1 entry daha
  • 20. yüzyılda dünyanın yarısını tamamen etkilemiş, almanya'da, çin'de, ispanya'da, küba'da vb. dünyanın pek çok yerinde devrimci durumları tetiklemiş, dünya işçi sınıfı ve ezilen halkların mücadele tarihine kazınmış ekim devriminin; "lenin diye biri olmasa da ekim 1917'de devrim olurdu, ama o devrim ekim devrimi olmazdı"* övgüsüne mazhar olmuş, dostunun düşmanının tarihteki en büyük liderlerden biri olduğunu kabul edeceği önderi lenine, herhalde hadi uluengin tarzı entry yazma rehberi etkisiyle "çekik gözlü tatar" deyip geçme vesilesi olarak kullanılmış, ama henüz tanımı sözlüğümüze kazandırılmamış bir kavram bu sol komünizm. "çekik gözlü tatar" diye anılan şahıs bir çocuk hastalıkları mütehassısı olmadığına göre ve bu "çocukluk hastalığı" sözü "şair burada kızamığa sesleniyor" denilip geçilemeyeceğine göre bir açıklamaya ihtiyacımız var diyelim, ve açıklayalım:

    efendim, biliyorsunuz şubat devrimi ile harekete geçen rusya işçi sınıfı artık "demokratik devrimin görevleriyle yetinemeyecekti, iktidarı alan işçi sınıfı tekrar 1905'i tekrarlamayacak, devrimin karakteri zorunlu olarak bir sosyalist devrim olacaktı"*. biliyorsunuz bu bolşevik atalarımız ve lenin ustamız, iyilerdi, hoşlardı, da biraz "zorunlulukları erdem haline getirmeselerdi"* tam süper olacaktı. bu sol komünizm tartışması burada başlıyor. sol komünizm, komünist enternasyonalin ilk iki kongresinde lenine ve bolşeviklere muhalif rus, hollandalı ve italyan devrimcilerin görüşlerine genel olarak verilen bir ad oldu*. bu kişiler (anton pannekoek, karl korsch, amadeo bordiga vs.) kendileri de bu ismi benimsediler, bu geleneği takip edenler de bu ismi kullanmayı sürdürdüler.

    ilk tartışma konusu brest-litovsk antlaşmasının imzalanmasıydı. rus sol komünistler alman emperyalizmiyle antlaşma yapılmasına karşıydılar, almanya'ya devrimci bir savaş açılması gerektiğini savunuyorlardı. başlarında -bana hep şaşırtıcı gelmiştir ama- sonradan iyice sağa savrulacak, kamanev ve zinovyev'le birlik olup troçki'ye karşı stalin'i destekleyecek, sonradan nep meselesinde stalinle ters düşecek ama moskova duruşmalarında tüm suçlamaları kabul etmesi, stalin'e çoluk çocuğuna dokunmaması için yalvarması bile kar etmeyecek ve stalin'in cinayetlerinden birine kurban olacak, lenin'in "partinin altın çocuğu" dediği buharin vardı. (bkz: nikolay buharin/@cernikov). sonuçta brest-litovsk antlaşması imzalanır, buharin de sol komünistlerden ayrılarak yeniden bolşeviklerle buluşur.

    sol komünistlerin bolşeviklere yönelttiği en büyük eleştirilerden biri "rusya'da devrimin sosyalist bir devrim olmaktan uzaklaştiği, devlet partisi tarafindan yapilan bir burjuva devrimine döndüğü" yönündedir. 90 sene sonradan, devrimin ne şekilde yenildiği görüldükten sonra bu eleştiriye hak vermemek elde değil.

    komünist enternasyonalin dünyadaki komünist partilere verdiği strateji ve taktikler sol komünistlerce reddedilmiş, parlamentoya girmeye çalışmayı, gerici sendikalarda çalişmayi, her tür cepheci politikayı, bu arada uluslarin kendi kaderini tayin hakkini ve ezilen ulus milliyetçiliğinin desteklenmesini hep reddetmişlerdir. bu eleştiriler içinde bence haksiz, abartili olanlar ve bir alternatif programa dayanmayanlar çoğunlukta... ama yine de devrimci kaygilarla yapildiklari ortada. ancak eleştiriler lenin'in kitabiyla* cevaplanir ve sol komünistler enternasyonalden atilirlar.

    bence içlerinden en ilginci anton pannekoekin eleştirileridir. kendisi aynı zamanda bir matematikçi ve astronomdur, ayda keşfettiği krater bugün kendi adıyla anılmaktadır. pannekoek lenin'in filozofluğu adlı kitabında leninin materyalizm ve ampiryokritisizm kitabını inceler, bu kitabın felsefi bir eser değil lenin'in muhaliflerini idealizmle suçlayabilmek için yazdığı bir kitap olduğunu söyler ve lenin'in bu kitapta marksizmden daha geride, din karşıtı mekanik bir materyalizmi savunduğunu, muarızlarını idealizmle suçlayacakken kendisinin diyalektik materyalizmden geriye düştüğünü iddia eder.

    bugün hala dünyada sol komünizmi savunan yapılar vardır. "vay zındıklar" demekten kendimizi alamasak da leküm diniküm veliye din diyerek sözlerimizi tamamlayalım.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap