• ilk film açıkça kötüydü, zaten amacı mesaj vermek olan bir yapıtın da sanatsal değeri olması beklenmiyor / istenmiyor.

    melek olsalar hizmet gönüllülerinden o kadar iyilik akmaz, o kadar fedakar olamazlardı, tövbe tövbe. ikinci filmde biraz daha insani özellikler yüklerlerse karakterlere; ancak o zaman izlenebilir bir şey olur.

    zira hizmetten olanların ya da hizmete yakın olanların, başörtülü bacılarımızın, hafif sakallı erkeklerimizin kibirden yanlarına yaklaşılmıyor. ilk filmde yüklü kurban bağışı yapan sevgili bile daha naif kalır, o derece.
  • fragmanı yayınlanmıştır.
  • film belli başlı kurgusal sıkıntılara sahip olsa da ara ara vermek istediği duyguyu hissettiriyor. özellikle hizmet hareketiyle yolu bir şekilde kesişmiş herkesin filmden keyif alacağı kanaatindeyim. hizmet hareketiyle irtibatı olamayanlar içinse camiayı bir nebze olsun anlama fırsatı sunduğunu söyleyebilirim.

    -s!-
    özet geçecek olursam filmin ilk yarısı biraz garip ilerliyor. olaylar peşpeşe gelişiyor. konuya vakıf olmayan birinin anlaması çok zor. muhtemelen farklı hadiselerin derlenmesi amaçlanırken kurguda garip bir mahsunvari ilerleyiş olmuş. neyse ki bu koşturmaca filmin ikinci yarısında biraz olsun dizginleniyor. filmde geçen birçok hikayenin nereye nasıl bağlanacağı aşırı derecede belli oluyor. fakat bunun tersine ana hikayede vuku bulan son hiç beklemedik şeklilde gerçekleşiyor ki bu da filmin güzel yanıydı. bu arada belirtmeden geçmeyeyim filmin en sonunda ismail öğretmenin sarfettiği cümle insanı derinden etkiliyor. (o replikte ben dahil salondaki çok kişinin gözlerinin yaşardığını söyleyebilirim)
    oyuncu seçimine gelecek olursak ana karakterleri oynayan oyuncuların performansları gayet iyiydi. yalnız sevgiyi daha yaşlı bir oyuncunun oynaması gerekirdi diye düşünüyorum. tip olarak da daha gerçekçi biri seçilebilirdi. misal filmin sonunda okula gelen öğretmenlerin eşleri çok daha sahici duruyordu.
    aşırı mesaj kaygısı içermese çok daha güzel bir film olabilirdi kanımca.

    tüm bu haksız, yersiz ve de pervasız elestirilerin ardından filmin yapımında emeği geçen herkese sonsuz teşekkür etmek istiyorum. elinize sağlık. bu dönemde böyle filmlerde yer almak bile cesaret işi; helal olsun.
    -s!-
  • bir adet yeni film.

    bir önceki filmin ismi selam'dı, hatırlayan var mı? bu film vizyonda iken neler yaşandı; tüm okullardan çocuklar, devlet dairelerinden, ofislerden çalışanlar toplanıp ucuz bilet ile film nasıl izletildi, bakalım kimler anımsıyor.

    (bkz: #41418960)
  • filimin amk, ama benim o yalancı yarim dizisinde hayranlıkla izlediğim, bana göre daş gibi olan hatun merve sevi'ye ne olmuş ya la öyle
  • fetonun yeni gelir kaynağı 7. sanat olmuş anlaşılan. gazmanın yönettiği film.
  • kalite, senaryo ve oyunculuk bakımından birleşen gönüllerin bayağı bir gerisinde kalmış film.

    --- spoiler ---

    merve sevi ne alaka allah aşkına? beni filmde en çok rahatsız eden karakter oldu. inanılmaz yapmacık. en duygusal sahnede bile oynayamadı. bir de çok magazinsel bir kişilikti bir zamanlar, topuz saçlı fedakar öğretmen rolüyle özdeşleştiremedim bir türlü. "nergiiiiiiisss" diye habire sahneye girişleri filan feci komikti. nergisle ikisinin kafalarını birbirlerine tokuşturmak istedim.

    taştan da çok kötü oynuyordu. kırgızların meşhur iyi bir oyuncusu yok muydu şu rolün hakkını versin?

    senaryo kısmına gelirsek. bu kadar optimizm, bu kadar fedakarlık, biat ve tam teslimiyet hali çok çok fazla geldi bana ki ben cemaat yurdunda aylarca kalmış biriyim. evet bu hikayenin bir kısmı gerçek, sevgi karakteri gerçek, hatta bu kadın hala hayatta ama yine de bu işlerle hiç alakası olmayan ya da karşı olan birileri ancak dalga geçer. bir de hükümete mesaj vericez diye aşırı bir çaba vardı. bu da filme insanın kendisini kaptırmasına engel oluyor.

    --- spoiler ---
  • filmin kalitesini falan tartışmayacağım. mesaj kaygılı cemaat filmi olduğunu bilerek gittim. adamların zerre tırsmayıp aynen devam etmeleri hoşuma gidiyor. 17-25 ten sonra çektikleri 2. sinema filmi. bir de eskiden tedbir diye konuşulmayan, pek anlatılmayan şeyleri de açık açık anlatıyorlar. tayyip kudurmasın da napsın.
    tekrar filme gelecek olursak , 1993'te gidenlerin şartları filmdekinden çok farklı değilmiş evet. çoğu ülke de savaş halindeymiş hatta. gidenlerin kimileri, kiminin eşleri hayatta zaten hala. anlatıyorlar yaşadıklarını. ama aynı filmdeki taştan' ın anlamadığı gibi, gitme sebeplerini çoğu kişinin anlamaması çok normal. cemaatle yolu kesişmeyen biri haddi canım der, abartı bulur ve gülüp geçer. bir kura çekip , hayatı aynen bu şekilde değişen yüzlerce insan var.
    çok etkilendiğim iki sahne oldu. ilki,
    --- spoiler ---
    beklediğimiz para vardı , gecikti!
    --- spoiler ---
    diğeri de ,
    --- spoiler ---
    ne zahmet ettiniz ?
    --- spoiler ---
    ilkinde arkadaşa dönüp , burslar ödenmemiş bak dedim . çünkü y. dışındaki okullar da türkiye' den finanse ediliyor büyük oranda.
    hasılı, az çok cemaati bilenlerin seveceği, duygulanacağı bir filmdir.
  • gitmeyi çok istediğim ama sırf tembelliğimden gidemediğim film. muhtemelen ben halen gitmeye çalışıyorken yayından kaldırılmış olacak.
  • agladim.. evet benim gibi bir duygu fakiri sigir bile agladi bu filmde. mahsun'un filmlerinde aglayan arkadaslarimla pis dalga geciyordum, hepsinden ozur diliyorum. bogaz dugumlenmelerine eslik eden gozyaslarini saklayamamk ustune de yavsak arkadasin dalga gecmesini savusturmak hakkaten kabir azabiymis.. neyse...

    ekseriyetle etkilenilen sahne "ne zahmet ettiniz" olmus, hakkidir. gercekten hizmetle hayatinin bir noktasinda yolu kesismis ve hizmetin felsefesinden nasiplenmis herkes etkilenmistir o sahneden, ama neden kimse memleketten gelen kasetten bahsetmemis. aile ozlemi, anne-baba ozlemi, memleket hasreti, yokluklar ve engeller icinde hizmet etme mucadelesinin verdigi ruhsal bunalim oyle bir bosaldi ki o sahnede. sanki konusan benim kizim, o buhranin icindeki de bizzat bendim..

    nefsini sifirlayarak, sifirdan bir okul nasil acilir, bunun mucadelesini izledik ilk bolum. o yuzden biraz sikilmistir izleyenler. gogus gerilen zorluklarin belkide yarisi anca anlatabilinmistir, anlatilanlarin da uslubunda film sanatinin inceliklerine pek ihtimam gosterilmemis.. sanatsal acidan elestirilecek onlarca nokta vardir evet, hep diyorum, film bir tecrube isidir yapa yapa ogrenilir. bir sonrakinde sanatsal acidan elestiri konusu olacak daha az hata olur insallah.
    ezcumle izlenir mi, izlenir nokta.
hesabın var mı? giriş yap