• rose glass'ın yazıp yönettiği koru filmi. jennifer ehle ve morfydd clark da kadroda.
  • rose glass'ın ilk uzun metraj yönetmenlik deneyimi olan saint maud (azize), ölümü beklemekte olan amanda'nın son günlerinde, onun ruhunu kurtarmayı kendine bir nevi takıntı haline getiren mütedeyyin hasta bakıcı maud'un, inanç-cinnet-ölüm üçgeninin kıyısında dolaşmasıyla gelişen olayları konu ediniyor.

    vizyon tarihi: 29 mayıs 2020
    türkiye dağıtım: tme films
    şirket: tme films
    tür: korku, dram, gizem
    yapım yılı: 2019
    süre: 84 dakika

    yönetmen: rose glass
    oyuncular: morfydd clark, jennifer ehle, lily knight, lily frazer, turlough convery
    senaryo: rose glass
    görüntü yönetmeni: ben fordesman
    müzik: adam janota bzowski

    vizyon tarihi: 29 mayıs 2020

    filmin altyazılı fragmanını buradan izlemek mümkün.
  • 2019 yılında fragmanını izlediğimden beri aşırı merak ettiğim a24 filmi. 2020 neredeyse bitecek hala izleyemedik. aklıma geldi baktım internete vs dahi düşmemiş :(
  • gecen seneden beri buyuk bir merakla bekledigim filmi nihayet dun izleyebildim.

    spoiler vermeden hakkinda yazmaya calismak oldukca zor. bunun bir sebebi filmin ikinci fragmaninda filmin sonu hakkinda ko-ca-man bir spoiler veriliyor zaten. studyonun buna izin vermis olmasini biraz aptalca biraz da filme haksizlik olarak goruyorum.

    ikinci sebebi ise filmin bir korku filmi olarak pazarlanmasi. bu dogru bir kategori degil. filmde siradan izleyiciye korkutucu, anlasilmaz ve delice gelecek kisimlar var evet, ancak bunlar oldukca kisa ve filme serpistirilmis halde. tumu itibariyle bakildiginda bu bir korku filmi degil.

    peki bu film ne anlatiyor?

    spoiler istemeyenler buradan sonrasini okumayabilirler.

    film basindan sonuna maud'un (gercek adiyla kate) hastanede calisan siradan bir hemsireyken kaderin kotu bir cilvesiyle hem is arkadaslarinin hem de belli ki saglik sisteminin katkida bulundugu (ayrintilariyla belirtilmeyen) bir sebep yuzunden ciddi bir psikolojik travma gecirmesi ve tamamen yalnizlasmasini anlatiyor. bu yalnizlasma o kadar derin ve o kadar icinden cikilmaz ki, maud sadece cevresindeki insanlara yabancilasmakla kalmiyor toplumu olusturan her ogeden uzakta ve izole biri haline donusuyor. bu izolasyon icerisinde ona eslik eden tek sey derin bir tanri inanci.

    diger bir deyisle film maud'un bir bireyden magaraya kapanip tanridan vahiy aldigini dusunen bir meczup haline donusmesinin ve bunun sonucunun hikayesi. rose glass dini inancin temellerine cok ilginc ve bence etkileyici bir perspektif ile bakmis.

    bu acidan film beni korkutmaktan ote oldukca uzdu. oldukca da kisa bir film zaten (90 dakikanin altinda). ancak filmde verilen bu uzuntu duygusu o kadar yogun ki filmin daha uzun sureli bir yapim gibi algilanmasina yol aciyor. yonetmenin kamera acilari sert, hatta bazi sahneler birbirini akici bir bicimde degil baya sert bicimde kesilmis olarak takip ediyor.

    filmin en begendigim tarafi ise maud'un gordugu ve hissettigi seyler ile fiziken gerceklesen seyleri birbiri ardina gostermekten kacinmamasi. boylece karakterin gozunden (ozellikle filmin son 10 dakikasinda olanlar) vecd halini ve bu halin diger insanlarin gozunden gorunen seklini cekinmeden izliyoruz. yonetmen hangisinin gercek hangisinin sanri oldugunu soylemeyerek oldukca bilge davranmis.

    a24 sag gosterip sol vuran bir studyo. hereditary yuzeyde kayip ve yas duygusu ile ilgili bir film gibi dururken aslen buyuler ile ilgili bir filmdi. saint maud da korku ve sanki seytan cikarma ile ilgili gibi dururken aslinda yalnizlasma ve yabancilasma ile ilgileniyor. bunu da cok basarili ve cok uzucu bir bicimde yapiyor.
  • sahsen beni rahatsiz eden film. yasaklanmis filmlerden pek rahatsiz olmayan birisi olarak son 30 dakikasi cidden rahatsiz etti.son sahne özellikle.ders cikarilabilecek kaliteli bir film.korku/dram hafiftende rahatsiz edici bir film diyebiliriz.

    --- spoiler ---

    rahatsiz eden sahnelerden ilki zavalli kanser kadini makaslayarak oldurmesiydi.psikopat kadin zavalli kadini inancsiz oldugu icin kadini kafasinda seytan olarak kaziyip seytani bicaklar gibi masum kadini makasladi.sahnede seytani bicaklar gibi gosteriyor olsada aslında hayatinin son demlerini yasayan zavalli kadini makasliyordu.bu sahne beni acikcasi cok rahatsiz etti.savunmasiz birisi onu gectim olmek uzere olan birisinin boyle bir durumla karsilasmasinin hayali bile içimi urpertiyor.son sahneye ise birsey demiyorum.

    --- spoiler ---
  • hem yazıp hem yöneten 1990 doğumlu rose glass'ın ilk uzun metrajı. sinir bozucu, ürpertici bir psikolojik gerilim. inancın, nüfuz edilemez insan yalnızlığının ve şizofreninin keskin kenarlarında dolaşıyor. bana her nedense hem tematikleri hem de baş rol oyuncusu ile üstat brian de palma'nın, ünlü carrie filmini hatırlattı. kesinlikle fena film değil, ama diğer yandan hoş vakit geçirmek için seyredilecek film de değil.
  • kliselerden uzak anlatimi, sahane oyunculuklari, goz alici cekimleri ve urkutucu muzikleri esliginde carpici finaline dogru hic acele etmeden, yavas yavas yukselen misler gibi bir film. gencecik bir kadin yazar/yonetmenin ilk filmi. (bkz: rose glass)

    simdi buraya gelip bu korku filmi degil, buyuk vakit kaybi falan diye soylenerek dolusacak tiplere ithafen pesin pesin sozumuzu soyleyelim;

    (bkz: masaya cik tepin istersen)

    tas gibi film olmus. iyi ki varsin a24.
  • sonu süperdi yalnız.
  • kesinlikle konulu sanatsal korku filmidir.
    filmin temelinde din ve hurafelerle birlikte psikolojisi bozulan bir kadın anlatılmakta yani korku filmi asla denemez.
    ben izledim pişmanım ama izleyip beğenen çok olacaktır.
hesabın var mı? giriş yap