hayata
-
içki masalarında kadeh kaldırırken söylenir.
-
keremcem'in dinlenilesi son albümünün adı.
albümdeki şarkılar:
1. vurgun
2. küstüm hayata
3. bir daha sevemem ben
4. haydi öp
5. oyun
6. boynunu bükme
7. kandırıyor aşk
8. veda edersek
9. masal gibiydin
10. olur ya
11. bir kalbim var benim -
birkaç saat sonra yayımlanacak onur özdemir albümü. aslında sakin'in yıllardır albüme dönüşememiş demolarından oluşuyor. aralarında onur'un yalnızken kaydettiği demolar da varmış gerçi.
aşağı yukarı on yıl bekledim ben bu "çıkabilemeyen' albümü. tüm şarkıları ezbere bilsem de içim kıpır kıpır. -
sakin'in 2. albüm demolarının bulunduğu, onur özdemir adıyla dijital platformlarda resmen yayınlanmış olan albüm.
albümdeki 10 şarkı sırasıyla şöyle:
yasak rüya
ayrılık saklı
ilk yara
semender dürtüsü
eksik şarkı
hangi iz
yabancı
kurtlu kuyu
orta güvenlik sahası
lhasa -
piyasada var olan ama bugün resmen yayınlanan, şu anda olmayan sakinin ikinci albümünün demo kayıtlarını barındıran albüm.
özleyenlere gelsin. -
ilk yara ve eksik şarkı' yı playlistlere atabilme imkanı oluşturmuş albüm. hala sakin' i bitirip pop ortamlarına koşturmanı affettirmiyor maalesef onurr
-
oyle kendine has bi’ tinisi var ki onur ozdemir’in, baska hic kimseyi dinlerken benzer tadi alamiyorsunuz maalesef. bu album de koca bir boslugu doldurdu resmen icimde. tesekkurler onur, iyi ki varsin!
-
güne üniversite yolunda başlatan albüm. biliyorduk, zaten seviyorduk. geçmişi çok özlemişim gibi bir gün bugün. zaman geçti, çok şey değişti, hatta bir ara onur bile*peki geçen 10 küsur yılda eksik şarkı hala nasıl yerinde duruyor olabilir? bugünün kadehi sakin’e, güzel geçmiş zamana, onur özdemir’e..
-
canım onur özdemir'in sakinin 2. albümü için hazırladığı/hazırladıkları demoları bir araya getirdiği yeni albümü.
hani bir şeylere çok üzülürsün, gerçekten de üzülürsün ama ağlayamazsın ya, içli içli uzaklara dalmalar, şarap şişesini kafaya dikmeler falan. sakin o durumlar için var.
şimdi hayata albümünü açtım, sakin'i ilk keşfedişimden bu yana neler geçip gitti diye düşünüyorum. büyüdüm, artık acı türk kahvesi içiyorum, birini çok sevdim, bir şekilde o aşkı içimde halledemedim, sonunun gelmeyeceğini düşündüğüm bir şeyler yaşadım, sonra sonunu kendim getirdim. iki defa kaza yaptım, ikisinde de tesadüfen hayatta kaldım. sonra bir mezar taşına sayısız öpücük kondurdum. sayısız defa ağladım o taşın üstüne. sonra alıştım buna. kilo verdim, kilo aldım, iyileştim, tam delirmek üzereyken direkten döndüm.
birazdan gidip elektromanyetik dalgalar çalışacağım. hayat sürüyor, hayat hep sürüyor. ağlıyoruz, sesimiz kısılıyor ağlamaktan, tekrar ağlıyoruz, sonra gülmekten ağlıyoruz falan. döngü bu. işleyişi kabullenince yaşamak daha kolay.
neyse, neyse... bu muhteşem şarkılar için ne kadar teşekkür etsek az sanırım.
ha ayrıca, bir sonraki dönemde 'düşer o' ve 'göz göre göre'yi de bu şekilde yayınlarsan harika olmaz mı onur'cum? -
çıktığı günden beri neredeyse başka bir şey dinlemiyorum. üstelik albümdeki hemen her şarkıyı yıllardır ezbere bilmeme rağmen. şarkı şarkı anlatayım öyleyse hayata'yı.
yasak rüya
albümü ben düzenlesem ben de ilk sıraya koyardım. giriş şarkısı olarak tüm şarkıları özetliyor aslında. ilk kez bu şarkıyı dinleyen biri, birazdan başına neler geleceğini hisseder, hissetmeli.
ayrılık saklı
albümün en iyilerinden. yıllar önce yine ekşi'de, bu şarkıyla nazım'ın saman sarısı şiirini zihnimde birleştirdiğimi yazmıştım. nazım ne diyor?
"ayrılık masanın üstündeydi
kahve bardağınla limonatamın arasında
onu oraya sen koydun"
ilk yara
hayatımın en özel şarkılarından biri. bir haziran akşamı tanıştığım, hayatımın en özel insanıyla tek şarkımız. eh, yaz günü sevişmeden olmaz. ama onur sağda solda bu şarkıyı hafife alır şeyler söylüyormuş, yapmasın bunu.
semender dürtüsü
çoğu sakincinin aksine beni çok etkileyen bir şarkı değil. müziği fazla tutuyor insanı sanki.
eksik şarkı
yıllarca albümsüz bir şarkı olmasına rağmen memleketin duvarlarını bile süsledi bu şarkının sözleri. aşkını bir şekilde içinde halledemeyenlerin marşı. albüm kaydı fena olmasa da youtube'taki bronx kaydını geçecek herhangi bir kayıt mümkün değil yine de. sanırım bu albümdeki en çok dinlenecek şarkı da bu olacak.
hangi iz
hüzün deryasında boğulmaya başladığımız şarkıya geldik. her zaman dinlenmeyecek kadar üzüyor insanı bu şarkı. ya da bana öyle geliyor, bilmiyorum.
yabancı
albüm demo zaten ama en demo şarkı bu galiba. tamamlanmamış bir şarkı.
kurtlu kuyu
sezen bunu albümüne aldığında onur doğal olarak çok sevinmişti ama ben çok üzüldüğümü hatırlıyorum. onur'un kusursuz eleştirisini ülkenin -sevsem de- en ünlü l.berallerinin birinden, üstelik sözleri saygısızca değiştirilmiş bir şekilde dinleyince çok içerlemiştim. böyle iyi oldu.
orta güvenlik sahası
içinde az buçuk umudun olduğu tek şarkı sanırım. ya da öyle değil. ama eğleniyorum ben bu şarkıyı dinlerken. ortalarda brit ingilizceye dönmesi de inanılmaz komik ve tatlı geliyor.
lhasa
ben olsam bir önceki şarkıyı sona koyardım sanırım. demo havasının olduğu ikinci şarkı da bu. bir iki tane hastasıyla karşılaşmıştım. benim göremediğim bir tarafını gördüler sanırım.
sonuç olarak, onur hiç mecbur olmasa da bize bu albümle borcunu ödedi. berbat geçen 2010'lardan bir intikam olarak görüyorum bu albümü ve onur'a şükran dolu içim. salgından sonra ankara'da vereceği ilk konserini bekliyorum artık. kısmetse haziran başında ilk yara'yı dinleyeceğiz. *
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap