• marx, kapitalizmde bunun işçinin bedeli ödenmeden el konulan emeği (artı değer)'nden kaynaklandığını söyler.
    *
    iç dinamikleriyle kapitalizme geçememiş geç ulus devletlerde bu açık, başlangıçta, azınlıkların yağmalanan değerleri ile hazinece dağıtılan kota ve ihalelerle kapatılır.
  • bir süreçtir; sermayenin döngüsü üzerinde gerçekleşen bir süreç. kabaca: üretime giren paranın, genişleyen meta üretiminden geçerek (m'), genişleyen para miktarına dönüşmesi (p') ve yaratılan artı değerin bir kısmının tekrar bu döngüye dahil edilmesi ve tekrar başa dönerek aynı sürecin daha da genişleyerek/büyüyerek devam etmesi...işte dostlar sermaye birikimine neden olan döngü budur. ayrıntı için (bkz: sermayenin döngüsü)

    peki bu döngü ilanihaye devam mı eder? elbette hayır. marx'ın dediği üzere "sermaye, doğası gereği, emek ve değer yaratımı için bir sınır koyar, bu sınır onun bunları sonsuzca büyütme eğilimi ile çelişki halindedir. hem kendine özgü bir sınır koyması hem de bütün sınırların ötesine doğru çabalaması canlı bir çelişkidir." dolayısıyla buradan sermaye birikiminin bir süreç olmasının yanısıra, çelişkili de bir süreç olduğu sonucuna ulaşıyoruz. nitekim kapitalizmin krizleri, sermaye birikiminin çelişkisinin sürdürülemez olduğu uğraklarda görünür hale gelir. yoksa zaten sermaye birikimi her daim kriz halindedir. bu ise krizlerin kapitalizme içkin olduğunu, kapitalizmin yapısal bir unsuru olduğunu gösterir. ne zaman ki sermaye birikimi nihayete erer, işte o zaman krizler de sona erer. amin.
  • (bkz: die akkumulation des kapitals)

    rosa luxemburg'un 1913 yılında yayınlanan, alt başlığı "emperyalizmin ekonomik açıklamasına katkı" (ein beitrag zur ökonomischen erklärung des imperialismus) olan kitabı. 1986'da tayfun ertan çevirisiyle alan yayıncılık tarafından türkçeye çevrilmiştir. yamulmuyorsam ingilizce baskısından. 2004'te belge yayınları "500. kitap" etiketiyle tekrar yayınladı.

    bkz: rosa luxemburg, die akkumulation des kapitals ein beitrag zur ökonomischen erklärung des imperialismus, ursprünglich veröffentlicht vom verlag: buchhandlung vorwärts paul singer g.m.b.h., berlin 1913
    http://www.marxists.org/…burg/1913/akkkap/index.htm
  • bir süreç olup bu sürece dahil olmak isteyen ülkelerde fuhuş, karaborsa, rüşvet gibi yollarla başlar. sonra bu paralar aklanır, ticari hayatlar başlamış olur.
  • hakkında karl marx şöyle buyurmuş.

    "ne kadar az yer, içer, kitap okursan, tiyatroya, dansa, meyhaneye ne kadar az gidersen, ne kadar az düşünür, sever, kuram yaratır, şarkı söyler, resim ve eskrim yaparsan, o kadar fazla sermaye biriktirirsin; mezar böceklerinin ve toprağın yok edemeyeceği hazinen o kadar büyür. kendin ne kadar azalırsan o kadar çoğa sahip olursun; kendi öz hayatını dile getirmenle dışsallaşmış hayatını dile getirmen ters orantılıdır; yabancılaşmış varlığın gitgide büyür"

    güzel de buyurmuş.
  • kaynağı tasarrufdur. (türkiyede tasarruf oranı 2013 için 12.5)

    az gelişmiş ülkelerde milli gelirin küçük bir oranı tasarrufa aktarılır..nedenleri:

    1)yoksulluk--> malumunuz türkiye yoksul bir ülkedir ki tasarruf oranımız %12.5 çıkmaktadır ve tabikide tek sebeb bu değildir.

    2)sade bir hayat ve gelişmeye önem veren burjuva ahlakının gelişmemiş olması--->türkiyede herkes devlet memuru olmaya çalışır hayatının belli bir bölümünde yada ben okuduğum fakülteden dolayı (iibf) herkesin böyle düşündüğünü sanırım çünkü herkes sadece bir hayat peşinde koşmaktadır.

    3)kıymetli eşya ve atıl stok biriktirmek veya gayrimenkuller edinmek---> yastık altı biriktirilen paralar.. altına yatırım yapmalar ve ellerine biraz para geçtimi eve arabaya yatıran insanlar.. tabiki bunun yapılma sebebleri arasında kesinlikle 2001 krizi ve sonrası oluşan güvensizlik ortamıda eklenebilir..

    4)gelişmiş ülkelerin tüketim normlarının taklit edilmesi---> tanıdık geldimi bir yerden?
    iphone 6 türkiyede ekimde satışa sunulmuşken ki üstünden sadece 5 ay geçmiş, telefonun cari açığın 1.25% oluşturması buna örnek verilebilir..
    tabi tek örnekte bu değildir.
  • "sömürgecilik sermaye birikiminin işleyişinde tesadüfi değil, tayin edici bir yere sahiptir. sermayenin küresel işleyişine ahlaki ve normatif anlamda geçerlilik veren ideolojik eğilime modernlik*, dünyanın geri kalan çoğunluğunun bu modernlikle tanışmasına aracılık eden şeye sömürgeci modernlik demek gerekir. (...) halen çözümlenmeyi ve soruşturulmayı bekleyen küresel bir tehlike ve vaadin kod adı olan modernliğe dair okumam "gelenek" ile "modernlik" arasındaki mutat kategorik ayrıma bütünüyle aykırı düşüyor." hamid dabashi - iran ketlenmiş halk

    (bkz: kapitalizm/@ibisile)
  • "rosa luxemburg'un sermaye birikimi adlı eseri, kapitalizmin bugün küresel güney olarak adlandırdığımız coğrafyada yarattığı tahribatı anlatıyordu. günümüzün sosyalist ve çevreci eylemcileri luxemburg'un dünya sistemi anlayışından çok önemli dersler çıkarabilirler."

    rosa luxemburg kapitalist küreselleşmenin yıkıcılığını önceden görmüştü | peter hudis
    https://marksizmdefteri.substack.com/…resellesmenin

    jacobin'den çevirdim.
hesabın var mı? giriş yap