• bir urun ya da parcanin ne kadar siklikla uretilecegini belirten zaman dilimi.

    uretim ve satis sayilari arasinda senkronizasyon kurma amaciyla kullanilir. musterilerden gelen siparislerle dogru orantili olarak sirketin uretim sistemini duzenlemesi sonucunda ortaya cikan zaman araligina takt zamani denir.
  • takt zamanını hesaplamak için üretim tesisinin %100 kapasite ile çalıştığı varsayılır.

    örnek vermek gerekirse günde 920 dakika çalışan bir araba fabrikasına günde 400 araç talebi geliyorsa araç başına takt time 2.3 dakikadır. toyota bunu pek bi güzel kullanır.
  • (bkz: taktung)
  • almanca kökenli bir sözcüktür. just in time ve yalın üretim mantalitesiyle çalışan işletmelerde özellikle önemlidir. her adımda takt time baz alınır. takt time'a uyum çok önemlidir çünkü bu sayede ara stok oluşmaz, herkes eşit çalışır, sıradaki operatör bir önceki operatörü beklemez. ara stok ve bekleme israftır ve yalın üretim israfı önleme temeline kurulmuştur. bu uyumu sağlamak ve zaman yönetimini ayarlamak için line balance chart incelenir. bu grafiğin x'inde operatör, y'sinde zaman parametreleri vardır. her operatörün ne kadar süre çalıştığını görmemiz için sütun grafiği çizilir. takt time'ı aşan sütun, aşmayan sütuna dağıtılır ve böylece takt time'da eşitlik, denge sağlanmış olur.
  • yerine göre davranma, edep adap bilgisi anlamına gelen fransızca menşeili, latince kökenli sözcüktür. esasen dokunuş anlamına gelir.
  • iletişimde ve insani bağlarda incelik sürekliliği ile görünür olan ustalık, karakter.

    proust'a göre, bir tür merkeziliktir:

    "hattâ benimle ilgili olarak bile, benim hakkında söylenmiş tatsız bir sözü asla gelip bana aktarmayan tek kızdı küçük çetede; bununla da kalmaz, anlatan bensem, ya inanmıyormuş gibi yapar, ya da söyleneni zararsız hale getiren bir açıklama bulurdu; işte takt denilen şey, bu meziyetlerin bütünüdür." (a l'ombre des jeunes filles en fleurs, s. 438)
  • "inceliğin* diyalektiği üzerine. - doğmakta olan sanayi toplumunda her türlü insani ilişkinin imkansızlaşacağını sezen goethe, wilhelm meister'in yolculuk yılları'nda*, inceliği, yabancılaşmış insanlar arasındaki kurtarıcı uyarlanma olarak sunmaya çalışmıştı. vazgeçişten ayrılamayacak bir şey olarak görünüyordu bu uyarlanma ona; bütünsel temastan, tutkudan ve katışıksız mutluluktan el çekilecekti." theodor w. adorno- minima moralia

    (bkz: incelik/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap