• andrzej wajda'nın 1955 yılında çektiği savaş trajedisi. esasında savaş üçlemesinin ilk halkasıdır pokolenie ya da "bir kuşak".

    wajda proletaryayı, bir süre nazizme boyun eğmek zorunda bırakılan polonya'nın alt tabakalarını, savaşın bitiminde ayrışan ve çözülen polonyalıların kendi aralarındaki silahlı mücadeleyi, sendikal ilişkileri, işçi-patron çatışmasını, özetle büyük insanlığın yüzyıllardır süregelen mücadelesini gören ve inanılmaz bir doğallık ve sadelikle filmlerinde anlatan çok büyük bir yönetmendi(r). örneğin kurosawa bir röportajında ondan etkilendiğini belirtmiş, luis bunuel ise son nefesim adlı otobiyografisinde wajda ile hiç karşılaşmamasına rağmen ona ve filmlerine kendisini çok yakın hissettiğini belirtmiştir. wajda aynı zamanda ülkedaşlarını da etkilemiştir.

    gelelim muhteşem filmimize:

    --- spoiler ---

    ezilenlerin sınıfından stach (tadeusz lomnicki) ve arkadaşlarının polonya sokaklarında çizmelerini aşındıran nazilere karşı verdiği yeraltı mücadelesi özünde marxist bilincin bir parçasıdır ve tabanını proleterlerin oluşturduğu mücadelenin başındaki kişinin ise genç bir kadın, sözüm ona dorota (urszula modrzynska) olması wajda'nın kadınları da mücadeleye çağıran kendilik bilinci dolayımında okunmalıdır. kadın ve erkeğin bir arada olmadığı mücadelenin başarıya ulaşamayacağını duyurur adeta. hollywood filmlerinde mutfağa, yatak odalarına, ayna karşısına konumlandırılan kadınlar wajda'nın unutulmaz filmlerinde sınıf mücadelesinin göbeğinde konumlandırılırlar.

    filmde marx "sakallı bir bilge" ifadesiyle anılır. buradan hareketle artık-değer teorilerine de hoş bir atıf vardır. sekula'yı (janusz paluszkiewicz) ağzı açık dinleyen stach çok geçmeden kendinde ve kendi için sınıf bilincine ulaşacaktır. sonunda bir aşk yaşadığı dorota ise onun önündeki ayrıca bir zenginliktir çünkü kendisinden çok şey öğrenir.

    jasio'nun (tadeusz janczar) sarmal merdivenlerin tutamağına tırmanıp intihar ettiği sahne, akabinde genç ve güzel dorota'nın gestapo tarafından tutuklanarak, muhtemelen kurşuna dizilmeye doğru götürüldüğü unutulmaz bölüm, arkadaşları ve sevgilisinin öldürülmesinin ardından bozkırda bir başına kalan stach'ın gözlerinden süzülen bir damla yaş... filmi unutulmaz kılan enstantaneler arasındadır.
    --- spoiler ---

    ilaveten, wajda'nın unutulmaz savaş üçlemesinin diğer filmleri:
    (bkz: kanal)
    (bkz: popiol i diament)

    not: wajda'nın savaş üçlemesini mutlaka kronolojik olarak izlemek lüzumu yoktur. her bir film bağımsız olarak da izlenebilir.
    not 2: yönetmenin fetişi, erken ölen büyük yetenek zbigniew cybulski filmde kostek kimliğindedir.
    not 3: ayrıca roman polanski'nin mundek kimliğinde küçük bir rolü vardır.

    ilaveten;
    (bkz: kanal /@hanging rock)
    (bkz: popiol i diament /@hanging rock)
  • andrzej wajda'nın uzun metrajlı ilk filmidir. ikinci dünya savaşı sonrası bir grup gencin topraklarını ve vatanını karşılıksız sevgi ve ölüm mücadelesini konu almaktadır. savaş üçlemesinin ilk filmidir ve kronolojik sıra ile izlenmesinin önemli olduğunu düşünüyorum; zira pokolenie filmindeki bazı karakterlerin isimlerini iki ve üçüncü filmlerde de duyabiliyoruz.

    (bkz: kanal)
    (bkz: popiol i diament)

    --- spoiler ---

    polonya'nın işgâli sırasında stach kömür çalarak geçimini kazanmaktadır. bilahare marangoz dükkanında çalışmaya başlayınca da iş arkadaşının aracılığıyla eylemcilerle tanışıp onlara katılır ve fedakarlığın, sevginin, mücadelenin serüvenini yansıtmaktadır.

    --- spoiler ---
  • beni josio karakteri çok etkilemiştir. çünkü gerek sınıf savaşının gerek faşizmin ve işgalin varlığını fark etse de kendini 'agresif bir sivil' olarak konumlandırmakla yetinirken süreç içinde bilinçli ve mücadeleci bir proletere dönüşmüştür. ilk kez insan vurduğunda yaşadığı, kendinden ve buna neden olan her şeyden nefret hissi de çok insani, mantıklı ve hikayeyi besleyen bir noktadır. bir de yahudi olduğu isminden anlaşılan abram isimli arkadaşını saklamaz ve sonrasında kendisi alman ordusunca(direkt olmasa da) bertaraf edilir. bu polonya halkının kaderini özetler

    -ben de komunistim
    +hayır, komunist savaşır. sen komunist değilsin
    bu diyalog da tarihsel materyalizmin ilkelerini özetler niteliktedir.

    ayrıca yukarıda bir suserin bahsettiği gibi hollywood'da yıllarca eve ya da erkeğinin yanına mahkum edilen kadın aslanlar gibi bağımsızlık mücadelesinin tam göbeğine konumlandırılmıştır. avrupa sinemasına bu yüzden aşığım aşık
hesabın var mı? giriş yap