• (bkz: fikri sabit)
  • (bkz: dikdoruk)
  • imalatı sırasında iyi malzeme kullanıldığı ve yerine iyi monte edildiği için bir türlü yerinden oynamayan fikirlere verilen isimdir.yanından dolanıp geçiniz fazla zorlamayınız,boşuna eziyet çekmeyiniz.
  • bir nevi önyargı sonucu oluşmuş kalıplaşmış bilgiler bütünüdür. bu konuda kişinin aile ve yakın çevresi büyük ölçüde yardımcı rol alır. mesela batıl inançlar genelde yakın çevre tarafından insana empoze edilir *.
  • (bkz: sabit top)
  • (bkz: saplantı)
  • dünyanın kendi çevresinde döndüğünü sanma hastalığı.

    öyle birşeydir ki, karşındakine birşey sorarken aslında cevabını da biliyorsundur zaten. hiç cevap vermesine gerek yoktur zaten. eğer birşey ile suçluyorsan onu, zaten o da biliyordur kendisinin suçlu olduğunu, en fazla saklıyordur. o yüzden ne gerek var cevap vermesine, sadece başını öne eğip "haklısın abi, ben bir salaklık ettim" demesini beklersin. zaten başka türlü birşey düşünülemez. düşünülemez bile değil, yoktur bundan ötesi... başka birşey düşünülebilir mi? ancak salak olması lazım düşünebilmesi için, tabiki.

    karşındakinin kafasına vurursun, elini böyle yumru yapıp cidden kafasına vurursun: "sende bunun tınn etmesini ben sağladım, salak" dersin. ona hayatı sen öğretmişsin gibi, sadece iki kelimen üç cümlen, yanında geçen 3-5 dakikan ile bütün hayatı ona sen öğretmişsin gibi. nasıl olsun başka türlü? senin karşına her çıktığında, her zamanki yerinde her karşılaştığında (çünkü sen başka bir yerde olamazsın zaten) onu biraz daha "eğittiğini" düşünürsün. bütün dünya senin çevrende dönüyordur çünkü, insanların hayata dair tek algıladıkları, senin (o her zaman oturduğun yerden) verebileceğin "fikirler" ile sınırlıdır çünkü.

    sonra kendi sabit fikirlerin arasına gömülür batarsın. yanında çekebileceğin kadarını da aynı bataklığa çekerek... bir kara delik gibi.

    (bkz: küçük adam)
  • "basit insanlarda soyut güçlerin bir nokta üzerinde toplanması."

    honore de balzac - cousin pons
hesabın var mı? giriş yap