• kılıçların daha hafif ve ince hale gelmesiyle geliştirilen kalkan kullanmak yerine silahın kenarıyla yapılan savunma harekteleri.siper diye bir türkçe cevirisi vardır ama bence çok başarılı olmamış zaten tutulmamıştır kimse siper almak demez parad almak denir genelde. vucudun çeşitli hatlarına yapılanları vardır orneğin sağ üst tarafı kapamak için yapılanı 6 parattır*
  • (bkz: eskrim)
  • 3 silahtaki paradlar da birbirinden farklidir.

    epe ile baslarsak:

    efendim, paradlar toplam 8 tanedir: prime, seconde, tierce, quarte, quinte, sixte, septime, octave. latince olan bu kelimeler aslinda birinci, ikinci, ucuncu... demek iken turkcede bir, iki, uc.. olarak kullanilir. biz vatikan kopegi oldugumuzdan degil ancak orjinallerini kullanmak daha dogru oldugundan latincelerini kullanacagiz.

    sag elle epe kullandigimizi varsayalim. sol tarafimizda, belimizdeki kemere bagli bir kin oldugunu dusunelim, epeyi o pozisyona getirelim. sonra sanki epeyi kinindan cikariyormus gibi yavasca cekelim, kolumuz gozlerimizin onune geldiginde, epenin ucu kindan tam cikar cikmaz duralim, kolumuzu hic kipirdatmadan bilegimizle kilicin ucunu rakibe cevirelim. iste bunun adi prime dir. gogsu korumada kullanilir, cok ise yarar, ilk saldirilari bertaraf etmek icin birebirdir. ancak dikkat edilecek husus ki tum paradlar icin aynidir, rakibin epesini saga sola bi tarafa yolladiktan sonra sakin ola ki kolumuzu geri cekmemektir. parad aldiktan sonra kol sadece rakibe dogru hareket ettirilir yoksa bir ise yaramaz.
    sonra prime pozisyonudayken, kolumuzu elimizin tersi havaya bakacak epenin ucu rakibi gosterecek sekilde sertce belimizin sag tarafina indirdigimiz zaman gerceklestirdigimiz paradin adi seconde dur. epe de cok kullanilir, bacaklara ve kasik civarina gelen vuruslari engeller, en delikanli paraddir, korkunc gucludur, eger rakibiniz sag elini kullaniyorsa ki turkse buyuk ihtimalle oyle olacaktir epesini bile dusurebilirsiniz. bu paradi adam gibi uygulamayi ogrendiyseniz artik herkesin karsisina cikabilirsiniz, yenilirsiniz, belki ezilirsiniz ama madara olmazsiniz. genelde en son ogretilen paraddir, bu sebeple ozellikle erkek eskrimciler bu paradi ogrenene kadar biraz canlari yanar.
    seconde pozisyonundayken, omuz eklemini sabit tutarak dirsegimizi 90 derecelik aci yapacak sekilde kirarsak (avuc ici hala yere bakmaktadir) bunun adi da tierce dir.
    daha sonra, elimizi sol tarafa gecirir, avuc icimizi cevirebildigimiz kadar havaya cevirirsek quarte paradini almis oluruz, bu parad ve sixte fleuret de cok kullanilir.
    sonra baska hic bi yerimizi oynatmadan elimizi avuc ici yere bakacak sekilde cevirirsek, ne kadar donerse artik, quinte yapmis oluruz, pek bi ise yaramaz, fazla kullanilmaz.
    elimizi tekrar sag tarafa gecirir, ki bu gecirme esnasinda avuc ici tekrar havaya cevrilir, isek sixte paradini yapariz. yani sag el sag gogsun biraz altindadir, avuc ici havaya donuktur. tabi epenin ucu hep rakibe donuktur, diger tum paradlarda oldugu gibi, bunu belirtme geregi duymuyoruz, yoksa parad bir ise yaramaz.
    avuc ici havaya bakmaya devam edecek sekilde elimizi belimizin sol tarafina indirir, epenin ucunu da hafifce yere cevirirsek septime, aynisini belin sag tarafinda yaparsak octave yapmis oluruz.

    avuc icinin yeri gosterdigi paradlar (prime, seconde, tierce, quinte) rakibin silahina vururken kuvvetli, ancak karsilama vuruslarinda biraz zayiftir. o yuzden bu paradlari cok kuvvetlice yapmak, rakibin silahinin ucunu mumkun oldugunca uzaga gondermek gerekir.

    avuc icinin havaya dogru oldugu paradlar ise (quarte, sixte, septime, octave) rakibin silahini fazla uzaga gonderemez ancak paradi aldiktan sonra, rakibin silahi sizin silahiniza degmekte iken, karsilama vururusu icin silahinizi rakibinize dogru uzatirken guc sizinledir.

    fleuret icin de ayni paradlar asagi yukari gecerlidir ancak fleuret de sixte, quarte, septime ve octave dan baska bi parada pek ihtiyac duyulmaz. bir de fleuret nin cok esnek bi silah olmasindan faydalanan bazi seytan ruhlu eskrimciler bu silahi kirbac gibi esneterek sirtiniza dokunmaya calisirlar. bu durumdan korunmak icin sixte yapilir ancak biraz yukarida yapilir, yani gogus asagisinda degil de cene hizasinda veya sabre paradlarindan biri yapilabilir.

    sabre da zaten 3 tane vurus vardir, belden asagi vurmak yasak oldugundan ya "caaat" diye rakibin kafasina vurursunuz, ya sagina ya da soluna. dolayisiyla 3 tane de parad vardir ancak 2 degisik stilde yapilirlar. soyle ki;

    fransiz stili:
    ilk iki parad sixte ve quarte a cok benzer. ancak sol tarafi korumak icin yapilan paradda avuc ici sixte deki gibi havaya degil sag tarafa bakmaktadir; normal, rahat bi pozisyondur. bu iki parad icin de, silahin ucu ayni noktada durur, o yuzden bu stile ucgen de denir. sonra, sag bilegimizde bir saat oldugunu dusunelim, sanki saate bakacakmisiz gibi sag bilegimizi sag gozumuzden bir karis mesafeye kadar yaklastirir, ve kilicimizi yere paralel tutarsak, kafamiza gelen vuruslari pek bi guzel onleriz.

    macar stili:
    sag tarafi ve kafayi korumak icin yapilan paradlar aynidir, ancak; sol tarafi korumak icin yapilan parad soyledir: kafamizi korumak icin gerekli olan paradi alalim. sonra, kolumuzu hic kipirdatmadan sadece bilegimizi cevirerek kilicin ucunun yeri gostermesini saglayalim, yani biraz prime benzemektedir. turkiye'de kullanilan genelde fransiz stilidir, bu parad pek bilinmez.
hesabın var mı? giriş yap