tüngümek

• antalya ve dolaylarinda, ki bu dolaylar denizli ve afyona kadar uzanir, ziplamak, sicramak anlaminda kullanilan bir fiil.
• - ende yataan üstünde tüngüme ,depmeyi yirsin...
  
  yani :
  
  - o yatağın üstünde zıplama ,seni tekmelerim.
• yörük anneannelerin, gördükleri zaman, popoya kekik yağı sürmekle tehdit ettiği eylem.
• oynamak, tüngümek, kalgımak akraba, yakın kavramlar. yan yana, ikileme, üçleme biçiminde de kullanılabiliyorlar(dı). tüngümek zıplamanın^*, atlamanın^*** daha çok top gibi, balon gibi olan görüngüsü. hatta belki hareket hazzıyla kendinden geçmeyi, ağır çekim yaşıyormuş gibi olmayı içerebilir. yukarıdan, yüksekten aşağıya atlamayı işaret edecek şekilde 'tüngü!' diye emir sözünü de anımsıyorum. a, sözce.com'a göre bir de okumayı unutup atlamak biçiminde bir tüngüme varmış. kalgımak ise daha çok yaylanmak gibi olan hareketlilik.
  
  olasılıkla diğer bir sözcük sıçramak ile de yakınlar. kimlikler, daha çok insanlar belki biraz hayvanlar tüngürken, nesneler, cansızlar sıçrama benzeri eylemle teğebilirler, yani teğmek. köpeklerin rahvanımsı yürüyüşü ise tingildemek. tüngümeyle ne kadar ilgili açıklamaya muhtaç.
  
  mersin silifke'de tüngüme benzeri sözcük tinkmek varmış. ayrıca (bkz: tink), tink damar, tingoz.
  
  (bkz: kaltak)
  (bkz: tengri/@mete han turkyilmaz)
• bu eylemi birden fazla çocuk aynı anda yaparsa,
  
  babaanne "oğlak gibi tüngüşmen bakaan, oturoon usluca hönde" derdi.
  
  meali: oğlak gibi zıplamayın bakayım, usluca oturadurun orada.
• ege'nin bazı yörelerinde zıplamak,atlamak anlamında kullanılan bir söz.
• ezmek.
  
  kölenin çıplak ayak veya spor ayakkabı, bot, çizme, giyilerek üzerine basılması ve zıplanmasını içerir. çok dikkatli yapılması ve ağırlığın ayaklara dikkatli dağıtılması gerekir. kırıklara sebebiyet verdiğinden tehlikelidir. ayrıca food stomping (yiyecek ezme), animal stomping gibi çeşitleri de vardır.