teslim almak

• bir emaneti veya gönderiyi teslimat yapan kişiden devralmak
  (bkz: teslim)
• bazen ruhani, bazen bedensel, bazen de maddesel bir eylemdir.
  
  ruhani ve bedensel kısmında aslında teslim almadan çok teslim olunan da önem taşır.
  öyle ya; birini ruhsal ve bedensel olarak teslim almak öyle her yiğidin harcı olamıyor, bu nedenle teslim olan taraf kendisini kolayca herkese teslim edemiyor.
  bir nevi gönüllülük ilişkisine de dayanıyor yani.
  
  işin zorla olan kısmından bahsetmiyorum elbette;
  o bizim konumuz dışında, rıza dışı eylemler farklı durumlar.
  benim bahsettiğim; bir insanı elde etmek, bedensel ve ruhani olarak ona sahip olmakla ilgili biraz da.
  terlim alma, olma duygusu. biraz da aidiyet'le ilgili kısmı.
  
  teslim olan, teslim alan'a güven duyar ve itaat eder.
  ruhunu ve bedenini teslim eder teslim alana.
  
  bir çok insan;
  teslim olma, kendini birine ait hissetme, itaat etme, ruhsal ve bedensel olarak kendini teslim alana adamaktan haz duyar.
  
  ruhunun derinliklerinde bedeninin, tenin her santimetrekaresine, her hücresine kadar teslim alınması hoşuna da gider.
  bu da bir tatmin biçimidir aynı zamanda.
  zaten stockholm sendromu da bu hazla biraz ilgilidir.
  
  insan, aslında öyle çok da karmaşık bir iç dünyaya sahip değildir,
  belli özellikleri vardır insanların, siyah ve beyaz kadar belirgindir bu özellikler.
  ya teslim almaktan, ya da teslim olmaktan haz duyarsın mutlaka.
  
  bir çok insan, ruhunu ve bedenini adayacağı insanlarla olmak ister,
  kendini sonsuz teslim etmeyi ve bundan haz almayı.
  
  yine de,
  teslim almak hiç kolay değildir;
  müthiş güven ve sabır gerektirir.
  zira teslim olanda; yani kendini bedensel ve ruhsal olarak birine teslim edendedir bütün anahtar.
  o istemediği zaman, olmaz.
  en azından gönüllülük çerçevesinde yeri olmaz.
• ^*teslim olmayınca allah tarafından teslim alınmaktan korkmuş, bu panik.
  
  teslim alınamaz, ama teslim olunabilir. yürek, ruh teslim alamaz, olur. sana ait değilim ama seninim. bana ait değilsin ama benimsin. dokunduğumuz taraflarımızla, var ettiklerimizle.
  
  (bkz: teslim olmak)