• film belli başlı kurgusal sıkıntılara sahip olsa da ara ara vermek istediği duyguyu hissettiriyor. özellikle hizmet hareketiyle yolu bir şekilde kesişmiş herkesin filmden keyif alacağı kanaatindeyim. hizmet hareketiyle irtibatı olamayanlar içinse camiayı bir nebze olsun anlama fırsatı sunduğunu söyleyebilirim.

    -s!-
    özet geçecek olursam filmin ilk yarısı biraz garip ilerliyor. olaylar peşpeşe gelişiyor. konuya vakıf olmayan birinin anlaması çok zor. muhtemelen farklı hadiselerin derlenmesi amaçlanırken kurguda garip bir mahsunvari ilerleyiş olmuş. neyse ki bu koşturmaca filmin ikinci yarısında biraz olsun dizginleniyor. filmde geçen birçok hikayenin nereye nasıl bağlanacağı aşırı derecede belli oluyor. fakat bunun tersine ana hikayede vuku bulan son hiç beklemedik şeklilde gerçekleşiyor ki bu da filmin güzel yanıydı. bu arada belirtmeden geçmeyeyim filmin en sonunda ismail öğretmenin sarfettiği cümle insanı derinden etkiliyor. (o replikte ben dahil salondaki çok kişinin gözlerinin yaşardığını söyleyebilirim)
    oyuncu seçimine gelecek olursak ana karakterleri oynayan oyuncuların performansları gayet iyiydi. yalnız sevgiyi daha yaşlı bir oyuncunun oynaması gerekirdi diye düşünüyorum. tip olarak da daha gerçekçi biri seçilebilirdi. misal filmin sonunda okula gelen öğretmenlerin eşleri çok daha sahici duruyordu.
    aşırı mesaj kaygısı içermese çok daha güzel bir film olabilirdi kanımca.

    tüm bu haksız, yersiz ve de pervasız elestirilerin ardından filmin yapımında emeği geçen herkese sonsuz teşekkür etmek istiyorum. elinize sağlık. bu dönemde böyle filmlerde yer almak bile cesaret işi; helal olsun.
    -s!-
  • filmin kalitesini falan tartışmayacağım. mesaj kaygılı cemaat filmi olduğunu bilerek gittim. adamların zerre tırsmayıp aynen devam etmeleri hoşuma gidiyor. 17-25 ten sonra çektikleri 2. sinema filmi. bir de eskiden tedbir diye konuşulmayan, pek anlatılmayan şeyleri de açık açık anlatıyorlar. tayyip kudurmasın da napsın.
    tekrar filme gelecek olursak , 1993'te gidenlerin şartları filmdekinden çok farklı değilmiş evet. çoğu ülke de savaş halindeymiş hatta. gidenlerin kimileri, kiminin eşleri hayatta zaten hala. anlatıyorlar yaşadıklarını. ama aynı filmdeki taştan' ın anlamadığı gibi, gitme sebeplerini çoğu kişinin anlamaması çok normal. cemaatle yolu kesişmeyen biri haddi canım der, abartı bulur ve gülüp geçer. bir kura çekip , hayatı aynen bu şekilde değişen yüzlerce insan var.
    çok etkilendiğim iki sahne oldu. ilki,
    --- spoiler ---
    beklediğimiz para vardı , gecikti!
    --- spoiler ---
    diğeri de ,
    --- spoiler ---
    ne zahmet ettiniz ?
    --- spoiler ---
    ilkinde arkadaşa dönüp , burslar ödenmemiş bak dedim . çünkü y. dışındaki okullar da türkiye' den finanse ediliyor büyük oranda.
    hasılı, az çok cemaati bilenlerin seveceği, duygulanacağı bir filmdir.
  • sonunda gitmeyi başardığım film. çok ama çok güzel; hikaye enfes, müzikler çok güzel, çekimlerdeki kırgızistan manzaraları nefes kesici. bir cengiz aytmatov hayranı olarak, ısık göl'e onun hikayelerinden aşina idim zaten; aynı hayalimdeki gibiymiş, hatta daha da güzel. bu film vesilesiyle o civarda böyle bir destansı olayın yaşandığını da öğrenmiş olduk. emeği geçenler sağolsun, var olsunlar. inşallah daha güzel projelerini de izleriz.
  • şaka maka izlediğim ve "kimse yoktur belki film oynatmazlar" diye düşündüğüm avm'de 2 salonda oynadığını ve girdiğim salonda insanların çoluk çombalak geldiğini görünce şaşırdığım film.

    yazılmış hataların vb. olduğu zaten; ama ben en çok sevgi öğretmenin -kendisi de hayattaymış ama kusura bakmasın- mallığına doyamadım. --- spoiler --- bu kadar ciddi hastalığı varken, biri okula başlamamış biri de lisede iki çocuğu varken durumunu söylememek, tedavi olmak için acele etmemeyi ben fedakarlıkla, özveriyle açıklayamıyorum. --- spoiler ---

    onun dışında mesaj kaygılı bir film işte, kırgız bozkırlarını, çadırlarını, atlarını gördükçe türklüğüm kabardı, kımız içesim geldi, üzüldüm oraları ne kadar sahipsiz bırakıyoruz, aslında ne büyük bir coğrafyayız diye.

    son cümlede ise benim de boğazım düğümlendi, ama ismail öğretmenden değil, çanakkale şehitlerimizden.

    cemaat mensubuysanız zaten gideceksinizdir de; değilseniz bile -bence- artık cılkı çıkan hızlı ve öfkeli serisinin 63873574. filminden daha iyi bir seçim; gidilebilir de, evde de izlenebilir, izlenmeyecek kadar kötü bir film olmamış.
  • gitmeyi çok istediğim ama sırf tembelliğimden gidemediğim film. muhtemelen ben halen gitmeye çalışıyorken yayından kaldırılmış olacak.
  • agladim.. evet benim gibi bir duygu fakiri sigir bile agladi bu filmde. mahsun'un filmlerinde aglayan arkadaslarimla pis dalga geciyordum, hepsinden ozur diliyorum. bogaz dugumlenmelerine eslik eden gozyaslarini saklayamamk ustune de yavsak arkadasin dalga gecmesini savusturmak hakkaten kabir azabiymis.. neyse...

    ekseriyetle etkilenilen sahne "ne zahmet ettiniz" olmus, hakkidir. gercekten hizmetle hayatinin bir noktasinda yolu kesismis ve hizmetin felsefesinden nasiplenmis herkes etkilenmistir o sahneden, ama neden kimse memleketten gelen kasetten bahsetmemis. aile ozlemi, anne-baba ozlemi, memleket hasreti, yokluklar ve engeller icinde hizmet etme mucadelesinin verdigi ruhsal bunalim oyle bir bosaldi ki o sahnede. sanki konusan benim kizim, o buhranin icindeki de bizzat bendim..

    nefsini sifirlayarak, sifirdan bir okul nasil acilir, bunun mucadelesini izledik ilk bolum. o yuzden biraz sikilmistir izleyenler. gogus gerilen zorluklarin belkide yarisi anca anlatabilinmistir, anlatilanlarin da uslubunda film sanatinin inceliklerine pek ihtimam gosterilmemis.. sanatsal acidan elestirilecek onlarca nokta vardir evet, hep diyorum, film bir tecrube isidir yapa yapa ogrenilir. bir sonrakinde sanatsal acidan elestiri konusu olacak daha az hata olur insallah.
    ezcumle izlenir mi, izlenir nokta.
  • kalite, senaryo ve oyunculuk bakımından birleşen gönüllerin bayağı bir gerisinde kalmış film.

    --- spoiler ---

    merve sevi ne alaka allah aşkına? beni filmde en çok rahatsız eden karakter oldu. inanılmaz yapmacık. en duygusal sahnede bile oynayamadı. bir de çok magazinsel bir kişilikti bir zamanlar, topuz saçlı fedakar öğretmen rolüyle özdeşleştiremedim bir türlü. "nergiiiiiiisss" diye habire sahneye girişleri filan feci komikti. nergisle ikisinin kafalarını birbirlerine tokuşturmak istedim.

    taştan da çok kötü oynuyordu. kırgızların meşhur iyi bir oyuncusu yok muydu şu rolün hakkını versin?

    senaryo kısmına gelirsek. bu kadar optimizm, bu kadar fedakarlık, biat ve tam teslimiyet hali çok çok fazla geldi bana ki ben cemaat yurdunda aylarca kalmış biriyim. evet bu hikayenin bir kısmı gerçek, sevgi karakteri gerçek, hatta bu kadın hala hayatta ama yine de bu işlerle hiç alakası olmayan ya da karşı olan birileri ancak dalga geçer. bir de hükümete mesaj vericez diye aşırı bir çaba vardı. bu da filme insanın kendisini kaptırmasına engel oluyor.

    --- spoiler ---
  • ilk film açıkça kötüydü, zaten amacı mesaj vermek olan bir yapıtın da sanatsal değeri olması beklenmiyor / istenmiyor.

    melek olsalar hizmet gönüllülerinden o kadar iyilik akmaz, o kadar fedakar olamazlardı, tövbe tövbe. ikinci filmde biraz daha insani özellikler yüklerlerse karakterlere; ancak o zaman izlenebilir bir şey olur.

    zira hizmetten olanların ya da hizmete yakın olanların, başörtülü bacılarımızın, hafif sakallı erkeklerimizin kibirden yanlarına yaklaşılmıyor. ilk filmde yüklü kurban bağışı yapan sevgili bile daha naif kalır, o derece.
  • bir adet yeni film.

    bir önceki filmin ismi selam'dı, hatırlayan var mı? bu film vizyonda iken neler yaşandı; tüm okullardan çocuklar, devlet dairelerinden, ofislerden çalışanlar toplanıp ucuz bilet ile film nasıl izletildi, bakalım kimler anımsıyor.

    (bkz: #41418960)
  • fetonun yeni gelir kaynağı 7. sanat olmuş anlaşılan. gazmanın yönettiği film.
hesabın var mı? giriş yap