taken for granted
-
healing is difficult albümünden çok güzel bir sia şarkısı.
i'm sitting in the car again
waiting for you
you said you'd be a minute
but you've been twenty two
see you've got to do your hair
and get it just right
sometimes you're in the bathroom
for half of the night
and i'm waiting for you again
yes i'm waiting for you
and i'm waiting for you again
tell me what can i do
and i'm waiting for you again
yes i'm waiting for you
and i'm waiting for you again
tell me what can i do
now i'm sitting by the phone again
waiting for your call
you'd said you'd phone at two
and it's a quarter past four
now i'm standing out the front
again
it's late at night
and i'm truly sick to death of
sleazy men
undressing me with their eyes
and i'm waiting for you again
yes i'm waiting for you
and i'm waiting for you again
tell me what can i do
and i'm waiting for you again
yes i'm waiting for you
and i'm waiting for you again
tell me what can i do
now i'm back back from
the theater
i watched the show alone
i waited for you and
i missed half act one
have you never heard
of the phone
i don't like being
taken for granted
i'm too nice for my own good
see i do what i say
and i say what i do
is it too much to expect
that you could
i wish you would
i ain't waiting for you no more
i ain't waiting for you
i ain't waiting for you no more
go find another fool
i ain't waiting for you no more
i ain't waiting for you
i ain't waiting for you no more
it's the usual coup
i ain't waiting for you no more
i ain't waiting for you
i ain't waiting for you no more
may i show you the door
i ain't waiting for you no more
i ain't waiting for you
i ain't waiting for you no more
i ain't missing nothing for you -
ing. cantada keklik görülmek/müş
-
ne sözlükler karıştırdım, hangi textte karşıma çıksa hala tam anlayamadığım terim. ama sanırım çantada keklikten çok, "hali hazırda..."'ya daha çok benziyor. yine de emin değilim.
-
pek degerli ingilizce laf öbeği, kendisinin bana makalelerde, sunumlarda çok emeği geçmiştir. bir durumun taken for granted olması icin dogal karsılanıyor olması, sorgusuz kabul goruyor olması gerekir;bir nevi normatif olgular için kullanırız. fakat normatif olması dogru oldugu anlamına gelmez, fakat oyle kabul gorur, oyle kabul edilir.
-
aynı zamanda, sahip olunan bir şeyi en doğal hakkıymış gibi görmek ve değerini bilmemek anlamını da taşır.
-
ing. aksi düsünülemezlik.
bu aslında taken-for-grantedness' ın tam karşılığı oldu ama neyse. -
sia'nın sevimli şarkısı. "taken for granted"ın ilişkide olmaması gerektiğini pek güzel anlatmış. bu kalıpla ilgili konuşmuştuk bir ay kadar önce adamla. oda arkadaşımın 5 yıllık ilişkisinden bahsetmiştim ona, "güya bitirdiler, inanmıyorum ya ben, olmaz öyle, onlar öyle bitemezler ki" demiştim. adam da "taken for granted gördükleri an, bi zaman sonra bi taraf bunu tolere edemeyebilir ve boom! olur" demişti. bunun ne demek olduğunu sia anlattı.
demek ki neymiş? çantada keklik görmemek gerekmiş, cepte varsaymamalıymış. yoksa bi taraf "i ain't waiting for you no more"u tokat gibi surata çarpabilirmiş.
hep bitmeyecek, o hiç gitmeyecekmişcesine yaşayıp; her daim gidebileceğini de bilerek, "garantisi yok ki" diyerek, çokça da severek, kendin olarak. -
sergei prokofiev'in 'montagues and capulets'inden samplelar barındıran leziz indie-pop şarkı. dinlerken oluşan "yaa bu şarkı çok tanıdık" hissinin sebebi budur.
klasik müzik modern işlerin içine karıştırılınca, ortaya çok kaliteli ve keyifli işler çıkıyor, inanılmaz. -
türkçe karşılığı kıymetini bilmemektir. yani uzun zamandır varlığına alıştığımız bir şeyin hayatımıza kattığı değeri anlamamak olarak tanımlanabilir.
-
i'm not single, i'm taken. taken for granted...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap