• rahatlatıcı bir söz.en kötü anınızda arkadaşınız size bu sözü söylerse yüreğinize biraz olsun su serpilir.geçici sürede de olsa rahatır insanı.
  • aglayan kisiye aglama demek gibi sinir bozucu bir seydir
    (bkz: bi siktir git dedirten laflar)
  • (bkz: #14238943)
  • en tırt teselli sözlerinden biri, hatta en berbatı.

    - ... sonra bana böyle dedi ve moralim çok bozuk. ağlıcam ve artı ölmek istiyorum :(((
    + hmm sıkma canını ya.
    - tamam. maç vardı noldu ya bak şimdi aklıma geldi?

    işe yaramaz. mucizevi etkiler bırakabilen bir empat değilseniz hiç sarfetmeyin bile bu sözü. ama illa ki ister istemez diyeceksin günün birinde, ne kadar tövbe etsen de.
  • uzun süredir duymadığım, ansız bir sarılmayla beraber duymak istedim cümledir. en samimisinden, en güzelinden, en güzel insanından.
  • en sevmediğim teselli kalıplarından biridir, hatta en sevmediğim olabilir. çünkü bu sözü duyduysan karşındakini insan yerine koyup gerçekten canını sıkan ve çözüm gerektiren bir derdini uzun uzun anlatmışsın demektir.
    karşındaki de “anlattıklarının çoğunu dinlemedim, zaten umrumda da değil, bu derdine derman olmaya hiç niyetim yok, bitirsen de sussan diye bekledim, sıkma canını diyerek de konuyu kapatmaya çalışıyorum umarım başarılı olurum.” diye düşünerek iki kelimeyle seni başından atıvermiştir. ne zaman bu lafı birinden duysam aklımdan geçen tek bir şey var: bu insandan bana bi gram hayır gelmez, ben bu insanın umrunda bile değilim ve bu anlattıklarımı sonra hatırlamayacak bile.
    o yüzden duyduğum an susuyorum ve o insanla yakınlığımı, samimiyetimi birkaç level daha aşağıya düşürüyorum. uzun vadede benden goygoy veya suskunluk dışında bir şey görmüyor, sonra kendisinden kurtulup canımı sıkan şeylerden bir tanesini azaltmış oluyorum. çok kullanışlı bir öküz evladı eleyici söz öbeği.

    bir insan verdiği değeri söylediği teselli cümleleriyle değil, çözüm için yaptıklarıyla gösterebilir. gerçekten önemseyen biri “sıkma canını” deyip susmaz. senin için yapabileceği şeyleri düşünür, çözüm arar birkaç gün sonra o çözümle gelir ya da o an konuya daha pozitif bakıp yol gösterir, senin aklını aydınlatır ve modunu yükseltir. ”sıkma canını” deyip susmakla “bi siktir git başımdan” demek arasında bir fark yok, daha kibarcası sadece.
  • saçma sapan bir teselli cümlesi. sıkmasam anlatmazdım da zaten. demek ki yaralamış ve anlatmaya değer bulmuşum. bir de bunun düşünmemeye çalış evresi var. o daha can sıkıcı. insan karşısında kendini anlamayan insanlar görmek istemiyor
  • bu aralar en sık kullandığım cümle.
    eskiden bu kadar mutsuz insana denk gelmezdim, ya da vardı da ben mi göremiyordum. bilemiyorum, ama insanlar sahiden çok mutsuz.

    realde taşıdıkları sorun ile o sorunun zihinlerine yansıma şiddeti aynı değil. sanki yaşadıkları şeyleri zihinlerinde daha dramatize ediyorlar. internet çağının verdiği garip bir zihinsel zayıflık hakim veya şımarıklık da denebilir. tam olarak adını koyamıyorum ama statü, maddi/manevi, refah oranları fark etmeksizin herkesin mutsuz olması normal değil. ülke'nin kolektif bilinci mi zarar gördü acaba diyorum ama kendi dünyamı genele mal etmek de doğru değil. spesifik bir şey belirlemek zor , insan çok komplike bir canlı, aynı anda birçok sebepten etkileniyor.

    tao “duyguyu, akılla dağıt” demiş.

    jung'da sanki ona cevap verir gibi “akıl tek başına yeterli değildir” diyor.

    bireysel olarak değişkenlik gösteren bir duygu/bilinç yönetimi olması gerekiyor gibi duruyor. anlayamadığım şey ise insanların canlarını sıkan şeyler olmasına rağmen onu yok etmek için aksiyon almamaları. haliyle ben de şu irite olunan “sıkma canını” cümlesini kullanmakla kalıyorum. canını bu kadar sıkan insan yığını içinde ben kendimi nereye kadar yönetebilirim, hiçbir fikrim yok. aklıma güvenmiyorum, ama ondan başka çarem de yok.
hesabın var mı? giriş yap