• bir eksikliği yada kusuru gidermek
  • zararin neresinden donsen kardir avuntusuna bir son vermek!
  • hataya yama yapmaktır.
  • sıçtım bari sıvayayım da düzelsin diyen insanın yaptığı eylem.

    (bkz: tecavüz edilen kadını tecavüzcüsüyle evlendirmek)

    oldu bitti maşallah.

    edit: tanım.
  • onanmaz yaralar açıldığında işe yaramayan durumu düzeltme çabasıdır.
  • hayatım boyunca birinden ne zaman duysam o ortamdan koşarak uzaklaşma ihtiyacı hissettiğim kavramdır.

    tabii ki telafi yerine konan şeyin kendisi olamaz bunu beklemiyorum; ama telafi edileceği söylenen şeye hiçbir zaman yaklaşmadı benim deneyimlerimde. hatta telafi edileceği söylenen şeyler hep unutuldu ve tarihin tozlu sayfalarına karıştı. bana da susup bunu kabullenmek kaldı.

    o yüzden kimseden duymak istemiyorum bu lafı. kimse telafi edeceğini söylemesin bana. yani ya zaten yaparsın ya da yapamazsın.
  • bireyin bir alandaki eksikliğini başka bir alanda yaptıklarıyla kapatmaya çalışmasıyla ortaya çıkan bir savunma mekanizması. ödünleme ya da compensation diğer adlarıdır. örneğin; kendisini çirkin bulan bir kadının kendisini akademik çalışmalara vermesi; doçent, prof. olmaya çalışması.

    '' bireyin bütün olumsuzluklara rağmen üstünlük duygusunu doyurmaya çalışması,
    herhangi bir alandaki eksikliğini veya başarısızlığını başka alanlardaki etkinliklerle kapatma çabasına telafi etme mekanizması denir. telafi etme mekanizması, daha çok bireyin üstün olma ve beğenilme ihtiyacının herhangi bir nedenle engellenmesi durumunda ortaya çıkmaktadır. bu engelenme durumunda birey onurunu korumak için başka bir alanda aşırı çaba göstererek üstünlük arzusunu tatmin etmek istemektedir.
    kendini hiç yakışıklı görmeyen bir delikanlının çok çalışarak, herhangi bir bilim
    dalında başarılı olması gibi veya akademik olarak başarılı olmayan bir bireyin spor
    dallarından birinde büyük başarılar kazanması telafi mekanizmasına örnek olarak verilebilir. telafi, genellikle fiziksel veya zihinsel bir eksiklikten dolayı üzüntü duyan bireylerin, güven ve saygınlık sağlamak için yapabileceği herhangi bir konuda veya eksik oldukları konulara yönelik çabalarını kapsayan bir savunma mekanizmasıdır. ''
  • bazı insanları kıskanıyorum sözlük. çünkü arkadaşları, sevgilileri bir şey yaptığında telafi etmek için uğraşıyorlar. ben üzüldüğümde, kırıldığımda insanla telafi etmek için hiç bir şeyler yapmadılar. ben hep kendi kendime kendi içimde telafi ettim. bazı insanlar hep eksik kalıyor.

    tanım: birini üzdüğünde, kırdığında yapılan gönül alıcı eylem.
  • telafi etmek, öç almak gibi, hayatta çok işlevsel.

    "inkarın izini sürmek şüphesiz gerçeğin çok geç ortaya çıktığı duygusunu hissetmek ve bunun acısını çekmektir, öte yandan geç kalmışlık duygusu inkar etmekle kaybedilen o zamanı telafi etme arzusunu açığa vurur." helene l'heuillet - gecikmeye övgü

    (bkz: telafi etme), telafi
hesabın var mı? giriş yap