• technology ve nostalgia gibi türkçe’ye çevirme çabasını gereksiz kılan iki sözcüğün organik bağlar kurmasıyla meydana gelmiş olan bu kavram; eski teknolojileri (ne bileyim, at arabalarını, tel dolapları, körüklü fotoğraf makinelerini, guguklu saatleri, kurmalı gramofonları, daktiloları, siyah-beyaz ve kumandasız televizyonları) bugün özlemle anmanın, "geçmiş teknoloji olur ki, hayali cihan değer" demenin ingiliz dilindeki karşılığıdır. belki kullanımlarının daha az karmaşık olması, belki daha insanca, daha sıcak bulunmaları, belki bir daha asla geri gelmeyeceklerinin bilgisi, belki geçmişi idealize etmenin zahmetsiz ve zevkli bir şey olması; bu saydıklarımın belki hepsi, belki hiçbiri, belki de bazılarıdır technostalgia’nın, -bilimin artık asri zamanlar’a ait olmayan uygulamalarını sevecenlikle yad etmenin-, arkasındaki dinamik. statik olan gerçek ise, bugünün son teknolojisi diye baktığımız nice ürünün er ya da geç kimi gönüllerde teknostalji uyandıracak olmasıdır.
  • vinyl junkieler dışında steampunk hastalarını da kapsayan bir kavram. ne gerek var canım uçan ironcladler kullanmak varken boeing jumbojet kullanmaya?
hesabın var mı? giriş yap