• teoriyi ilk geliştiren leon festinger adlı sosyal psikologtur. kısa ve öz anlatmak gerekirse ki niye gerekmesin, şöyle bir teoridir. insanlar kendilerini değerlendirmek için başkalarına ihtiyaç duyarlar ve kendi becerilerini şunlarını bunlarını başkalarıyla karşılaştırıp kendileri hakkında bilgi edinirler. ilk yıllarında enformatik bi süreç olduğu ve elde edilen bilginin kişiyi kendisini geliştirmek yönünde motive ettiği düşünülüyordu. çok modernist ve ilerlemeci bir hali tavrı vardı o zamanlar. daha sonra yapılan araştırmalarla serpildi gelişti ve başka başka dinamikler ortaya çıktı.
    öncelikle karşılaştırmanın kişilik özelliklerine, duruma ki buna setting diyelim göre değiştiği anlaşıldı. mesela daha rekabetçi kişilerin kendilerinden daha iyi olanlarla karşılaştırma yaptıkları daha az rekabetçi kişilerinse kendilerinden kötü olanlarla karşılaştırma yaptığı görüldü. ki buna yukarı doğru karşılaştırma ve aşağı doğru karşılaştırma denildi.
    ardındansa karşılaştırmanın sadece enformatik amaçlı olmadığı, insanların sadece kendilerini daha iyi hissetmek için karşılaştırma yaptığı da bulgulandı. diğer bir dikkat çekici olansa insanlar kendilerine benzer olanlarla karşılaştırma yapmaktalar, mesela ortalama bir satranç oyuncusu kendisinden biraz daha iyi yada biraz daha kötü olan biriyle karşılaştırıyor ancak tutupta casparovla karşılaştırmıyor, diğer yandan satrancı yeni öğrenmiş biriyle de karşılaştırma yapmıyor. burda hala daha bir enformatik boyut var gibi. ancak dananın kuyruğu extrem durumlarda kopuyor. ciddi yoksunluk ve travmatik durumlar söz konusu olduğunda, aslında hiç varolmayan ya da hiç karşılaşmadığımız grupları düşünsel olarak yaratıp bunlarla karşılaştırmada olumlu bir pozisyon yakalayıp rahatlıyoruz. özellikle kronik hastalarla yapılan çalışmalarda, kendilerinden daha kötü durumda olanları düşünüp daha iyi durumda olduklarına kanaat getiyorlar insanlar.
    yoksullar bizden daha yoksul olanlar var buna da şükür derken,
    ölümcül durumda olanlar, açlar var buna da şükür diyebiliyorlar.
  • kendimizi diğer insanlarla karşılaştırarak yetenek, fikir, duygusal tepki ve daha fazlasıyla ilgili durumumuzu daha iyi anlamaya çalıştığımız normal bir davranış stratejisi.

    sosyal karşılaştırma yararlı olabilir, çünkü bize "yolda olup olmadığımızı" belirlememiz için bir yol sağlar, ancak aynı zamanda son derece zararlı olabilir ve olumsuz düşünce ve davranışlarla sonuçlanabilir.

    yeteneklerimizi ve fikirlerimizi gerçekçi, ulaşılabilir bir ölçüte (veya rol modele) göre değerlendirdiğimiz istenen etki yerine, sosyal karşılaştırmalar, davranışlarımızı gerçekçi olmayan bir ölçütle karşılaştırdığımız ve ardından düşük benlik saygısı geliştirdiğimiz ters sonuçlara yol açabilir.

    spesifik olarak, aşağıdaki özelliklere sahip bireylerin sosyal karşılaştırma yapma olasılığı daha yüksektir:

    • artan genel ve özel kendini bilme hâli
    • başkalarına karşı daha fazla empati ve duyarlılık
    • diğer insanların nasıl hissettiğine ilgi
    • yüksek düzeyde narsisizm
    • kendine güvensizlik
    • yüksek nevrotiklik
  • kendi yetenek ve fikirleri hakkında bilgi sahibi olmak için kendilerini diğerleriyle karşılaştırma sürecidir.

    (bkz: el alem)
hesabın var mı? giriş yap