• moğolistan'da taryat bölgesinde bulunan ilk dönem uygur yazıtı. terhin yazıtı da denilir. moyunçur kağan tarafından diktirilmiştir.

    kaplumbağa kaide üzerine dikilmiş uzunca bir sütundan ibarettir.

    (ek: kaplumbağa/@sarissa)

    şine-usu yazıtından daha önce dikilmiş olduğu kesin. 753 yılına kadarki olaylar yazıtta anlatıldığına göre, en erken dikilme tarihi de bu olabilir. şu hâlde 753-759 yılları arasında dikildiğini söyleyebiliriz. keşif tarihi ise 1970. yani daha dün.
  • “...yukarıda kök tengri yarlıkaduk/buyurduğu için aşağıda yağız yer beslediği için devlet ve yasa sahibi oldum.

    doğuda gün doğusundaki halklar, batıda ay doğusundaki halklar, dört taraftaki halklar işimi gücümü görürler.

    düşmanım bölük yok oldu.

    ötüken ülkesi çevresi, ikisi arasında tarlalarım; sekiz selenge, orkun, togla, sebintürdü, kargu, burgu yerlerimde ve sularımda konar göçerim...”
    (taryat yazıtı)
  • büyük uygur hakanı börü ken (mo-yen çor) tarafından yazdırılan yazıt.

    börü ken kardeşi tay bilge tutuk ile yaptığı taht kavgasının ardından kendisini tanımayan bazı türk kabileleriyle savaşa girer. daha güvenli gördüğü tez nehri civarlarını kendine ikamet yeri seçer ve bu civara bir yaylak inşa ettirir. 750 bars yılında, kırgızlarla akraba olan ve bir bölümü hun göçleriyle avrupa’ya gidip daha sonra batıda sek el ismiyle anılan bir türk boyu olan çiklere sefer düzenler. kem (enesey/yenisey) nehri kıyısında yapılan savaşta çikleri yenip, onları kendisine bağlar ve bağımsız bir devlet kurar daha sonra bu kitabeyi kazıtır kayaya.
  • varlığından haberdar olunmasıyla tam olarak ortaya çıkarılması arasında neredeyse yetmiş sene olan yazıt.

    1909 senesinde keşfi gerçekleşen şine usu yazıtı'nda bahsinin geçmesiyle varlığından arkeologların haberdar olmaya başladığı yazıtın ana kısmı 1956'da, bengilik* sembolü olduğuna inanılan ve diğer pek çok yazıtta** da gördüğümüz kaplumbağa kaidesi 1969'da ve ek parçaları da 1974 ve 1975 senelerinde bulunmuştur.

    esas ismi çabış* tigin olan ve 747 ilâ 759 seneleri arasında uygur kağanı olarak kıymetli işler yapmış bayan çor kağan'ın diktirdiği ve kayda değer bir kısmında ağabeyi tay bilge ile taht için giriştiği mücadelenin anlatıldığı bu yazıtlarda bumin kağan, istemi yabgu, ilteriş ve köl tigin gibi göktürk hükümdarlarının adlarının pek de müspet biçimde geçiyor olması, uzun süre aşina kabilesi önderliğinde bozkıra hükmetmiş göktürk devleti ile yazıtlar bulunana dek tamamen farklı bir kökenden gelme bir devlet olduğu düşünülen uygurlar'ın iki farklı devletten ziyade birbirinin devamı olan idareci hanedanlar olabileceğine dair inanışı, tarihçiler ve türkologlar arasında ciddi anlamda baskın bir konuma getirmiştir.

    islamiyet öncesi türk tarihine birinci ağızdan ışık tutabiliyor oluşu açısından oldukça kıymetli bir eserdir.
hesabın var mı? giriş yap