• pirates oynarken öğrendiğimiz bir kalıptı bu. mali durumumuz pek parlak değilse ya da paramız çok olduğu halde tayfalar ganimet henüz paylaştırılmasığı için mutsuz olmaya başlamışlarsa, nankör adamlar kasabadan gemimize döndüğümüzde üçer beşer arazi olur, giderken hazinenin yarısını da yanlarında götürürlerdi. neyse işte gemiye binince roll call ne gösterecek diye stress içinde bekleşirdik.

    "roll call reveals that 25 of our crew members have deserted!"
  • roll call aynen de yoklama usulu demektir. sirayla listeden isimler okunur ve ismi okunanin bir sey demesi istenir. sinifta beklenen cevaplar "burda!" "yok!" iken parlamentolardaki oylama sirasinda -amerikan kongresi'ni ornek verirsek- "yea!" "nay!" denmesi gerekir. onemli olan herkesin kimin ne oy verdigini gorebilmesidir (gizli oylama degildir yani).
    bizim parlamento'da boyle tiriskadan modeller kullanilmaz, teknolojinin son nimetlerinden faydalaniriz, milletvekillerimizin dugmeye basarak oy vermeleri beklenir. ama milletvekillerimiz is pesinde kostuklarindan, salonda bulunanlar da dugmeye basmayi beceremediklerinden yine kaliriz yoklama usulune...
  • hard bop tarihinin en sıcak, en sağlam ve derinlerden çıktığında en çok haz veren albümlerinden biri, hank mobley'nin 1960 kasımında blue note'tan çıkardığı yedi parçalık efsanevi kayıt. adeta yıldızlar geçidi olduğunu belirtmekten eşsiz haz aldığım roll call'da mobley'ye trompette freddie hubbard, piyanoda hard bop specialisti wynton kelly, kontrbassta "caz ve kontrbas" dendiğinden akla gelecek ilk isimlerden paul chambers ve bateride ölümsüz dev art blakey eşlik ediyor. 1960 başında soul station ise caz tarihindeki yerini iyice sğalamlaştıran mobley, bana kalırsa roll call ile "middleweight champion of the tenor saxophone" ödülünü çoktan almış, workout'a doğru adım adım ilerliyor. (aslına bakarsanız bu albüm workout'tan da pür, daha eşsiz bir eser bana kalırsa.)

    "albüme adını veren şarkı ilk olmalıdır ve bu şarkıda tüm üstatlara belirli bir süre solo atacak zaman ayırmalıyım." ekolünün önemli temsilcilerinden mobley, tahmin edebileceğiniz gibi roll call ile açıyor perdeyi. tabi, yirmi ikindeki freddie hubbard susmak bilmiyor; dolu dizgin, mavi-siyah caz havasıyla bizleri başbaşa bırakıyor. albümdeki parçaların hemen hemen hepsi mobley bestesi bu arada.

    1. roll call
    2. my groove your move
    3. take your pick
    4. a baptist beat
    5. the more i see you
    6. the breakdown
    7. a baptist beat (alternate take)

    özetle, hard bop tarihinin altın albümlerinden biri roll call ve aynı zamanda cool jazz ya da modal jazz olmadan da derin huzur verilebileceğinin kanıtı.
  • logic'in outcast'ten ms jackson'ın melodisini kullandığı parça.
    şu yorum tam oturmuş : "the perfect song. beat from the childhood, flow from the future?"
  • ing. yoklama.

    (bkz: call the roll)
  • (bkz: içtima)
  • aiesec kültürlerinden biridir.
hesabın var mı? giriş yap