the aunt's story
-
patrick white'ın türkçe'ye teyzemin hikayesi adıyla çevrilen 1946 basım tarihli bir kitabı. isterseniz bir deneyin, patrick white demeden gugıllayarak teyzemin hikayesi'ni arayın. boşuna teyze anne yarısıdır dememişler. sıra o teyzemin hikayesine gelene kadar porno bilginiz ve fantezi dünyanın üstel genişler.
kitabının yeni baskısını bulmanız biraz olanak dışı, o bakımdan böyle alıntı yerlerine bakıp nadirkitap.com'dan izini sürebilirsiniz. benim dikkatimi çeken cümleleri:
• uykusunda konuşması dışında hiçbir zaman pek açık olmamıştı.
• “haydi theo teyzeyi okşayalım,” derdi çocuklar; “bıyıklarını okşayalım”.
• … üzüntüye duyulan özlemi tatmamıştı hiç.
• olgun frank parrott, theodora’ya, bir zamanlar işe yaramışsa da, artık mıhlanmış ve buz gibi durması gereken doldurulmuş koçları hatırlatıyordu. iş adamıydı, başarılıydı, fakat işi bitmişti artık.
• karşılık verilemeyecek bir soru sormaya her zaman hazır çirkin yüzü..
• kendi yaşamının da belirli bir biçimi yoktu.
• özgürlük hala güçsüz bir silahtı.
• güçlülüğü sonunda zayıflatmıştı onu.
• theodora görünüşte tartışılmaz olan bir şeyi tartışmamayı öğrenmemişti daha.
• uğrunda hiçbir şey yapılmayan bir yüz olduğundan, son biçimini de alamıyordu.
• çirkin olacaksın hep, hayatın içinden anlamlı adımlarla yürüyeceksin. dürüst ve dokunulmamış olduğundan hem beğenilecek hem nefret edileceksin.
• sende kendini somut biçimde ortaya koyan sanatçılık gösterişi yok.
• çünkü anlatacak fazla şeyi olmayan insanlar da vardır.
• sen hiçbir zaman umursamazlığı kabullenemedin. sana tüfek tuttukları zaman bile.
• onun bütün hatası alçakgönüllülüğüdür. ve kurban edilmeye olan isteği.
• et her zaman kabuğun içindedir.
• verilemeyecek bir şeyi istemenin bitkinliği içindeydi.
• aşkı istemek için seçtiğimiz şeyin uyuşukluğunu ve üzüntüsünü duymak için, nasıl olursa olsun acı çekmeyi sürdürmelisiniz.
• biliyor musun liesolette, küçük bir kız olmaktan vazgeçmedin? yalnızca nesnelere bir cam göz içinden bakmayı ve onların antikalıklarını tanımlamayı öğrendin.
• sıkıntı, görmezlikten gelmeye çok uygun olduğumuz bir itici güçtür.
• biraz da azizler için boşaltacağım.
• ama kullandığı sözcükler, çok kullanılmaktan yıpranmış ve kılıksız bir sevecenliğe sahip sözcüklerdi.
• sen kendi melankolinle zehirlenmişsin. hayattan çok fazla şey bekliyorsun.
• bir hareket bir kayaya gerek duyar.
• ihtilal iyidir, hoştur ama ara sıra da soluk almak gerek.
• birden çok kişinin olduğu yerde hainlik etmenin kaçınılmaz bir şey olduğunu açıklayamazdı.
• olanların çoğunun sürpriz gibi geldiğini ve olmayanların da hala olası bulunduğunu anlayacaksın ağaçkakanım.
• başkalarının elinde kendi falına bakmaya..
• kuru kelimeler de doyurucu olabilirdi.
• theodora, içinin ölçemediği derinliklerinde çıkan bu davranışı yüzünden ağlayabilirdi.
• bir ilişkinin en son duygusal damlacıklarını da içip bitirirsek, fincanını seyrederiz; geriye kalan yalnızca odur, kuşkulu olanın biçimidir.
• hele geceleyin. geceleri karanlık bir boşluk, koridorların yönlendirilmesi, yürüyeni başka bir düzeye indirgemeyen, yükseltemeyen merdivenler.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap