senfoni
-
yunanca; art arda gelen seslerin uyumu anlamına gelen "simfoniya" sözcüğünden (latince kökü de vardı ama unuttum) gelir. ilk olarak 17.yy'da insan sesi için yazılmış bestelerde, yalnız çalgılar için olan bölümlere denmiştir. fekat 18.yy'ın sonundan itibaren tanımı: sonat biçimine uygun orkestra yapıtı.. olagelmiştir.
-
ludwig van beethoven'dan (bkz: istisna) sonra gelen bestecilerin yaptiklari genellikle taklitten oteye gidemeyen romantik donem besteleri olan, dikey formunun getirdigi dikkatli kullanilmasi gereken coskulu yapisi nedeniyle genellikle klasik muzikten pek anlamayan insanlarin sevmeyi tercih ettigi orkestra eseri formu.
-
sonat formundaki orkestra yapıtıdır.klasik senfoni dört bölümden oluşur. 1. bölüm hızlı allegro,2. bölüm ağır andante, 3. bölüm 2.ye göre biraz daha canlı ve 4. bölüm* parlak bir final allegro ile çalınır.
-
adanada cuma aksamlarinin vazgecilmezidir.olmazsa olmaz herkes toplanir piyasa bile olur ama olsun boyle kulturel bi durum da piyasa olusmasi bile gusel
-
mahlerle sinirlarinin iyice gelistirildigi muzik formu...klasik muzikten gercekten hoslanmayan kimselerin genelde konserlerin ikinci bolumlerinde kacma nedenleri...
-
mukemmel bir turgut uyar $iiri.
-senfoni-
once sesin gelir aklima
caresiz kaldikca hep seni du$unurum
guzel olan, dolgun ba$aklardaki sari$in sevincli,
sonra cumartesi geceleri gelir
sonra gokyuzu gelir hemen kurtulurum
bir yagmur yagsa beraber islansak .
kirk kere soyledim bir daha soylerim
sava$ta ve bari$ta karada ve denizde
du$kunlukte ve esenlikte
zamanimiz apayri bize gore
yanyana olduk mu el ele
ac kalsak aglamayiz biliyorum.
icim guvercinleri ok$ami$ gibi rahat
sen yanimdayken ister istemez
geni$ meydanlarda ak$am ustleri
ustuste uc kere deniz uc kere cinarlar
sen yanimdayken ister istemez
uzak irmaklari hatirliyorum.
arasira du$muyor degil aklima
yabanci kadinlarin sicakligi
ama allah bilir ya ne sakliyayim
yaninda ihtiyarlamak istiyorum .
turgut uyar
ic. "bizim ku$ak ve otekiler" (36 $air ve $iirleri), baki suha ediboglu , varlik yayinevi , istanbul-ekim 1968, s. 249-250. -
yemeye doyulmaz bir klasik müzik menüsü. ilgilileri kah zamanda yolculuk, kah meditasyon yaptırabildigi konusunde derin şüpheler olan, ses dalgaları sayesinde beynin tüm hücrelerine işleyen, saatlerce dinlenebilecek melodiler toplulugu.
ludwig van beethoven ürünleri tercih sebebidir. -
dokuzuncuları (gerek beethoven, gerek dvorak, gerek mozart sayesinde duyduklarımız -özellikle antonin dvorak diyorum, bilemiyorum, bayılıyorum-) süper olan bir müzik keyfi.
-
anton bruckner ve dimitri şostakoviç gibi bestecilerin de dahiyane timsallerini üretmiş oldukları müzik formu. senfoninin babası olarak addedilen franz joseph haydn'ı da (baba haydn) anmadan geçmeyelim.
ayrıca (bkz: fantastik senfoni) -
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap