sebeplenmek
-
ki$inin olaydan bir$ekilde kendine de pay cikarmasi kazanc saglamasi..
-
(bkz: rizk)
-
(bkz: nasiplenmek)
-
bağcıyı dövmeden üzüm yemek.
-
mesela bir arkadaşa çatkapı ziyarete gitmişsiniz, diyelim şansa bakın ki tam da doğum günü partisi kutlanmaktaymış bu arkadaşın evinde, doğum günü pastasından derhal bir dilim kesilmesi ve elinize tutuşturulması - sebeplenmek'e bir örnektir.
sebeplenmek'te özne, bilinçsiz olarak katılmış olduğu bir bağlamdan kendisine de bir pay çıkartılan, edilgen bir varlıktır. şöyle de denebilir: özne; istemeden, farkında olmadan bir bağlamda yer edinir ve sonuçta, onun o bağlama bu sonradan eklenmişliği, ilgili bağlamın onu da kabul etmesine (etmek durumunda bırakılmasına) sebep olur. bu sebep'i oluşturansa, ne öznenin katıldığı bağlamın asıl aktörleri ne de öznenin kendisidir - öznenin salt o mahut bağlama eklenmiş oluşundan ötürü o bağlamda bir hakkının olduğu ilkesini dayatan, bir üst-bağlamdır.
bu üst-bağlamınsa her zaman, her örnekte, ahlak'ın alanıyla örtüşen ve ahlak'la belirlenen bir yanı vardır, olur. -
(bkz: sayenizde sayeban oldum)
-
böyle zihni zorlayıcı gerçeklere toplum hazır değil, insanlar öteden beri hazırlar. ve pek çok mahrem bilgi ve keşif bunun farkındalığından sebeplenmekte. tekrar ediyorum, bunun yeterlisi ve gereklisi bilmek... gerekliymiş, zorunluymuş gibi gereği olan soyunmayı yapmak, cinsel edime girmek değil. (bkz: aşkın ve dostluğun ayrımı yoktur/@ibisile)
büyücü bir edebiyatçının* ilk kitabı olarak müthiştir. genç yaşlarında.. olacak şey değil. sanki gizemli biri elyazmasını eline tutuşturmuş, "al kendi adınla yayınla, sebeplen" demiş.
(bkz: avlık)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap