solvent

• kimyasal madelleri bilesenlerine ayiran cozuculerin geneline verilen ad.
  (bkz: toluen)
  (bkz: tiner)
  (bkz: white spirit)
  (bkz: aseton)
• ing. çözgen
• daha uzun birşeyler yazmadan önce (bkz: snow robots)^*
• yanıcı ve yakıcı tehlikeli bir sıvı.^*
• outdoor dijital baskı makinalarında kullanılan boyaların içerdiği, ciltte tahrişe yol açan , uzun süre solunması tehlikeli kimyasal madde.
• turkcesi solvan olarak kullanılan ama tam karsılıgı cozucu olan ingilizce kelime. solvanlar, polariteleri benzer olan maddeleri cozebilirler. ornegin yaglı maddeler dusuk polariteye sahip hegzan gibi solvanlarda cozunurken polar olan suda cozunmezler.
• kimyasal maddeleri, boyaları, uhuları veya pantolondaki çamuru, tavadaki yağı çözen; yani bunları oluşturan moleküller arasındaki bağları koparıp kendi moleküllerine tutturan sıvılar için kullanılan ingilizce terim. türkçesi için (bkz: çözücü). solvent dediğimiz şeyin illa ki tahriş yapan, yanan, yakan bir madde olması gerekmez. mesela allah'ın suyu en popüler çözücülerimizdendir.
  
  öte yandan yüreğimiz, aklımız da manyak bir solventtir. hayatın içinden öyle duru duru akarken yanlardan, kıyılardan, ötelerden, berilerden, içinden geçtiği kalplerden, sağdan soldan boku püsürü bünyesine katar, bulaşık suyuna döner sonunda. artı, fena halde yanıcı ve yakıcıdır.
• benzine karıştırılıp, hile yapılanları için:
  (bkz: heksan)
  (bkz: heptan)
  (bkz: toluen)
  (bkz: white spirit)
• maruziyet uzun vadeliyse; cildinizi hic bir nemlendiriciyle nemlendirememenize sebep olan ; daha uzun vadede egzema hatta cilt kanserine yol acabilecek, ancak kimya sanayinin olmazsa olmaz maddeleridir bunlar..
• kimi zaman kafa yapmak uzere kullanilan cozuculer butunu..
  (bkz: inhalant)