sevin gayrı
-
şükriye tutkun'ın 1996 yılında çıkardığı ilk kaset...içerisinde
sunayı da deli gönül
gesi bağları
yanık ömer
evlerinin önü mersin
ey güzel kırım
se meni
sevin gayrı
dersim dört dağ içinde
arda boyları
gaziantep yolunda
dağlara çıkma karadeniz
gibi türkü ve şarkılar yer alır...ilk olarak sevin gayri için klip çekmişti yanlış hatırlanmaz ise, ki o klipte mavi gökyüzü üzerine ara sıra gördüğümüz şükriye tutkun yüzü vardı...bu kasette hangi fotoğrafçı ile çalışmış ise artık, alabildiğine kötü bir kapak fotoğrafı vardı*... -
bu kasete ismini veren türkü ise oldukça acı bir "kalan" türküsüdür...önce sözlerini yazar isek;
"...
beni derde koyup kaçtın
gözün aydın sevin gayrı
yüreğime yara açtın
gözün aydın sevin gayrı
bir zamanlar benim oldun
ömür fidanımı yoldun
yeni bir sevgili buldun
gözün aydın sevin gayrı
verdiğin sözleri nettin
beni yakıp yıkıp gittin
harabiyi verem ettin
gözün aydın sevin gayrı
..."
giden kişi ardından söylenebilecek en acı şeyleri ("ömür fidanımı yoldun" gibi) söyler, zaten yeterince ağır bir ezgisi vardır, tümden yorulur insan dinlerken...içi burkulur...
herhalde tüm "gidenlere" ithaf etmek gerekir bu türküyü... -
parçayı dinlemeden önce sevinmek mi sevmek mi diye gidip geldiğim albüm ismi.
-
sükriye tutkun'un dahi bir zamanlar sevinmek mi sevmek mi diye gidip geldigi ve yanlis secenekte karar kildigi eser.
(bkz: #7682013) -
yıldız çam'ın da oldukça güzel yorumladığı şarkı.
-
zamanında bir sınavda bağıra bağıra söylemek zorunda kaldığım şarkı.
dokunaklı sözleri var hakikaten, ilk çıktığında yaşadığım dönemi yansıtan sözlere sahip olduğundan çok sevmiştim. şimdi tüm gidenleri sildiğimden dolayı, yalnızca güzel bir şarkı olarak kaldı aklımda, sevinin gayrı. -
durduk yere aklıma gelen ve canımı sıkan türkü.
ayrıca, parçalı bulutlu klibe sahiptir.
http://www.youtube.com/watch?v=r3hgc9bzasy -
şükriye tutkun'dan dinlediğim ilk şarkı değil ama şükriye tutkun'u sevdiren ilk şarkı. hatta bundan önce arda boyları vs. sevmezdim bile.
(bkz: şükriye tutkun/#20484409) -
bir kez şükriye tutkun' dan dinledikten sonra bir daha başkasından dinleyemeyeceğim şarkıdır, o kadar güzel söylüyor. insanı durduk yere hüzünlendirici etkisi vardır.
edit : yaptık bi hata -
bu sarkiyi gercek sözlerine uygun bir sekilde okuyan tek kisi benim görebildigim kadariyla yildiz cam'dir. hem sükriye tutkun hem ali asker sarkinin sonunda "harabi'yi-harabeyi" gibi seyler söylüyorlar. halbuki bu türküyü yakan kisi arap demir'dir. mahlasi da asik arabi'dir. yani "arabi'yi verem ettin" olacak dogrusu. bunu da bir tek yildiz cam hanim söylüyor. en güzel de o söyler zaten, bence ondan dinleyin.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap