğin anahtarını bulur, ancak aynı anda gerçeğin kendisini bulanı yok edecek güçte olduğunu öğrenir... gerçeği söylediği herkes o anda ölür... ve kahramanımız yalnız olduğunu anlar, tamamen yalnız... ancak kendisi gerçeğin anahtarının ne olduğunu bildiği halde hala nasıl yaşamaktadır???
  • finn zierlerin, olume yakin olabilmek icin buyuk bir geziye cikmasi ve muzikleri ucurumlu kayalarin arasinda yazmasi sonucu ortaya cikan karanlik album. soz konusu klavyeci, melodileri kagit kalemle yazdigini belirtmistir. albumun 7. parcasi olan closing the circleda ise the fisher king filminden bir replik dinleriz.
  • albüme şuradan göz atabilirsiniz. (kulak verebilirsiniz...)
hesabın var mı? giriş yap