• danimarka'nin bagrindan cikan en buyuk seflerden biri. malum, modern nordik mutfagi adi altinda yeni elementler icat edilmeye baslandi. bu baglamda da, danimarkali sefler ve restoranlari dunyaya nam salmakta. ancak rasmus'u ozel kilan husus, bocuse d'or, gumus bocuse ve bronz bocuse'un hepsini kazanan tek sef olmasi. pektabii bu alelade bir odul degil: bazi kaynaklarca yuzyilin sefi olarak kabul edilen paul bocuse serefine duzenlenen ve dunya sefleri icin bir olimpiyat niteligindeki bir odul. yarismadaki zorlu sartlari ve ortaya konan emegi gormek isteyenler bocuse d'or hakkinda cekilen belgesele bir goz atsinlar.

    eger firsatiniz ve imkaniniz olur da, kopenhag'a yolunuz duserse, rasmus'un geranium isimli restoranini ziyaret edin. sirf dunya'nin en iyi restorani olarak lanse ediliyor diye noma'ya gidip de, geranium'a gitmemezlik yapmayin. rasmus'un geranium'da ortaya koyduklari, belki farklilik acisindan noma kadar yaratici olamasa da, sunulan yemekler tat acisindan noma'dan fersah fersah onde.
  • mizanplas'ın kendisi hakkında yayımladığı röportaj-makalede, kendisi şu şekilde tanımlanmış:

    "geranium’daki yemeğin ardından, asansörle güneşli kopenhag sokaklarına indiğimde tam karşımda yemyeşil ve gür ağaçları ile yine fælledparken beliriyor. şef kofoed’in dediği gibi, kar altındaki çimleri ve çıplak kalmış ağaçları ile de ilham verici bir görüntü sunacağını düşünüyorum. böyle bir görüntü aklıma gao xingjian’ın ıssız, uçsuz bucaksız bir düzlükte yolculuk edenleri ele aldığı resimleri getiriyor. sadece siyah mürekkep kullanarak hayli derin duygular yaratmayı başarabilen bu ressam-yazarın eserlerinde seyahat eden insanlardan biri de rasmus kofoed. şehri kaplayan karın altındaki ağaç dallarının ruhunu görebilen ve rekabetçi yapısı ile sürekli daha iyiye yolculuk etmeye çalışan bir şef…"

    makalenin tamamı için:

    rasmus kofoed: doğa'nın ruhu ve evrim
hesabın var mı? giriş yap