• ks. stanford linear accelerator center. stanford universitesi'ndeki, dunyanin onemli parcacik hizlandiricilarindan biri. amerika'nin ilk web site'i burada kurulmustur. (http://www.slac.stanford.edu/history/earlyweb/)
  • ks. stanford linear accelerator center

    stanford universitesine bagli elektron hizlandiriciyi barindirir. yuksek enerji fizigi ve radyasyon arastirmalarinda dunyanin unlu merkezlerinden biridir. buradan uc kisi vakti zamaninda nobel odulu almisti.
  • bu aralar sikca ziyaret ettigim ve calismalar yaptigim stanford universitesi yakinlarinda yer alan devasa arastirma merkezi ... adindan da anlasilacagi uzere parcacik fizigi ve parcacik carpistirlimasi uzerine cok onemli deneylere ve arastirmalarla ev sahipligi yapan amerika birlesik devletleri enerji bakanligi kontrolu altinda stanford universitesi tarafindan yonetilen amerika birlesik devletleri nin ulusal lab larindan biri...
  • günümüz ticaret dünyasının yaşattığı bir mecburiyet halidir. birazdan anlatacağım dönemden önce yüklemeye ait detayların yer aldığı mal alım belgesi* ile gümrükteki memurlar malın, beyan edilen adette, fiziksel koşullarda (malın muhteviyatından ve adedinden bahsetmiyoruz.) teslim alınıp alınmadığını bildirirlerdi. eğer teslim alınan mal ile fiziki muayenede incelenen mal arasında beyan edilenden farklı bir durum görülürse aykırılık saptanıyor ve mesele uzuyordu.

    gel gör ki önünü alamadığımız yoğunluktaki ticari gelişmeler neticesinde bu artık pek mümkün olmuyor. beyan edilen her malın limanda/gümrükte kontrol edilmesi, sayılması gibi sorumluluklar nedeniyle yükleyici acente (taşıma firması) malın nasıl teslim alındığıyla ilgili herhangi bir sorumluluk almamak için bill of lading (konşimento/konişmento) üzerinde bu ifadeyi yazarak olaydan sıyrılıyor. kıymetli evrak hukukuna tabi olan konşimento için daha akıllıca bir yöntem düşünülemezdi elbette. bu doğrultuda "shipper's load, stow and count", diğer adıyla slac ifadesi, yüklemenin sorumluluğunun yükleyicide olduğunu belirtir. diğer bir yöntem de "said to contain ..." (... içerdiği söylenmiştir.) ifadesinin* kullanımıdır. "ben sadece gemiye yüklerim hacı. gerisine karışmam."ın alengirli cümlesi.

    konteynere takılan mühür bir şekilde kırılıp, malın gizliliği korunmamışsa işte o zaman eye of the tiger! yakarım bu gezegeni!
  • dunyanin en guclu electron free x-ray lazeri (lcls) buradadir.
    lcls

    ıki yil icinde bunun ikincisi yapilacak (lcls-2)

    tek bir proteinin yapisinin goruntulenmesinden femtosaniye zaman cozunurluklu x-ray spektroskopisine kadar, yani biyolojiden kuvantum fizigine ve malzeme bilimine kadar cok genis alanlarda gunumuz bilimin ufkunu acacak potansiyelde bir altyapiya sahiptir.

    lcls tanitimi
    lcls-2 cok yakinda
  • temel kuramın oluşturulmasında anahtar rol oynamış bir tesis olan stanford doğrusal hızlandırıcı kompleksi için kısaltma. burada friedman, kendall, taylor ve çalışma arkadaşları bizi qcd yoluna yönlendiren protonun içinin yüksek çözünürlüklü, kısa pozlu resimlerini çektiler. onların kullandıkları iki mil uzunluğundaki elektron hızlandırıcısı, aslında, bir ultrastroboskopik nanomikroskop olanağı sağladı.
hesabın var mı? giriş yap