• devleti her şeyin üstünde tutan bu düşünceden tamamıyla ayrılarak insan hakları düşüncesinin gelişmesine katkıda bulunan akımlardan biridir. doğal hukuk anlayışını sistemleştiren stoisyenlere göre, devletin kanunları üzerinde evrensel bir kanun vardır. insanların akıl yoluyla ulaşabildikleri bu evrensel doğal kanun, bütün insanların birbirlerini sevmelerini emreder. aralarında sınıfsal ve ırksal hiçbir ayrım bulunmayan insanların hepsi aynı yasaya boyun eğen kardeşlerdir.

    eşit ve kardeş olan insanlar, artık belli bir devletin değil, tek bir dünya devletinin (kosmopolis) yurttaşları (kosmopilites) olarak kabul edilirler.stoisizm, insan devlet dışında manevi bir değer tanır, dünya devleti ve dünya
    yurttaşlığını yüksek bir ahlaki ideal olarak dile getirir, sınıf ve ırk ayrımlarına cephe alarak bütün insanların kardeşliğini ve eşitliğini savunur.

    stoacıların doğal hukuk anlayışları, siyasi hayatta etkin bir şekilde uygulanma imkanı bulamamıştır ama savunduğu bu görüşlerle modern insan hakları teorisinin temelini oluşturmuştur
  • mutluluğa giden yolun haricî koşullara bağlı olmasındansa insanın haricî dünyayı nasıl algılayıp yorumladığı ve de içselleştirdiğine bağlı olduğunu salık veren, diğer insanlar ile beraber uyum içinde yaşayarak, işbirliği yaparak, doğal olan her şeye ve her cana hakkaniyetli davranarak ve dürüstlüğe ve de güvenilir olmaya asla sırt çevirmeyerek yaşamanın en doğru hayat felsefesi olduğunu savunan, cesarete olduğu kadar ölçülü ve hakkaniyetli olmaya, eylemlere olduğu kadar doğaya ve doğal olana saygı duymaya ehemmiyet atfeden, dürüst davranmak ile bilgece yaşamak arasında doğrudan bir bağ bulunduğu fikrini müdafaa eden, adalet anlayışını toplumsal bazdan bireysel bir temele oturtarak eylemlerde hakkaniyet, karşılıklı saygı, şefkat ve nezaketi insan etkileşiminin merkezine konumlayıp bir nevî insan hakları çerçevesinin de fikir babalığını üstlenmiş olan, bilgeliği salt bilmek değil bildiğini hayatını yönlendirecek cesaret ve etik bir anlayışla harmanlayarak eyleme dökmek olarak görüp “bilgelik pratiği” şeklinde isimlendirilen bir yaşam tarzını öne çıkaran ve düşünsel bazda barındırdığı dürüstlük, hakkaniyet, eşitlik ve eşitçilik, doğaya ve doğal olana şefkat ve saygı gibi eylemsel erdemlerin yaşantısal bazda uygulanmasını kendi çerçevesinde mutluluk olarak tasvir eden düşünsel akım ve de yaşayış tarzı.
  • dört sütun üzerine kurulu bir düşünce sistemidir; bilgelik, adalet, cesaret ve mütevazilik.

    hayatımı bu erdemlere göre şekillendirmeye çalışıyorum. duygulu olmak ama duygusal olmamak, her etkiye bir tepki göstermemek, dış etkenlerin duygu durumunu etkilemesine izin vermemek (still in progress), herhangi bir dış etkenin aşırı mutlu yada aşırı mutsuz hissettirmesini engellemek, istediğin bir şey olunca kendini kaybedecek kadar sevinmemek, istemediğin bir şey olunca depresyona gömülmemek kısacası dengeyi hep muhafaza etmek bu felsefenin en önemli öğretileridir.

    hayatta gerçek tatminin dengeden ve sükunetten geçtiğini öğütler. son 70 yılın popüler felsefesi olan ve insanları adım adım tükenişe götüren hedonizm'in (hazcılık) tam tersidir. (bkz: california sendromu)

    ve kimsenin sizi bu yoldan çıkarmasına izin vermemek. kendinizin bile.

    birine size zarar verme izni vermezseniz kimse size zarar veremez. birinin size kötülük yapıp yapmayacağını kontrol edemezsiniz, ama o kötülüğe vereceğiniz tepkiyi kontrol edebilirsiniz. birinin sizi sevip sevmemesini kontrol edemezsiniz, ama bu olduğunda yada olmadığında nasıl davranacağınızı kontrol edebilirsiniz.

    bu konuda meşhur bir örnek vardır; bir silindir düşünün, şimdi onu hafifçe dokunarak ittiğinizi düşünün. yuvarlanmaya devam edecektir değil mi? peki ya silindir değil de kare prizma olsaydı? belki bir kez devrilip duracaktı. etki aynı etki ama yol açtığı sonuç tamamen nesnenin şekline bağlı. siz silindir olursanız en ufak dokunuşta yuvarlanmaya başlarsınız ve bu durumdan kurtulamazsınız. kare olmak iyidir.

    kontrol edebileceğin şeyleri en iyi şekilde yap, kontrol edemeyeceğin şeyleri kafana takma.

    "en iyi intikam, düşmanınız gibi olmamaktır" marcus aurelius
  • "şunu gördüm. araplar mezhep kurucusudurlar. biz türkler tarikat kurucusuyuz. arap mezhepleri sufiliğe, türk tarikatları tasavvufa dayanır. tasavvufa göre dünyada her şeyden önce güzellik vardı. (...) türk tasavvufu, şamanlıkla islamlığın karışımıdır. buna biraz da yeni platonculuk katılmış roma anadolu'sundan kalıntı... daha doğrusu stoisizm. anadolu'ya şeyh ahmet yesevi adına halifrleri yaymıştır tasavvufu... bunların hepsi dünyadan el çeken basit köylülerdir, bence... pir dede, keyifli baba, horoz dede, aptal musa, avşar dede, akyazılı baba, kudümlü baba sultan, sarı saltık..." kemal tahir - esir şehrin insanları

    (ilk giri tarihi: 10.12.2018)

    (bkz: stoa), stoacı, stoacılık
hesabın var mı? giriş yap